Kelimeler sizi hiç zorladı mı? Bazılarını tanımlamak o kadar kolayken bazılarını anlatmaya hiçbir sözcük yetmez. Çok zordur onları başkalarına tanıtmak. Anlatmayı denerken fark edersiniz bu zorluğu.
Yakın zamanda başıma gelmiş, tanımlamak için kafamı 3 gündür kurcaladığım, yazımın gecikmesinin sebebi olan bir kelime çıktı karşıma. Bir filmden geldi bütün bu sorular, yaklaşık bir sene önce izlemiştim.
Filmde aşka inanmayan bir kadın ve o kadına aşık olan bir adamın hikayesi anlatılıyor. Adam kadını aşkın var olduğunu inandırmaya çalışırken, kadın aşkın ne olduğunu sorar. Adam duraksar. Var olduğundan bu kadar emin olduğu bir şeyi iki kelimeyi bir araya getirerek anlatamaz.
Peki, var mıydı aşkın gerçekten tanımı? Bütün hayatınızı, hedeflerinizi, hatta kişiliğinizi bile değiştiren bu hissi üç beş kelimeyle anlatmak mümkün mü?
Sözlüklerde sevgi ve bağlılık duygusu olarak tanımlanıyor. Peki, sadece bu kadar mı aşk? Bu kadar basit olması mümkün değil. Bütün benliğinizi değiştiren bu hissin üç kelimeyle açıklanabileceğine inanmıyorum.
Bazıları her an onun yanında olma isteği olarak görür aşkı. Bazıları farkında olmadan her türlü fedakârlığı yapmak olarak…
Çizebilir miyiz peki onu? İlk hissettiğiniz andan itibaren, sonsuza kadar hissedeceğinizden emin olduğunuz bu duyguyu bir kağıda sığdırmak mümkün mü?
Birçok kişi onu çizerdim diye düşünebilir. Peki, size onu bağlayan sadece vücudu mu? Belki de bakışlarıdır? Sadece bakışları yeterli mi peki? Size onu anlatan bir resim olamaz. Bir insanı sevdiğiniz zaman sadece onun suratı değildir kendini size aşık eden… Onun fikirleri, hayalleri, gülüşüdür size onu bağlayan.
Dinlemeyi denediniz mi? Ama sadece sesi mi kalbinizi yerinden koparırcasına çarptıran?
Aşk; tarif edilemeyendir, aşk çizilemeyen ve duyulamayandır… Aşk kelimelerin yetmediği andır.
Deniz BENSUSAN / UÖML 10.sınıf öğrencisi