Shapira kardeşlerin ikisi Holokost’ta yaşamlarını yitirdi, biri komünist, diğeri revizyonist oldu, beşincisi de ABD’ye göç etti. Onların yıllarca birbirlerinin varlığından haberdar dahi olmayan varisleri, Facebook, KGB arşivleri Yad Vaşem’in veri tabanı sayesinde geçtiğimiz günlerde bir araya gelmeyi başardılar
1920’li yılların ortalarında Galiçya Bölgesi’ndeki Brody kentinde Shapira Ailesi’nden iki kardeş farklı yollara çıktılar. Yona, göç ettiği İngiliz mandası altındaki Filistin’de Komünist Parti’ye, erkek kardeşi Simha Revizyonistlere katıldı. Ailenin büyük bölümü Holokost’ta ve Stalin döneminde yok oldu.
İsrail’de yaşadıkları halde birbirlerinin hayatta olduğundan haberleri dahi olmayan bu ailenin yeni nesilleri Facebook, KGB arşivleri Yad Vaşem’in veri tabanı sayesinde geçtiğimiz günlerde bir araya gelmeyi başardılar.
Rusya Yahudi’si Liora Tamir, ailesinden hiçbir ferdin artık hayatta olmadığını düşünüyordu. 65 yıl sonra kızı annesinin İsrail’de yaşayan bir kuzenini buldu. Liora’nın kızı İlana, öldürülmüş olan anneanne ve dedesinin, İsrail’de yaşayan hiç tanımadığı bir kişi tarafından anıldıklarını gördü.
Böylece geçtiğimiz hafta Liora bu kişinin oğlu ile Yad Vaşem Holokost Müzesi’nde bir araya geldi. 65 yaşındaki Liora Tamir, 73 yaşındaki kuzeni Aryeh Shikler’e sarıldıktan sonra; “Annem bana ailesi ile ilgili hiçbir şey anlatmadı. Ben de tüm ailenin Holokost’ta öldüğünü düşünüyordum. Şimdi artık bir kuzenim var. Bu gerçek üstü, hala inanamıyorum” dedi.
Liora Tamir’in kızı İlana, anneannesi Yona Shapira hakkında bilgi edinmek amacıyla dört yıl süresince arşivleri karıştırdı. Yona Shapira’nın Polonya’dan 1920’li yıllarda Filistin topraklarına geldiğini, ancak komünist faaliyetleri yüzünden İngilizler tarafından tutuklanıp, Liora’nın doğduğu Gulag kentinde Vorkuta’ya yollandığını öğrendi. KGB belgelerinden Yona Shapira’nın ebeveynlerinin adını buldu. Yona Shapira öldüğünde Liora 12 yaşındaydı. Liora kuzeni ile duygusal karşılaşması sırasında anımsadıklarını şu sözlerle dile getirdi; “Annem Yona bana tüm ailesinin Holokost’ta öldüğünü söylemişti. 15 yaşıma geldiğimde bana ailesi hakkında her şeyi anlatacağına söz vermişti. Oysa o ben 12 yaşımdayken öldü.”
Kudüs’te yeraltı Komünist örgütüne katılan Yona Shapira, bir süre İngilizler tarafından tutuklandı. Hayfa’ya geçip faaliyetlerini orada sürdürdü. 1931’de birkaç kez tutuklanmasının ardından sınır dışı edildi. Yona’nın sınır dışı edilmesinden bir süre sonra kardeşi Simha da İngiliz işgalindeki Eretz İsrael’e göç etti. Ancak o Yona’dan çok farklı siyasi görüşlere sahipti. Kuzeni Liora’ya kavuşan Aryeh Shikler babası Simha Shapira’yı şu sözlerle anlattı: “Babam sağ kesimin lideri Jabotinsky’nin yanında yer aldı. Shapira aile adını Shikler olarak değiştirdi.” Simha propaganda malzemeleri dağıtırken İngilizler tarafından tutuklanırken, komünist devrim sonrasında Sovyetler Birliği’ne geri dönüyordu. İyi bir komünist olmasına rağmen Stalin döneminde suçlanan Yona, 1936’da kuzeyde Gulag çalışma kampına gönderildi. Yona kanserden öldüğü 1958 yılına dek bu çalışma kampında kaldı. Babası daha evvelce ölen Liora yetimhaneye gönderildi.1979’da İsrail’e göç ettikten sonra aile bireylerini bulma yönündeki çabaları sonuçsuz kaldı.
Liora’nın kızı İlana sorumluluğu üzerine aldı ve anneannesinin yaşamını araştırmaya başladı. ‘Project Yona’ adlı blogda anneannesinin gizemli yaşamını çözmeye çalıştı. KGB arşivlerinde Yona’nın soruşturma ve tutuklanma tutanakları yol gösterici oldu. Bu belgeler sayesinde Liora ile İlana, Yona’nın aile fertlerinin isimlerine ve doğum yerlerine ulaştılar. Bu isim ve verilerle Yad Vaşem’in 4 milyon isim içeren Holokost kurbanları listesinde araştırmalarını sürdürdüler. Simcha adlı bir kişinin aileye ilişkin 1956’da tanıklık yaptığı sayfayı buldular. Bu belge KGB arşiv bilgileri ile örtüşüyordu. Simcha artık hayatta değildi İlana Facebook’dan Simcha’nın kız torunu, Aryeh Shikler’in kızı Limor’a ulaştı. İlana’nın Limor’la yaptığı telefon görüşmesinin ardından aile sırrı çözüldü.
Yad Vaşem’in her iki tarafı ilişkiye geçirmesi ile geçtiğimiz günlerde İsrail’de yaşadıkları halde birbirinin varlığından haberdar olmayan iki kuzen bir araya gelip hasretle kucaklaştılar. İkisinin birbirlerine anlatacak çok şeyleri vardı.
Annesi ile Aryeh Shikler buluşmasında büyük emeği geçen İlana; “Bizim aile öykümüz aslında Yahudi toplumunun öyküsü ile örtüşüyor. Beş kardeşten ikisi Holokost’ta öldü, biri Revizyonist-Siyonist olarak Jabotinsky’nin görüşü doğrultusunda ilerledi, diğeri koyu bir Komünist olarak Komünist kamplarında yok oldu, beşincisi de ABD’ye göç etti” sözleri ile Shapira aile fertlerinin kaderini özetledi.
Yad Vaşem Müzesi’nin veri tabanına her gün yeni isimler ekleniyor. Kitleler halinde öldürülüp toplu mezarlara gömülen Yahudilerin kimliklerini belirlemek çok zor olsa da Almanların titizlikle tuttukları düzgün belgeler sayesinde ölüm kamplarında öldürülenlerin isim listelerine daha kolay ulaşılıyor.