UÖMO 11. sınıf öğrencilerinden Serhan Delareyna ve İzel Avimelek, 4-9 Mayıs tarihlerinde Houston-Teksas’ta yapılan dünyanın en büyük üç yarışmasından biri olan I-SWEEEP Proje Olimpiyatı’nda ikinciliği elde ederek Türkiye’ye gümüş madalya kazandırdılar
Serhan Delareyna ile İzel Avimelek, Proje Danışmanı Talha Kılıç ve öğrencilere eşlik eden Eğitim Koordinatörü Röne Kaspi ödüle giden yolu, gurur veren sonucu ve bu süreçte yaşadıklarını anlattılar.
Projeye nasıl başladınız ve neden siz?
İzel Avimelek:Talha Hoca projeyi biraz açıklayarak, sunmamız için teklifte bulundu. Biz zaten geçen sene de TÜBİTAK için bir proje hazırlamıştık ama seçilmemişti. O nedenle hemen kabul ettik.
Zaten hazır olan bir maket vardı ve biz onu geliştirmek üzere geçtiğimiz yaz sonunda çalışmaya başladık. Aralık ayında I-SWEEEP Proje Olimpiyatı’nakatılmak için başvurduk; Şubat ayında kabul geldi. Bir fikri üretip geliştirmeye başladığınız zaman onu makete uygulamak işin en kolay tarafı oluyor.
Talha Kılıç: Öncelikle sınıflarda duyuru yapıyoruz. Özellikle proje yapacak olanların 10 veya 11. Sınıf fen öğrencileri olmasını tercih ediyoruz. İstekli olanlar bize başvuruyor ve belirli kriterleri olan projeleri hayata geçirmek üzere çalışmaya başlıyoruz. İzel ve Serhan da bu konuda çok başarılıydılar. Zaten aldıkları sonuçtan da belli oluyor.
I-SWEEEP Olimpiyatı hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
T.K: Bu olimpiyatların amacı enerji, mühendislik ve çevre dallarına ilgi duyan gençlerin proje çalışmalarını bir araya getirmek, onları hem sosyal yönden kaynaştırmak, hem de fen alanında ilerlemelerini sağlamak. Houston Teksas’ta gerçekleşen olimpiyat son derece kaynaştırıcı ve iddaalı bir organizasyon. Bu sene 3000 i aşkın projenin içinde 200’den fazlası yarışmaya hak kazandı.
Bizim de aralarında olmamız çok gurur vericiydi. İzel ve Serhan bir jürinin önünde projelerini tanıttılar, birçok farklı soruya cevap vererek diğerlerinin arasından öne çıktılar ve hem okulumuza hem de Türkiye’ye ikincilik kazandırdılar.
Röne Kaspi:Objektif değerlendirme kriterleri açısından çok güvenilir bir jüri olduğunu düşünüyorum. Jürinin çocuklarla iletişimde olduğu gün boyunca hiç kimse onların bulunduğu alana sokulmadı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden üniversite öğretim görevlilerinin, eğitmenlerin ve birçok iş adamının da aralarında bulunduğu 267 kişiden oluşan bir jüri vardı. Proje başına aşağı yukarı 8 kişilik bir ekip düşüyordu. Öğrenciler ortak dil olan İngilizce lisanında sunumlarını yaptılar.
Bu tip yarışmaların en büyük amacı gençleri üreticiliğe teşvik etmek. Önemli olan dünyada bu kadar çok sorun varken onların enerjisini, tüketmek yerine üretmeye, enerji ve kaynak sorunlarına yöneltmek. Bir başka amaç ise 70 farklı ülkeden çocuğun bir araya gelmesini sağlamak. Onlara birer dünya vatandaşı olduklarını göstermek, aralarında iletişim kurmalarına yardımcı olmak. Gerçekten de öyle oldu.
Sunum esnasında neler yaşadınız? Çok mu heyecanlandınız?
Serhan Delareyna:Öncelikle jüri kendini tanıttı. Ardından biz de kendimizi onlara anlattık. İlk olarak projeye başlama aşamasını, fikrin nereden aklımıza geldiği gibi sorular sordular. Sonra da projemizi anlattık. Özellikle teknik kısımla ilgili akıllarına takılanları öğrenmek istediler.
Jürinin önüne çıkmadan herkese açık olan bir prova günü vardı. Çeşitli okullardan öğrenciler geldiler ve bizler de projelerimizi tanıttık. Bu sayede alıştırma yapmış olduk. Gelebilecek sorulara karşı hazırlıklıydık. En önemlisi projemizi birçok kez anlattığımız için heyecanımızı da yenmiş olduk.
Projeyi anlatır mısınız?
İ.A: Tüm canlılar için hayati bir sıvı olan su, çok hızlı bir şekilde kirletilip, tüketildiği için gelecek nesiller büyük bir tehdit altında. Küresel ısınma ve insanlardan kaynaklanan diğer nedenlerle, otuz yıl sonra dünyada kişi başına düşen su miktarının bu günkünün dörtte birine düşeceği tahmin edilmekte. Güneş tüm enerji kaynaklarının çıkış noktası ve tükenmez enerji kaynağıdır. Günümüzde gelişen güneş enerji teknolojileri, güneşin daha etkin kullanımı üzerine odaklanmıştır.
“Su gerçeği” ve güneşin verimli kullanılabilmesi bağlamında, bu çalışmada çanak çatı yaklaşımıyla doğal su kaynağı yağmurdan bir evin kullanım suyu elde edilirken aynı zamanda elektrik enerjisi elde etmeyi de hedefledik. Projemizde, bir maket üzerinde çanak çatı simülasyonu yaptık. Doğal yoldan gelen yağmur suyunu ve enerji kaynağı güneşi aynı anda kullanarak kullanım suyunu ve enerjisini aynı anda üreten bir ev modeli tasarladık. Amacımız, insanların dikkatlerini su kaynakları ve enerjinin önemi konusuna yöneltip, bilinçlendirmekti. Bu proje hayata geçtiği takdirde 25 senede elektrikten ortalama 12 bin Dolar, sudan ise 14 bin Dolar tasarruf edilebiliyor.
Organizasyon kapsamında farklı etkinlikler düzenlendi mi?
S.D: Açılış günü katılımcı ülkelerin milli dansları sergilendi. Dallas’daki bir okul Türk folkloru yaptı. Her ülke bayrağıyla sahneye çıktı. Çok güzel bir görüntüydü.
Bir gün müzelere gittik. Özellikle NASA çok ilginçti. Gerçek bir uzay mekiği görme fırsatı elde ettik. Hepsinden önemlisi farklı ülkelerden arkadaşlarımız oldu.
Kaynaşmamız için bir “social event” gecesi yapıldı. Birbirimize mail adreslerimizi verdik. Yazışmaya başladık bile.
Dünya ikinciliği büyük bir başarı. Öğrencilerin aldıkları para ödülünün yanı sıra ne gibi kazanımları oluyor?
T.K: Öğrencilerin gelecekleri için çok büyük bir başarı. Aldıkları bu derece onlara birçok üniversitede burslu okuma olanağı sağlıyor.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığımız da çeşitli uluslar arası yarışmalarda başarı kazanan öğrencileri yılsonunda ödüllendiriyor. Bazı yarışmaların sonuçlarına göre üniversite sınavında ek puan veriyor. Ama belki de gençlerimizin en önemli kazanımları yaşadıkları deneyim ve geleceklerine yaptıkları yatırım.