Seferad ilahilerini sahneye taşıyan sanatçı; Lior Elmalich

Lior Elmalich, 9 Haziran gecesi Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleşecek Dinlerarası Barış Konseri’nde sahne alacak İsrailli bir sanatçı. Sefarad ilahileri ile Fas Yahudilerinin dini müziğini seslendiren müezzin, solisti olduğu Andalousia Orkestrası’nın yönetmenliğini yapıyor.

Nelly BAROKAS
1 Haziran 2011 Çarşamba

İstanbul’a gelmenin nedeni neydi?

Öncelikle gerçekleşecek konserin verdiği mesaj beni cezbetti, hemen kabul ettim. Sesimle gençlerin yüreğine hitap ettiğim söyleniyor. Bu nedenle Türkiye’deki gençlere de söylediğim (piutim) ilahi ve (hazanut) dini müziklerle ulaşmam önem taşıyor. Ayrıca kaynağını Yahudilik, Sefaradlık ve Faslı olmaktan alan müziğimin Ortadoğu’da ortaya çıkan tek Tanrılı üç dinin müziğinin seslendirileceği konserin içeriğine çok uygun olduğunu düşünüyorum. Tabii ki diğer bir amacım da Yahudi ilahi müziğinin güzelliğini yeni bir seyirci topluluğuna tanıtmak. Sinagog duvarları dışına taşıdığım İlahileri Yahudi veya Yahudi olmayan, dindar veya dindar olmayan dinleyiciler önünde seslendirip geniş toplulukların yüreğine hitap etmek…

Şarkı söylemeye ne zaman başladın?

On bir yaşımda Endülüs müziği ile başladım, benden önceki değerli ve deneyimli müezzinler tarafından eğitildim.

Sahne yaşamın ne zaman başladı?

On dört yaşımda ülkemde ve yurt dışında Endülüs müziği söyledim. Askerlik görevimde askeri hahamlar korosunda yer aldım ve baş solist olarak konserler verdim. Askerlik görevim sonrasında katıldığım Andalousia Orkestrası’nda (Endülüs) solistlik yapmaktayım.

Son yıllarda, laik kesimden ve modern müzik yapan ünlü müzisyenlerin Yahudi dini kaynaklarından esinlenmekte olduklarını gözlemlemekteyiz.

Bu konudan uzak olanlar için rock müziği yapanların dini kaynakları ilk kez kullanmaları ile sanki bir ilk yaratılmış olduğu izlenimi ortaya çıktı. Oysaki on yıl kadar önce ilahileri sinagogların duvarları dışına çıkarıp konser ve resitallere taşıyan İsrail’in Andalousia Orkestrası oldu.

Yaptığın müziğin genç kuşak üzerindeki etkisini nasıl açıklıyorsun?

Nesiller boyunca bize ulaşan ilahilerin özgünlüğünü korumak, ilahilere salt bir müzik türü olarak değil, kültürümüzün merkezi olduklarının bilinciyle yaklaşmak. Çabalarımız sonucunda, düzenlenen kurslarla ilahi okuma akademik eğitim programına alındı. Günümüzde tüm dünyada kaynağa dönme, kökleri arama, kimlik ve anlam arayışı yönünde bir eğilim var. İlahiler insanların kalbine hitap ediyor, anlam derinliği taşıyan sözcükleri var. Bu da dindar olmasa bile insanda tarihe, geçmişine bağlandığı duygusunu yaratıyor. Dinleyen derin ve gerçek bir şeye ortak olduğu izlenimine kapılıyor, aidiyet duyuyor.