Yuval Ron, 9 Haziran gecesi Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleşecek Dinlerarası Barış Konseri’ne davet edildi. Elemanları farklı dinlere mensup kişilerden oluşan “Yuval Ron Ensemble” Yahudi, Sufi ve Ermeni müziklerini seslendirmedeki yeteneği ile tanınmakta. Grubun müzisyen, şarkıcı, dansçıları arasında Yahudiler, Türkler, Hıristiyanlar, Ermeniler, Araplar var.
İstanbul’a kim tarafından davet edildiniz?
Yazarlar ve Gazeteciler Cemaati’ne bağlı Kültürlerarası Diyalog Platformu, İsrail’in İstanbul Konsolosluğu ile birlikte, karşılıklı iletişim ve diyalog ortamını güçlendirmek amacıyla üç tek Tanrılı dinin dini müziklerinin seslendirileceği bir konser planladı. Beni ABD’de verdiğim konserlerden tanıyorlardı. Davet edildim ve etkinliğin müzik direktörlüğü görevini de üstlenmem istendi.
İstanbul ziyaretinden ve konserinden nasıl bir sonuçla ayrılmak istersiniz?
Ben Türkiye’nin Ortadoğu barışının sağlanmasında önemli bir arabulucu olduğuna inanıyorum. Dinler arasında hoşgörü, anlayış ve barışa inanan Mevlana’nın izinde ilerleyeceğimizi umuyorum. Mevlana’nın izinde giden barışçı güçlerin ellerini sıkmayı umuyorum.
Seyircide nasıl bir etki bırakıyorsunuz?
Genellikle konserlerimiz sona ererken seyirci yerinden kalkıyor, şarkılarda bize eşlik ediyor, ayakta alkışlıyor. Seyirci ile aramızda özel bir yakınlık oluşuyor. Böyle durumlarda Yuval Ron Ensemble, müzik aletlerini bir yana bırakıyor, seyirci ile birlikte şarkı söylüyor.
Diğer müzik etkinlikleriniz nelerdir?
Zamanımı filmlere ve televizyona müzik bestelemek ve sanatımı geliştirmek arasında kullanıyorum. Konserler veriyor, grubun vereceği konserlerin yönetmenliğini yapıyorum. Bunun dışında birçok üniversitede konuk öğretim üyesi olarak dini müzik üzerine konferanslar veriyorum.
Müziğinizi, gösterilerinizi nasıl nitelendiriyorsunuz?
Öncelikle gösterilerimiz kendine özgüdür. Ensemble’a katılan sanatçılar sürekli değiştiği için seyirci her konserde farklı bir grup görebilir. Bu heyecan veren bir durum, seyircinin katılımı bize müthiş haz veriyor. Uyumlu işbirliğimizi seyirciye yansıtmaya çalışıyoruz, biz başarıyorsak diğerleri niye başaramasın ki?
Sahne yaşamınız nasıl başladı?
Barış sürecinin çıkmaza girdiği 2000 yılında, “ben birşey yapmalıyım” diye düşündüm. Oysa ben siyasetçi değildim, salt müzisyendim. Kullanabileceğim kozlar sahip olduğum müzikal kozlardı. O zamana dek stüdyolarda kayıt yapıyordum, sahne hayatım yoktu. Bir grup oluşturdum, ilk kez büyük bir kilisede konser verdik. Tek seferlik bir konser olacağını düşünmüştük. Ancak konser sonrasında hepimiz bunu sürdürmemiz gerektiği kanısına vardık. Sonuçta ‘Under the Olive Tree’ adlı bir albüm doldurduk. O zamandan bugüne dek üç dine ait eski ve geleneksel müzikleri repertuarıma eklemeye devam ettim. Konserlerde bu farklı müzik örneklerini uyumlu bir şekilde seslendirip sunmaya çalışıyorum.
Müziğinizle vermek istediğiniz mesaj nedir?
Karşı tarafın kültürünü, geleneklerini öğrenip tanıdığın zaman, bir arada barış içinde yaşamanın yollarını daha iyi anlıyorsun.
Birçok film müziği besteleyen Yuval Ron’un, ‘West Bank Story’ filmine yaptığı müzik 2006 yılında müzik dalında Oscar kazandı. Los Angeles’te yaşayan bir İsrailli sanatçı olan Yuval Ron, Ortadoğu müziğinin bomba seslerini bastıracağı bir dünya yaratmayı istiyor. Yuval Ron’un sahne alacağı Dinlerarası Barış Konseri’nin ücretsiz davetiyeleri İsrail’in İstanbul Konsolosluğu’ndan temin edilebilir.