Geçtiğimiz hafta, etkileri önümüzdeki birkaç haftaya belki de birkaç aya yansıyacak önemli gelişmeler oldu
Yunanistan’da sorunlar hâlâ çözülmedi
Geçtiğimiz hafta Yunanistan AB ve IMF ile yürüttüğü görüşmeleri olumlu sonuçlandırması ve hükümetin içeride güvenoyu almış olması olumlu gelişmeler. Yalnız kredi diliminin serbest bırakılmasının ön koşulu olan ve hükümetin bu hafta parlamentoya sunacağı kemer sıkma politikalarının içeriği ve meclis oyundan geçmesi daha önemli. Bununla birlikte Yunanistan’a sağlanacak bu kredi diliminin de sorunları çözmeyeceği piyasaların genel kabulü. Kredi derece kurumlarının Yunanistan konusundaki genel yaklaşımı ise gönüllü yapılandırma gerçekleşmezse Yunanistan’ın alınan bu kredilere rağmen temerrüde düşme riskinin yüksek olacağı yönünde. Nitekim bu endişe geçtiğimiz hafta Moodys’in 13 İtalyan bankasının notunu düşürebileceği mesajını vermesine neden oldu. Yunanistan konusunda daha radikal adımlar atılmazsa Yunanistan tahvili taşıyan bankalar hakkında bu ve benzeri haberler duymaya devam edebiliriz.
Fed: Yeni bir parasal gevşeme için erken
Geçtiğimiz hafta FED’den gelen açıklamalara baktığımızda özellikle çekirdek enflasyonun göreceli olarak yüksek seyretmesi FED’in QE3 olarak adlandırılan yeni bir parasal genişleme planını devreye sokmasının mümkün olmadığını görüyoruz. Avrupa’da işlerin karışık olması ve FED’in yeni bir parasal genişlemeden şu an için söz etmemesi doların diğer para birimleri karşısında değerlenmesine neden oluyor. Bu durum süreklilik arz etmeye başlar ve önümüzdeki günlerde dolar başta Euro karşısında olmak üzere değer artışını sürdürecek olursa hisse senetlerinde ve emtialarda daha uzun soluklu bir geri çekilme yaşanabilir. Bu nedenle Euro/Dolar paritesini yapından takip etmeye davam edilmesinin gerektiğini düşünüyoruz.
Tcmb bekleneni yaptı, kimse şaşırmadı
TCMB geçtiğimiz hafta faizlerde piyasaların da beklediği gibi herhangi bir değişikliğe gitmedi. Aslında sadece faizlerde değil mevcut durumu değiştirme adına hiçbir adım atılmadı. Açıklamaların piyasada yorumu TCMB’nin yalnızca bu ay değil önümüzdeki birkaç ay daha belki de yıl sonuna kadar faizlerde değişiklik yapmayacağı şeklinde oldu. Kararın açıklanmasının ardından borsa ve faizlerde hızlı bir gerileme dövizde de hızlı bir yukarı hareket yaşandı. Ancak borsa kısa bir süre sonra kaybettiğinden daha fazlasını almayı bildi. Döviz cephesine baktığımızda TCMB’nin faiz artırmayacağı algısı enflasyon hedeflerinin yükselmesine neden oldu. Bu durum tahvil ve bonodan çıkışa neden olurken dövizde de yukarı yönlü hareket için ciddi bir zemin oluşturdu. Fakat bu durumun TCMB’yi rahatsız ettiği de sessizce de olsa piyasalarda dillendiriliyor. Önümüzdeki günlerde TCMB’den döviz alım ihalelerindeki miktarın azaltılması ya da tamamen askıya alınması yönünde adımlar gelebilir. Fakat diğer şartlarda değişiklik olmadığı sürece TCMB’nin bu yönde alacağı bir karar sonrası olası bir geri çekilmenin alım fırsatı olarak kalacağını düşünüyoruz.
Siyaset: “cadı kazanı”
Yurtiçi piyasalardaki en büyük belirsizliklerden biri hiç şüphesiz ki tüm okurlarımızın da yakından takip ettiği yeni dönem milletvekillerinin durumu. Hafta sonu açıklanan kararla birlikte Hatip Dicle ile birlikte 2’si CHP, 1’i MHP ve 5’i BDP tarafından desteklenen “Bağımsızlar” olmak üzere toplam 9 kişinin durumu. YSK hatip Dicle haricindeki 8 adayın vekilliğini onaylarken, yargının şu an cezaevinde olan bu 8 vekil hakkında tutukluluğun devamı yönünde karar vermesi önemli bir belirsizlik yaratıyor.
Bu konudaki en olası senaryomuz; meclis bağımsız vekiller olmadan açılır. İlerleyen günlerde meclis Hatip Dicle haricindeki 8 milletvekilinin meclis çalışmalarına katılması için gerekli düzenlemeyi yapar. Piyasaların da şu an için bu senaryoya ağırlık verdiğini düşünüyoruz ve bu nedenle rakamlara etkisinin çok sert hissedilmediğini düşünüyoruz. Fakat önümüzdeki günlerde bu senaryonun dışında olabilecek gelişmeler rakamlar üzerinde de sert etkiler yaratabilir.
Petrol fiyatlarındaki düşüş, cari açığın azalmasında etkili
Petrol son bir buçuk iki ayda yüzde 20’ye yakın geriledi. Cari açığın en önemli sorun olduğu bu günlerde Türkiye için oldukça pozitif bir gelişme. Bu nedenle petrol fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi ta ki, küresel ekonomide yavaşlama algısı başlatana kadar yurtiçi piyasaları olumlu etkilemeye devam edeceğini düşünüyoruz.
Özetleyecek olursak
Takip ettiğimiz gelişmelerin neredeyse tamamına yakını piyasalar açısından olumsuz sonuçlar doğurabilecek türden. Bu nedenle piyasalarda bu dönemde geleneksel yaz rallisi beklemek için erken olduğunu düşünüyorum. Kısa vadede gelecek verilere ve açıklamalara bağlı pozitif hareketler oluşabilir. Fakat orta ve uzun vadede yukarıda bahsettiğimiz sorunlar çözülmeden kalıcı bir ralli beklemek hata olur. Açıklanacak veriler tarafında ise özellikle küresel ekonominin büyümesine yönelik ipuçları verilecek rakamlar daha dikkatli izlenecektir. Bu kapsamda özellikle bu hafta Cuma günü Asya’dan başlayıp Türkiye, Avrupa ve ABD’yi de kapsayacak imalat endekslerinin en önemli rakamlar olacağını düşünüyorum.