<p>Ama hâlâ eski albümleri açıp mutlulukla eskileri anıyoruz ve bundan büyük bir keyif alıyoruz. Bu geleneği devam ettirmek adına; Mahir ve Beri Ariti bize modern bir şekilde albüm hazırlama olanağını sunuyorlar. Ne fotoğraflar bilgisayarlarımızda bir dosyada kendi kendilerine kalacaklar artık, ne de eski albümlerin adı eski olacak…</p>
Sidni KOHEN
Mahir ve Beri Ariti’nin, aile şirketlerini 21. yüzyıla taşıma istekleri sonucu geliştirdikleri www.LUKAPU.com; internet üzerinden pratik bir şekilde satın alma fırsatımız olan son derece güzel hediye seçenekleri sunuyor bizlere. LUKAPU üzerinden; fotoğraflarımızı yükleyip profesyonel bir seyahat, aile, doğum veya evlilik albümü hazırlama şansımız var. Mahir ve Beri’ye, fikirlerini nasıl geliştirdiklerini, internet üzerinden ticaretin bize getirilerini ve takip ettikleri web sitesini sordum, cevapları bence etkileyiciydi. Siz ne düşünürsünüz?
Öncelikle sizi ve LUKAPU’yu tanıyalım.
Mahir: Aslen reklamcıyım. Daha önce kendi şirketimi kurup büyüttüm ve sonra kendi ortaklarım ile yeni oluşumda yer alarak devam ettik. Kardeşim Beri ile beraber aile şirketimizi bir sonraki döneme taşımak amacı ile teknoloji ve internet çağına uygun bir iş kolu arayışına girdik.
Beri: Amerika’da ekonomi okurken hobim olan fotoğrafçılığa daha büyük bir merak duymaya başladım ve fotoğrafçılık üzerine eğitim aldım. Hem ışık hem de gece fotoğrafçılığı üzerine uzmanlaştım ve Türkiye’ye geri döndüğümde Mahir ile beraber bilgimizi ve deneyimlerimizi öne çıkaracak bir iş kolunda yoğunlaştık.
Mahir: Lukapu, tüm fotoğraflarınızı istediğiniz gibi kullanarak (seyahat, doğum günü, düğün ya da doğum gibi) tasarladığınız, metinler eklediğiniz ve bir kitap haline getirebildiğiniz bir servis. Sipariş ettiğiniz kitabınızın en kaliteli kâğıda basılarak, sert kapaklı bir halde elinize ulaşmasını sağlıyoruz. Bu aslında yurt dışında hiç yeni bir uygulama değil fakat Türkiye’de yeni diyebiliriz.
LUKAPU fikrini nasıl geliştirdiniz?
Mahir: Aile şirketini 21. yüzyıla taşımak için ne tür bir iş koluna yönelmemiz gerektiği konusunda Beri ile piyasa araştırmalarına başlamıştık. Beri’nin fotoğrafçılığı dolayısı ile FOTO-KİTAP ile tanıştık. Yurt dışında oldukça büyük ve ciddi bir pazar bulunuyor. Beri tüm foto-kitap üreticilerini denedi diyebiliriz. Ama çoğundan memnun kalmadı (yurt dışındakilerin bile) ve üstüne üstlük, fiyatlar pahalıydı.
Beri: Mahir ile bu tür bir çalışmayı Türkiye’de yapabilir miyiz diye araştırmalarımıza başladık. Benim gibi, tüm fotoğrafçıların aradığı niteliklere sahip bir hizmet sunmak için nasıl yaparız diye düşündük. Dünyada bu işi yapan bütün şirketleri araştırdık, fuarlara gittik. Gördük ki bu işin iyi bir matbaaya ve bunun dışında iyi bir marka ve servis ağına ihtiyacı var. Bütün bunların planını yapıp çok iyi bir matbaa ortağıyla işe başladık. Halen geliştirmekte olduğumuz bir sürü özellik var. Daha yolun başındayız.
Mahir: Sonuç olarak teknolojik altyapısı çok sağlam, üretim olanakları ve kalitesi üst düzeyde ve herkesin satın alabileceği kadar az maliyetli bir foto kitap servisi ortaya çıkardık. Ayrıca tasarım bilgisi ya da herhangi bir tecrübesi olmadan herkes kullanabilir.
Bana A’dan Z’ye; LUKAPU’nun web sitesine girişimden fotoğraf albümünün elime geçmesine kadar, gelişen süreci anlatabilir misiniz?
Kendi foto kitabınızı oluşturabilmek için önce sitemiz www.lukapu.com adresine girmeniz lazım. Sonra hemen Lukapu Designer programımızı indiriyorsunuz. Bu işlem tamamen ücretsiz ve çok da hızlı. Lukapu Designer, çok küçük bir uygulama, bilgisayarınızda kapladığı alan 19MB. Bu yüzden de sizin bilgisayarınızda bir ek yük oluşturmuyor.
Ardından bilgisayarınıza yüklediğiniz dijital fotoğraflarınızı dilediğiniz şekilde, renkli fonlara, renkli ya da siyah beyaz olarak, altına yazılar ekleyerek ya da sadece fotoğrafları yalın bir şekilde arka arkaya yerleştirerek kitabınızı oluşturuyorsunuz. Kitabınızı bitirince programın içerisinden siparişinizi veriyorsunuz.
Biz, siparişin sorunsuz bir şekilde geldiğini kontrol ettikten sonra size bir e-posta yolluyoruz ve ödeme yapmanızı rica ediyoruz. Ödeme yapıldıktan hemen sonra kitabınızı üretime alıyoruz.
Üretim sırasında Lukapu teknolojisine özel bazı adımlarımız var. Mesela fotoğraflarınızın bütün ayarları otomatik yapılarak renk ve ton ayarları düzeltiliyor, kırmızı göz etkileri düzeliyor ve resimlerinizin çözünürlükleri düzeltiliyor. Sonra baskıya giriyor. En geç 5 iş günü içerisinde (şu an beta sürecinde olduğumuzdan bu süre 7 iş günü) kutusuyla beraber kargoya teslim etmiş oluyoruz. Her şey el değmeden ve otomatik bir şekilde yapılıyor.
LUKAPU ismi nereden geliyor?
Lukapu aslında anlamlı bir isim değil. İngilizce ‘look’ yani ‘bakmak’tan yola çıktık. Bizim işimiz görüntülerle ve fotoğraflarla. Yani görsel bir anlatımdan geçiyor. Herkesin bir hikâyesi vardır! Biz bu ismi bulduğumuzda amacımız aslında insanların eğlenerek fotoğraflarını bir araya getirmelerini, kendi hikâyelerini anlatmalarına yardımcı olurken neşeli bir enerji sağlamak istedik. Lukapu bizim için görselliğin ve eğlencenin bir araya gelmesi diyebiliriz.
LUKAPU’nun geleceği ile ilgili hayalleriniz veya fikirleriniz neler, nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz?
Lukapu ana hatlarıyla bir foto-kitap şirketi olarak başladı. Şu anda tamamen üzerine yoğunlaştığımız şey foto-kitap ama dikkat ederseniz sloganımız “hikâyeni anlat”. İnsanların hikâyelerini anlatabilecekleri her ürünü kapsamak istiyoruz. Hikâye anlatma ve sunma işini kolay ve keyifli bir hale getirerek herkesin bu hazzı tatmasını istiyoruz. Ama lütfen buradan resim baskılı bardak, t-şhirt gibi her yerde bulabileceğiniz şeyler anlaşılmasın. Yenilikçi olmak istiyoruz. Tabi ki en büyük hayalimiz herkesin elinde bir Lukapu olması.
İnternet üzerinden yapılan ticaret, klasik ticaret anlayışının önüne geçti mi, internet ticaretinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’nin, internet ticaretinin hızlı geliştiği bir ülke olduğunu görmemek mümkün değil. İnternet üzerinden satış yapan şirketlerin cirolarının çok kısa sürede oldukça yüksek rakamlara ulaştığını biliyoruz.
Ancak internet ticaretinin çok ciddi bir iş olduğunu ve güvenilir şirketlerce yapılması gerektiğine inanıyoruz. Burada denetim çok önemli olmakla birlikte, müşteriye sunduğunuz hizmetin de kaliteli olması gerekiyor. Aslında ticaret her şekilde ticaret ve kurallar değişmiyor çünkü insanlar değişmiyor. İnsanların istedikleri ve sahip olmak istediklerini birkaç ana dalda toplayabiliriz.
Türk müşterilerinin aslında yeniliğe açık, kendilerine sunulan kolaylıklardan faydalanmayı seviyor.
İnternet üzerinden yapılan ticaretin klasik ticaretten farklı olduğunu düşünmüyorum. Sadece yeni bir kanal ve kendine has kuralları var. Aslında klasik ticaret dediğimiz şey bir süre sonra internet olmadan olmaz bir hale gelecek.
İnternet yoluyla iş yapmanın artıları ve eksilerinden bahsedecek olursak?
İnternette iş yapmanın en büyük avantajı çok hızlıca büyük bir kitleye ulaşmak. Bu ise aslında sadece bir işin tutunup tutunamayacağını anlamayı hızlandırıp kolaylaştırıyor fakat her işin (internette ya da değil) kendine has dinamikleri var ve birbiri ile kıyaslamak yanlış bir analiz doğuracaktır.
Bizim işimiz açısından bakılacak olursa, dijital devrim ve internet gelişmeseydi bu işi yapmak zaten mümkün olmayacaktı.
İşimizde yaşadığımız en büyük zorluk; elle tutulur ve kişiye özel bir ürün üretmemizden kaynaklanıyor. İnsanlar kitabı eline alana kadar aslında ne kadar kaliteli ve memnun kalacakları bir ürün olduğunu anlayamıyorlar. Bunu internet üzerinden anlatmaya çalışmak zor. Ancak ellerinde tuttuklarında gerçekten mutlu oluyorlar.
Belki başka bir eksi de güven sorunu olabilir. Gerçekten iyi bir şirketi ister internette kurun ister dükkan açın. Her zaman ciddi maliyetleri göze almak zorundasınız, fakat internette kullanıcıları kandırmak çok kolay ve ucuz olduğundan kullanıcı da en az bir kere alışveriş yapmadan o şirkete güvenmiyor.
İnternette en çok uğradığınız site, en beğendiğiniz site, ticaret anlamında en başarılı bulduğunuz site?
Mahir: En çok uğradığım siteler facebook ve feedly (google reader ara yüzü). Bu tip sitelerde vakit geçirmemin ana nedeni kendi belirlediğim kaynaklardan ve ayrıca tanıdıklarımın önerileri doğrultusunda dünyayı takip etme imkânına sahip olabilmek. Ben bu özgürlüğe hayranım. Ayrıca tabi ki grooveshark.com’da sürekli açık müzik dinlemek için. İş için kullandığımız google’ın hemen hemen bütün ürünlerini saymıyorum bile.
E-ticaret alanında en başarılı bulduğum site Türkiye’de markafoni.com. (Aslında modeli dünyada çok başarılı: private shopping) Bunun ana nedeni erkek egemen e-ticaret pazarına kadınları çok başarılı bir şekilde sokmayı başarması. Fiziksel dünyada kadınların alışveriş gücü çok fazlayken online dünyada yoktular. Bu model sayesinde kadınlar da internetin itici gücü olmaya başladı.
Beri: Ben de facebook haricinde popphoto.com, www.photographymonthly.com, dpreview.com ve strobist.com gibi yurt dışındaki fotoğraf ve ışık kullanımı ile ilgili site ve blogları yoğun bir şekilde takip ediyorum. Ayrıca gece fotoğraflarıyla ilgili olarak da www.thenightskye.com/ adlı siteden gece fotoğrafçılığı derslerimi aldığım Lance Keiming’ in de gelişmelerini takip ediyorum.
Dijital fotoğraf ile fotoğraf teknolojileri o kadar hızlı ilerliyor ki, site ve blogları bir hafta takip etmediğinizde baya değişikliği kaçırmış oluyorsunuz.
Fotoğraf haricinde gittigidiyor.com ve sahibinden.com gibi sitelerde de bolca zaman harcıyorum.
Teşekkürler...