UÖML 2010-2011 eğitim-öğretim yılı mezunları 29 Haziran Çarşamba akşamı düzenlenen törende keplerini fırlatarak yaşamlarında bir dönemin kapılarını kapatmanın ve geleceğe yepyeni bir adım atmanın haklı gurunu yaşadılar.
Amram Oditoryumu bu sene de lise son öğrencilerinin, öğretmenlerin ve velilerin mutluluğunu paylaşmak üzere kapılarını açtı. Oldukça yorucu bir sene geçirerek üniversite sınavlarına hazırlanan gençler, bir an önce diplomalarına kavuşmak için heyecanlı bir bekleyiş içindeydiler.
Mezuniyet töreni, günün sunuculuğunu üstlenen Türkçe Öğretmeni Mevce Şen’in “Hoş geldiniz” konuşması ve öğrencilerin barkovizyondaki görüntüleriyle başladı. Daha sonra eğitim ve öğretim kadrosu salona davet edildi. 12. sınıf öğrencileri ise senelerdir çeşitli etkinlikler nedeniyle okul üniformalarıyla bulundukları salona, başlarında kepleri, üstlerinde cüppeleriyle alkışlar eşliğinde girdiler ve sahnede yerlerini aldılar. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Lise Müdürü Funda Kara bir konuşma gerçekleştirdi. UÖMO öğretmenleri olarak, öğrencileri bilgili ve kültürlü olmaları, üniversite sınavında hak ettikleri başarıyı elde etmeleri için çok fazla bilgiyle donattıklarını ifade ederek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:”(…)Bizler inanıyoruz ki başarı, öğrencilerimizin liseden sonra hangi okula gittikleri değildir. Dünyada mezun olamayacağınız tek okul hayattır ve asıl başarı hayatta gösterdiğiniz başarıdır. Ve hayat ne not, ne takdir belgesi, ne de üniversite başarısıdır. Hayatta başarı; insanın yaşadığı süre boyunca elinden gelenin en iyisini yapması, ailesine, milletine, yaşadığı vatanına ve kendine hayırlı olabilmesidir. Üzerine aldığı sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirebilmesidir. Doğru seçimler yapabilmesidir. En önemlisi hayatını, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçebilmesidir…”. Kara sözlerine öğrencilere seslenerek ve Tiyatro Sanatçısı Müjdat Gezen’in birkaç dizesiyle son verdi. Ardından Cemaat Başkan Vekili İshak İbrahimzadeh sahneye davet edildi. İbrahimzadeh: “ Demografik olarak azalmakta olan bir toplumuz. Birçok insandan yöneltilen ortak soru, geçmişimize değerlerimize ve mirasımıza nasıl sahip çıktığımızdır. Yahudi milleti son 2000 yılını dünyanın çeşitli yerlerinde göçebe hayatı yaşayarak geçirdi. Bu dönem boyunca edindiğimiz en önemli öğreti: eğer mirasımıza sahip çıkabilmek için geleceğimize yatırım yapabilirsek ve bu bilinci toplumsal bir bilinç haline getirebilirsek işte o zaman başarılı olabileceğimizdir. Eğer gelecek nesillerimizi iyi yetiştirirsek ve çocuklarımızın önümüzde yürümelerini sağlayabilirsek, o zaman mirasımıza sahip çıkabiliriz… Tüm olanaklarımızı çocuklarımızın geleceklerini en iyi şekilde kurabilmeleri hedefi üzerine inşa ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Tabii ki bazı yanlışlarımız olacak, ancak bunları da düzeltmek için yine el ele vereceğiz… Okulumuz, toplumumuzun kalbidir… Sevgili öğrenciler, bu yaşam sürecinde sizler de hepimiz gibi çeşitli yollardan geçeceksiniz ve her yeni adımda bir ortama girebilmek için kendinize yer açmaya çalışacaksınız. Bazen aydınlıkta, bazen de maalesef karanlıkta yol almak zorunda kalacaksınız. İşte o zaman okulunuzda aldığınız eğitimin başarısını göreceğiz. Yarın, yeni bir dünyaya adım attığınızda yalnızca bir üniversiteye bitirmeye odaklanmayın. Mutlaka düşünce dünyanızın sınırlarını aşmaya çalışın. Hayal gücünüzü zorlayın ama hayal dünyanızda kaybolmayın. Bol bol sorun yaratın, ama mutlaka bütün sorunlara çözüm de üretin… Her zaman, her konuda sizlere destek olmaya hazırız. Unutmayın ki; başarının peşinde koşmak her zaman mutluluğu getirmez. Ancak mutlu olmayı öğrenmek, her zaman başarıyı getirir. Tanrı, ışığıyla yollarınızı aydınlatsın.” dedi.
UÖMO Vakıf Üyesi Esin Gidon ise pırıl pırıl gençleri bir arada görmenin kendisini her zaman çok heyecanlandırdığını, insan yetiştirmenin en karmaşık ve zor mesleklerden biri olduğunu belirtti. Eğitim kadrosuna emeklerinden dolayı şükranlarını sundu. Öğrencilerin küreselleşen dünyanın gerektirdiği şekilde yetiştirmeye çalışıldığını, akademik olarak güçlü olabilmeleri için en üst seviyede bilgiyle donatıldıklarını, çoklu kültürlerle sorunsuz yaşayabilmeleri için yabancı dil becerilerinin geliştirildiği, birçok uluslararası programa katıldıklarını, yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine olanak sağlandığını ve bu sayede güvenlerinin geliştiğine değindi. Gidon konuşmasına eğitimin, yaşamın bir provası olduğunu hatırlatarak ve öğrencilere “Güvenli olun ama kibir ve gururla değil, alçak gönül ve vefayla. Rekabetçi olun ama başkalarını ezerek değil, onlarla paylaşarak ve ilerleyerek. Önder olun ama çözümü şiddette değil, uzlaşmada arayan önderler olun. Mutlu olun sadece başarı ve parayla değil, kendinizi geliştirerek ve çevrenizin de gelişmesine katkıda bulunarak” sözleriyle seslenerek son verdi.
Sıradaki konuk konuşmacı Pronet Güvenlik Sistemleri ve Grupanya İnternet Hizmetleri Kurucu ortağı Alp Saül idi. Saül öğrencilik yıllarına, yaşadığı deneyimlere ve iş hayatına atılma serüvenine değinen keyifli bir konuşma gerçekleştirdi.
İngilizce öğretmeni Simon Field, Öğrenci Birliği Başkanı Venis Kalderon ve UÖMO Mezunlar Derneği adına Liya Benbasat’ın yaptıkları konuşmaların ardından okul bayrağı ve flamasının teslim töreni gerçekleşti.
Törende okul birincisine diplomasını sunan Rav Hahambaşı İzak Haleva yaptığı konuşmada tüm öğrencilere hayatta da başarılar diledi. Cemaatlerine ve ülkelerine hayırlı birer birey olabilmeleri için çağrıda bulundu ve hepsini tallet altında görmek istediğini dile getirerek sözlerini tamamladı.
Diploma töreni, keplerin fırlatılması, okul marşının hep birlikte seslendirilmesinden sonra terasta verilen kokteylde pasta kesilmesi anı fotoğrafları çekilmesiyle son buldu. Daha nice mezuniyetlere…
