Yunanistan’ın ardından patlayan İtalya krizi, tüm dünya piyasalarının gözlerini yine AB’ye çevirdi. Gerçekleşecek AB Liderler Zirvesi bu konudaki önemli kararların alınacağı platform olacak.
Haftaya başlarken önümüzde yeni bir gündem olmadığını, geçtiğimiz hafta takip ettiğimiz iki önemli sorunu bu hafta da takip etmeye devam edeceğizi görüyoruz. Avrupa Birliği tarafında Yunanistan başta olmak üzere borç krizi, Amerika Birleşik Devleti tarafında ise borçlanma tavanının yükseltilmesi. Bu iki konunun gölgesinde kalan ABD’de geçtiğimiz hafta başlayan bilanço sezonunu da ara gündem olarak izleyeceğiz.
AB Liderler Zirvesi
Yunanistan’ın ardından geçtiğimiz hafta İtalya’ya yönelik artan spekülasyonlar, gerek Avrupa Birliği gerekse İtalya içinden gelen açıklamalarla hafiflese de Yunanistan özelinde olmak üzere AB’deki borç krizi hâlâ gündemi belirliyor. Bu hafta Perşembe günü gerçekleşecek olan Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nde bu konuda bir çözüm arayışı bulunmaya çalışılacak. Bu zirvede öncesinde Yunanistan konusunda iki ihtimal üzerinde duruluyor. Birincisi Yunanistan’ın borçlarının özel sektörün de katılımıyla yeniden yapılandırılması, diğeri ise kısa vadede sorunu ötelemeye yönelik yeni bir kurtarma paketi hazırlanması. Bu süreç öncesinde ise Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) önemli bir uyarısı geldi. AMB yapılacak düzenlemede ne şekilde olursa olsun Yunanistan’ın temerrüde düşürülmesi ya da herhangi bir kredi derecelendirme kuruluşunun Yunanistan’ın içinde bulunduğu durumu temerrüt olarak nitelemesi durumunda Yunanistan tahvillerini alamayacağını açıkladı. Beklememekle birlikte sorunun bu boyutlara ulaşması piyasalarda tam bir kaos ortamı oluşmasına ve borç krizinin yayılmasına neden olabilir. Bu nedenle bu hafta Avrupa Birliği tarafında Perşembe günü yapılacak liderler zirvesinin takip edilmesi gerekiyor. AB tarafında zirve öncesi bir stres oluşması ihtimali de göz ardı edilmemeli.
Obama rest çekti
Borçlanma tavanının artırılmasına bir türlü çözüm bulunamaması ve 2 Ağustos’a az bir zaman kalması Amerika Birleşik Devleti’nde tartışmaların sertleşmesine neden oldu. Her en kadar 2 Ağustos’a kadar bir çözüm yolu bulunacağını düşünsek de sürecin uzaması stresin de artması anlamına gelecektir. Düşük ihtimal versek de ABD’nin borç tavanını artıramaması durumunda piyasalarda Lehman vakasındakine benzer bir panik oluşması muhtemel. Bu nedenle ABD’de süreç uzasa da 2 Ağustos’tan önce bir çözüm bulunacağını düşünülmüyor.
Bilançolar ana gündemin gölgesinde kalıyor
Geçtiğimiz hafta Alcoa ile başlayan bilanço sezonunda gelen ilk rakamların olumlu olmasına karşın, yukarıda bahsettiğimiz iki neden bu rakamların fiyatlanmasını engelliyor. Bu hafta da önemli bilançolar açıklanacak. Açıklanacak bu rakamların da kısa vadeli etkileri olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle açıklanan rakamlar sonrası genel trendin aksine olabilecek hareketler çok kısa vadeli kalabilirler. Açıklanacak bilançolardan ön plana çıkanlar ise şöyle: BofA, Coca-Cola, Goldman Sachs, J&J, Wells Fargo, Apple, Yahoo, Morgan Stanley, Caterpillar, General Electric ve McDonald’s.
Özetleyecek olursak
Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devleti yönetimleri piyasaları baskı altına almış durumda. Daha önce AB’de sıkça rastladığımız karar alma mekanizmasının yavaşlığı, ABD’ye de yansımış durumda. Bu hafta piyasalar siyasilerin basiretini fiyatlayacaklar. Bu nedenle açıklanacak veri ya da bilançoların etkisinin daha sınırlı kalması muhtemel.
Yurt içinde ise bu hafta izlenecek tek gündem maddesi ise Merkez Banaksı Para Politikası Kurulu toplantısı. Bu toplantıda faizlerde bir değişiklik beklenmezken, toplantı sonrası yapılacak açıklamalar önemli olabilir.
Stresi düşük, kazancı yüksek bir hafta olması dileğiyle…