Özellikle mesianik dönemlerde, fasılalı dahi olsa günümüze dek kaybolan kabilelerin “bulunduğuna” dair duyumlar alınmıştır. Dokuzuncu yüzyıl seyyahlarından Eldad a-Dani, Dan kabilesinin bir ferdi olduğunu iddia etmiştir. Genellikle bu kişinin Habeşistan’dan geldiğine inanılır. Bazı bilginler ise onu Çin gibi uzak ülkelerin halkı ile dahi bağdaştırmışlardır.
Onikinci yüzyılın ikinci yarısında İspanyalı seyyah Tudelalı Benjamin, Gozan nehri yanında yaşayan Dan, Aşer, Zebulun ve Naftali kabilelerini tarif etmiştir. Tudela, ayrıca Yemen’deki Khaibar’da yaşayan Reuben, Gad ve Menaşe kabilesinin yarısından da bahsetmektedir. Aynı şekilde benzer değinmelere efsanevi Hıristiyan şahsiyetlerden Prester John’un mektuplarında da rastlanmaktadır. Prester John’a, Sambatyon nehrine ve kaybolan kabilelere değinmelere 1488’de R. Obadia di Bartenura’nın bir mektubunda rastlanmaktadır. 16. yüzyılda David Reuveni; Kral ?elomo’nun ve Reuben kabilesinin, Gad kabilesinin ve Menaşe kabilesinin yarısının soyundan gelenlerin, Kral Jozef’in kardeşinin soyundan geldiğini ileri sürmüştür. Adı geçen kabileler, Arabistan’daki Habor Çölü’nde yaşamaktaydı. Reuveni, “kaybolmuş” Yisraeloğulları’nın kralı tarafından manevi kurtuluş döneminin süratlendirilmesi amacıyla Roma’ya görevli olarak gönderildiğini iddia etmiştir.
devam edecek...
Kaynakça: “Yahudilik Ansiklopedisi”, Cilt I, II, III Yusuf Besalel