Türk Musevi Cemaati’nin geleneksel iftar yemeği bu yıl 15 Ağustos Pazartesi akşamı Neve Şalom Sinagogu’nda gerçekleşti. Gece boyunca yapılan konuşmalarda birliğin, beraberliğin ve dayanışmanın önemi üzerinde durulurken, var olan bu dostluk tablosunun dünyaya örnek olması dilekleri iletildi. Gecede ayrıca Türk Musevi Cemaati’nin, Somali için başlatılan yardım kampanyasına bağışı İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya sunuldu
Türk Musevi Cemaati’nin bu yıl onikincisini düzenlediği iftar yemeği Neve Şalom Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı gecede İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Hahambaşı Rav İsak Haleva, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Türk Musevi Cemaati Başkan Vekili İshak İbrahimzadeh günün anlamını vurgulayan konuşmalar yaptılar.
Neve Şalom Sinagogu’nun yanında bulunan Şehsuvar Bey Camii Müezzini Mahmut Kurtoğlu’nun ezan okunmasıyla oruçlar açıldı. Sohbet ortamında yenilen yemeğin ve konuşmaların ardından Hazan Davit Sivi ve Beyoğlu Müftü Vekili Yakup Kabalak, kendi inançlarına göre dua etmeleriyle yemek sonlandı.
Günün sunuculuğunu üstlenen Albert Ender, Mevlana ve Şems’in hayat görüşlerini ve çeşitli sözlerinden alıntılarla süslediği konuşması konukların ilgisini çekti.
Davetlilere Türk Musevi Cemaati Onursal Başkanı Bensiyon Pinto’nun ‘Geniş Toplumda Yahudi Olmak / Anlatmasam Olmazdı’ kitabının yanı sıra Şabat ve dini ilahilerin bulunduğu ‘Zemirot’ CD’si hediye edildi.
İftar yemeğinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Adalar, Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüp, Şişli gibi İstanbul’un belli başlı ilçelerinin kaymakam ve belediye başkanları ve yardımcıları, il ve ilçe Emniyet teşkilatı ileri gelenleri, konsoloslar, diplomatik misyon temsilcileri, dini temsilciler, basın mensupları, sivil toplum kuruluş üyeleri, öğretim görevlileri bulundu. İftarda ayrıca Türk Musevi Cemaati ileri gelenleri, kurum kuruluş ve dernek başkanları da hazır bulundu.
İftar yemeği Şalom Gazetesi’nin sponsorluğunda gerçekleşti.
İstanbul Valisi: Hüseyin Avni Mutlu
Bir yıl önce yine Türk Musevi Cemaati ile birlikte olduklarının belirterek konuşmasına başlayan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, iftar yemeğini veren Türk Musevi Cemaati’ne teşekkür etti. İnsanın en büyük ihtiyacının sevgi olduğunu ifade eden Vali Mutlu, “Bu akşam sevgi çemberi içerisinde bulunduğumu hissediyorum. (…) İnsan bu dünyada huzurlu yaşamayı istiyorsa, barış içerisinde olmak onun vazgeçilmezlerinden olmalıdır. Barışın şehrimizde, ülkemizde ve dünyada yaşanmasını temenni ediyorum. İnsanın diğer bir olmazsa olmazı da adalet. İnsanlar yokluğa, kıtlığa, mahrumiyete ve daha pek çok şeye katlanabiliyorlar. Ama zulme ve adaletsizliğe asla katlanamıyorlar. Dolayısıyla adil bir dünyada yaşamak, adil bir ülkede ve şehirde yaşamak, adaletli komşularla yaşamak, mutluluğumuzun vazgeçilmezlerinden birisidir’’ dedi.
Türkiye’de ihtiyaç duyulan şeyin birlik olduğunu vurgulayan Mutlu, şöyle devam etti:
“İnsan; ayrılıkların olmadığı, hoşgörünün olduğu yerde mutlu. Bütün bunlar Ramazan ayı vesilesiyle bir kez daha hatırlatılıyor. Bu akşam bu nedenle müstesna bir birlik gecesi oldu, sevgi, barış ve adalet gecesi oldu diye düşünüyorum” dedi.
Vali Mutlu ayrıca, “Musevi dostlarımız, Somali’deki ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ‘biz, sizin dostunuzuz, yanınızdayız’ diyerek anlamlı bir de bağışta bulundular. Diyanet İşleri Başkanlığımıza ulaştırılmak üzere bana tebliğ edilen 25 bin liralık çeki en kısa sürede hesaplarına intikal ettirmek üzere kendilerinden aldım. Bu destekleri nedeniyle Musevi Cemaatimize teşekkür ediyorum’’ dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı: Kadir Topbaş
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da Türk Musevi Cemaatince gelenekselleştirilen iftarların temelinin 12 yıl önce Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde 14 kişilik mütevazı bir iftar sofrasıyla atıldığını, burada farklı kültür ve inançların bir çatı altına bir araya gelebildiğini görebilmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Topbaş, dünyanın sıkıntılı günler yaşadığı süreçte oluşturulan atmosferin, tüm dünyaya güzel bir örnek olabileceğini belirterek, “Burada asırlardan beri birlikte huzur ve barış içerisinde yaşamaktayız. İftar sofralarından herkes kendi kararınca nasibini almakta. İnsani değerlerin ön plana çıktığı bir aydayız. Bölüşmenin, paylaşmanın, kardeşliğin, hoşgörünün doruğa çıktığı ve güzelliklerin yaşandığı bir ortamdayız. Bu sofralarda buluşmak çok anlamlı. Değer verdiklerinizle sofralarda bir araya gelirsiniz. İşte biz bu sofralarda birlikte güzellikleri paylaşıyoruz. İstanbul’un yansıttığı bu tablo, dünyaya bir örnek” dedi.
Geçen yıl yine aynı mekânda iftar yaptıklarını anlatan Topbaş, “Pakistan’da meydana gelen sel felâketi için yardım topladık. Şu anda gündemimizde Somali var. Yaşanan olaylar karşısında adeta bir sınavdan geçiyoruz. Reflekslerimiz, duygularımız ölçülüyor. Ne kadar duyarlıyız? Ne kadar hissediyoruz? Burada Türk milleti, bu coğrafyada yaşayanlar olarak bu duygularla yoğrulduğumuzu, bu dayanışmanın diğer ülkelere nazaran bizde doruk noktaya çıktığını görmekten mutluluk duymaktayım” şeklinde konuştu.
Topbaş, sadece Afrika’da değil, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de çeşitli felâketlerin yaşandığına dikkati çekerek, “Dünya insanı olarak bu sıkıntılara göğüs germeyi başarırsak bunların üstesinden gelebiliriz. Bu yerküre hepimize yeter, kan ve gözyaşına dur diyebilme gücümüz varken ve bunu kullanmıyorsak ciddi bir sorumluluk yaşadığımızı düşünüyorum” dedi.
Beyoğlu Belediye Başkanı: Ahmet Misbah Demircan
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da iftar geleneğini sürdürdükleri için Türk Musevi Cemaati’ne teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Geçen hafta Beyoğlu Mevlevi hanesinde Hz. Mevlana’nın ‘Ne olursan ol gel’ davetine hep birlikte konuk olmuştuk. Bunlar ne güzel nimetler. Bir camide, bir kilisede, bir havrada iftar etmek, aynı yaratıcıya şükür duası etmek… Bu topraklarda ibadethaneler emin mekânlardır. Barış içinde ve yan yanadır. İbadethaneye ve inanana saygı esastır. Bu birlikte inşa etiğimiz bir yaşam modelidir. İnsanların gıpta ile baktığı Beyoğlu ise bu modelin dünyaya açıldığı penceredir” dedi.
Demircan, oruçta kendisini en etkileyen yönün bu ibadetin sosyal yönü olduğunu, bunun Tevrat’ta da etkileyici bir şekilde anlatıldığını dile getirdi.
Başkan Demircan Mevlana’nın “Toprak emin. Ona her ne ekersen, ihanet görmeksizin onun cinsini toplarsın” sözünden yola çıkarak, “Biz de bugüne kadar olduğu gibi bu topraklara barış ve kardeşlik ekenlerden olacağız. Hasadımız mutluluk, huzur ve paylaşım olacaktır” dedikten sonra iftar yemeğinde emeği geçenlere teşekkür etti. Hahambaşı: Rav İsak Haleva
Hahambaşı Rav İsak Haleva, yine bir iftar yemeği düzenlemiş olmaktan cemaati ve sahsı adına gurur duyduğunu ifade ederek başladığı konuşmasında ‘’Ülkemizin kültürel zenginliğinin belki sayıca küçük ama anlamı bakımından büyük bir örneğini oluşturan bu manzara, bu topraklarda her dine ve inanışa, her ırk ve renge, her dile ve düşünceye yer bulunduğunun kanıtıdır’’ dedi.
Rav Haleva ayrıca, Türkiye Musevilerinin asırlardan beri Anadolu topraklarında yaşadıklarını belirterek, “Yeri geldiğinde Kafkasya cephesinde, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda vatan millet uğruna evlatlarını şehit veren biz Türk Musevileri, Türkiye’mizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü adına payına düşeni her devirde yerine getirmiş olmanın onurunu taşımaktayız.
Varsın dinimiz, diyanetimiz ayrı olsun, varsın akitlerimiz ibadetlerimiz farklı olsun, varsın adetlerimiz, mabetlerimiz değişik olsun. Bu ülke, bu vatan, bu millet için özlemlerimiz bir, dileklerimiz bir, dualarımız bir, niyazlarımız birdir. Asırlardır yan yana, iç içe yaşam sürdürmüşüz, asırlardır iyi günü de kötü günü de yürekten paylaşmışız, asırlardır aynı kaderi yaşamış, aynı kedere gözyaşı dökmüşüz. Bu geçmişte böyle olmuş, gelecekte de hiç kuşku duyulmasın böyle olacaktır. Ben başka türlüsünü bilmiyor, farklısını düşünmek bile istemiyorum.
Bütün bunlar bizi bir ve beraber olmaya, öyle görülmeye, öyle sayılmaya yetmeli diye düşünüyorum.
Doğrusunu söylemem gerekirse; bu gerçeklerden çok uzaklara düşen kimi beyan ve yazılar beni de, bu ülkeye candan bağlı dindaşlarımı da çok üzüyor, bizi, hepimizi rencide ediyor, yaralıyor (…)”dedi. Hahambaşı konuşmasını yaklaşmakta olan Ramazan Bayramını kutlayarak tamamladı.
Türk Musevi Cemaati Başkan Vekili: İshak İbrahimzadeh
Tora’dan bir alıntıyla insan sevgisinin ve insanlara hizmet verebilmenin mutluluğunu aktaran İbrahimzadeh, “ (…)İnançlarımızın babası ve hepimizin ilk öğretmeni Avraham Avinu – Hazreti İbrahim hepimize böyle bir miras bıraktı. Bizler de onun 21. yüzyıldaki çocukları olarak bu iftar sofrasında aynı sevgi ve kardeşlik duyguları içinde sizleri evimizde, evinizde ağırlamanın mutluluk ve onurunu taşıyoruz. Bugün burada olan herkes hem ülkemize, hem insanlık adına yapıcı bir anlayış ve kardeşlik sevgisi ile çalışarak, farklı hizmetleri topluma götürmeye gayret ediyor. Ancak halen yapacak çok işimiz var, maalesef sokağa çıktığımızda halkımızın neredeyse %60’ı biz Yahudileri komşu olarak görmek istemiyor, bizlere olumlu olarak yaklaşanların oranı ise neredeyse %10’larda... Bu sonuçların, bütün bu görüşlerin temelinde genelde maalesef birbirimizi yeterince tanımamaktan kaynaklanan yanlış algılar yatıyor.
Yeni tanıştığım bir insanın ‘sen öteki Yahudi’lere benzemiyorsun deyip’ daha sonra ise aslında bugüne dek hiç bir Yahudi’yi tanımamış olduğunu samimiyetle ifade etmesi, belki de hepimizin önünde olan bu algı hedefini samimi ve sistematik bir çalışmayla aslında ne kadar hızlı bir şekilde değiştirebileceğimizi göstermektedir... (…)
Tabii bütün bunların yanında atabileceğimiz en önemli adım ise düşünce özgürlüğünün en açık şekliyle toplumlarda ifade edilebilmesi yolunda çalışırken, aynı anda insanları ötekileştirebilen ve bu özgürlüğün en önemli zaaflarından biri olan nefret söylemine karşı gerekli önlemleri mutlaka alabilmektir. Bu konuda bireyleri adaletimizin resen koruyabileceği bir sistemi yaratabildiğimizde hem insanlarımız arasındaki anlayışı, güveni ve sevgiyi arttırabilecek, hem de bu söylemlerin yarattığı ötekileştirme ve bunun getirebileceği toplumsal gerginliklerden uzaklaşmış olacağız.
Biz bu konuda da üstümüze düşen tüm sorumluluğu hep beraber bu ülkenin vatandaşları olarak almaya hazırız. Hep birlikte bunu gerçekleştirebileceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz” dedi.
İbrahimzadeh’in konuşmasının sonunda Hahambaşı Rav Haleva Türk Musevi Cemaati’nin Somali’de açlık ve ölümle pençeleşen halka yardım kampanyasına destek zarfını Vali Mutlu’ya sundu.