250.000 Anglosakson İsraillinin yıl sonu paradoksu. Resim: Yılbaşının kutlandığı ender mekanlardan Yafo'daki Container restorandan gün batımı.
Yeni bir takvim yılının getirdiği ümitler ve semboller ile kültürler arasında bir yolculuk onlarınki.
Yılbaşında hiç İsrail’de oldunuz mu? Yeni bir yıla girdiğinizi sokaklarda okuyamazsınız, sadece TV’de bir haberdir.
Dolayısı ile Hıristiyan bir ülkeden gelmiş ve İsrail’de yaşayan biri yeni yılda ‘garip’ hissedebilir.
Hıristiyanlık âleminin zamanı numaralandıran ve işaretleyen İsa Peygamberi bu topraklarda doğmuş olsa da, kıta Avrupa’sının şaşalı kutlamalarını İsrail şehirlerinde İsa’nın doğum yeri olan Bethlehem dışında göremezsiniz.
Anglosakson ülkelerden gelmiş, çocukluğunda çoğunlukla New York yılbaşlarına şahit olmuş, ana dili İngilizce olan 250.000 İsrailli için ise takvimlerin yıl değiştirdiği an tam bir kültür paradoksudur.
İki kültürün arasında kalmış bu kitlenin yılbaşında gösterdikleri davranışı inceleyen İsrail’in solcu Haaretz gazetesi yazarı Mordechai Twersky şöyle bir sınıflama yapmış.
Bir kesim kutluyor, ikincisi sakınıyor, üçüncüsü tarafsız, dördüncüsü ise o kadar zamandır İsrail’de yaşıyor ki artık varlığından bile habersiz!
Gençlerin hafızasında New York, yılbaşı arifesinde ışıl ışıl parlarken, yaşı 60’a gelmiş ve ömrünün çoğu yılını İsrail’de geçirmiş kişiler için, ‘Yeni Yıl’ bu sene eylül ayında kutladıkları Roş Aşana Bayramı’ndan başka bir şey değil…