İsviçre, II. Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin Nazi zulmünden kaçmasına yardımcı olduğu için cezalandırılan 100’den fazla kişinin sicillerini temizledi. Ancak sadece bir kişi adının temizlendiğini görecek kadar yaşayabildi
İsviçre, II. Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin Nazi zulmünden kaçmasına yardımcı olan 100’den fazla kişinin sicilini temizlemeyi tamamladığını açıkladı.
Raporda aklanan 137 kişiden sadece bir kişi adının temize çıktığını görecek kadar yaşayabildi. 137 kişiden sadece Aimée Stitelman, isminin resmen aklandığını görebildi.
1945 yılında, İsviçreli bir askeri mahkeme Aimée Stitelman’ı, Nazilerden kaçıp İsviçre’ye giren, bazıları yetim 15 Yahudi çocuğa yardım ettiği için, 15 gün süreyle gözaltına almıştı. Mart 2004’te Stitelman 79 yaşındayken, Rehabilitasyon Komisyonu, mahkûmiyet kararını bozdu. Aimée Stitelman bir yıl sonra öldü.
İsviçre mahkemeleri yakalanan bu kişileri, eylemlerinin İsviçre’nin tarafsızlığını ihlal ettiği gerekçesiyle cezalandırmıştı. Rehabilitasyon Komisyonu, 2004 yılında Nazi zulmünden kaçan Yahudilere yardım suçundan dolayı ceza alanlara yapılan adaletsizliği düzeltmek için kuruldu. İsviçre Rehabilitasyon Komisyonu Sekreteri Alexandre Schneebeli AFP’ye verdiği demeçte, “Bugün bu insanların hiçbiri yaşamıyor” dedi. Tarihçilere göre yüzlerce kişi, Nazilerden saklanan Yahudileri koruduğu için işini kaybetmiş, para cezasına çarptırılmış ve hatta bazı durumlarda hapsedilmişti. Örneğin 25 yaşındaki gezgin bir tüccar, Viyanalı bir Yahudinin ülkeye girmesine yardım ettiği gerekçesiyle, mahkeme tarafından iki buçuk ay hapis cezasına çarptırılmış, yardımcı olduğu Yahudi de iki ay hapis cezasına çarptırıp sonrasında sınır dışı edilmişti.
İsviçre, savaş yıllarında Nazi işgali altındaki Avrupa’da yaklaşık 300 bin mülteciye yardım ederken, bunların arasından çoğu Yahudi olan 20 binini geri çevirdi. Tarihçilerden oluşan bir komite, 2001’de İsviçre hükümetinin, Hitler’in Almanya’da iktidara geldiği 1933 ile Müttefik Kuvvetler tarafından yenildiği 1945 arasındaki politikasının “aşırı kısıtlayıcı” olduğu kararına vardı. Kararın bir sonucu olarak İsviçre Parlamentosu, rehabilitasyon kanununu kabul etti. Ancak eylemlerin doğru ve uygun olduğunun resmen tanınması herhangi bir tazminat hakkını içermiyor.
İsimleri aklanan 137 kişiden 59’u İsviçreli, 34’ü Fransız, 24’ü İtalyan, 6’sı Alman, 3’ü Polonyalı, biri Çekoslovak, biri Macar, biri İspanyol ve kalanlar ise incelemeler sürecinde herhangi bir vatandaşlığa sahip olmayan kişilerden oluşuyor.
Araştırmacıların çalışmalarına göre, bazıları tamamen insani nedenlerle, bazıları vatanseverlik duygusuyla, bazıları ise maddi menfaat karşılığında Nazi zulmünden kaçan Yahudilere yardım etti.
Sekiz yılda tamamlanan araştırmanın açıklanması, ülke tarihinin önemli bir bölümünün kamuoyunun dikkatini çekmesini, insanların şimdiye kadar bilinmeyen eylemlerinin duyurulmasını sağlamış oldu. Açıklama ayrıca “Bu tanınma, söz konusu kişilerin ve yakınlarının gözünde çok değerliydi” ifadesini içeriyor.