Gelişmekte olan ülkelerde kadınlar güçleniyor

Gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların yaşam şartlarını iyileştirmek ve liderler yetiştirmek amacıyla gereken eğitimi veren, çalışmalarına 140 ayrı ülkeden kadına ulaştırmış olan Golda Meir Karmel Eğitim Merkezi 50 yıldır görevde

Dünya
11 Ocak 2012 Çarşamba

Afrika, Asya, Latin Amerika, Karayipler, Doğu Avrupa, Avustralya ve Ortadoğu’da zor şartlarda yaşayan kadınların hayat şartlarını geliştirmek amacıyla İsrail’de yeni merkezler kuruluyor. Golda Meir Karmel Eğitim Merkezi de bunlardan biri. Merkezin sözcüsü Yvonne Lipman, İsrail’in Nepal’de bulunan çocukların okul öncesi eğitimine yaptığı katkıdan gururla bahsediyor. 50 sene evvel Afrika kıtasını ziyaret eden dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir, buradaki ihtiyacı görüp MASHAV (İsrail’deki uluslararası gelişim organizasyonu) aracılığıyla Afrikalılar ve onlar gibi dezavantajlı toplumlara balık vermek yerine balık avlamayı öğretmenin daha önemli olduğunu fark etti. Bu, Batı ülkelerinde gündemde olan ileriyi görebilme fikrinin kabul edilmeden önceki bir örneği. O zamandan beri düzenlediği eğitim programları ile İsrail, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan birçok kişiyi tarım, eğitim ve tıp alanlarında eğiterek yaşam şartlarını iyileştiriyor.

Hayfa’da Karmel Dağı bölgesinde bulunan ve Golda Meir tarafından kurulan bu merkezin 50. kuruluş yıldönümü münasebetiyle, 38 ülkeden 70 kadın ‘Bilim, Teknoloji ve Yenilik: Kadınlar için Eğitim’ konularını tartışmak için toplandılar. Kadınların özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşadıkları güçlükler günümüzde bir sır değil. Kadınlar insanları, aileleri ve toplumları birbirlerine bağlayan ağa destek verirken, aynı zamanda da şirketleri ve ülkeleri yönetiyorlar. Merkezin sloganında olduğu gibi, “Kadınları eğitimli bir toplum dünyayı kökünden değiştirebilir.”

Bu panele katılan kadınlar kendi konularında lider konumda. Seneler boyunca 140 ayrı ülkeden kadınlara eğitim vermiş olan merkeze gelenler, daha önceki senelerde de gerek İsrail, gerek işbirliği yapan diğer ülkelerdeki çeşitli programlara katıldılar. Merkez, kadınların aralarında iletişim kurmalarını ve anayurtlarında eğitim programları düzenlemelerini de destekliyor. Ayrıca merkezde ihtiyaç ve talebe göre özel programlar da düzenlenebiliyor.

Lipman sözlerine “1961 senesinde Golda Meir, Mina Ben Zvi ve İsveç’in İsrail Büyükelçisi İnga Thorsson tarafından kurulan merkezimiz, 1948 senesinde bağımsızlığına kavuşmuş olan İsrail’in yeni bir ülke olması sebebiyle, Afrika’da yeni kurulan devletlere de önemli bir örnek teşkil ediyor” dedi. Merkezin eğitimde uzmanlaştığı dört ana konu: erken çocukluk dönemi eğitimi, gelir artırım teknikleri, toplumsal gelişme ve kadın-erkek eşitliği.

Lipman, “1975 senesinde Birleşmiş Milletler gündemine gelen eşitlik konusu İsrail’de çok daha evvelden gündemdeydi. Biz feminizmden değil kadın liderlerden bahsediyoruz. Konferanslarımızda kadınların şirketlerde yükseldikleri pozisyonlardan değil; öğretmen olmalarından, toplumsal yardım kurumlarında çalışmalarından bahsediyoruz,” dedi.

Nepal’den gelen Stella Tamang, İsrail’e ilk olarak 1979’da geldiğini ve halen Nepal’den pek çok kadının, erken çocukluk dönemi eğitimi alanında programlara katılmak için buraya geldiklerini anlatıyor. “Aldığımız eğitimler sayesinde ülkede pek çok aile bilinçlendi, burada aldığımız eğitimin önemine paha biçilemez” diyor Tamang.

Merkez aynı zamanda AIDS’in ilk yayıldığı dönemlerde, hastalığın daha etkin olduğu ülkelerdeki çocuklara psikolojik destek sağlamıştı. Lipman en önemli misyonlarının bu topraklarda yaşayan Filistinli ve İsrailli kadınlar arasındaki iletişimi güçlendirmek olduğunu ve bu amaç doğrultusunda hafta sonları faaliyetler düzenlediklerini sözlerine ekledi.

Çeviri: Sibel Benmayor