Lefter son yolculuğuna uğurlandı

Vefat eden Fenerbahçe ve Türk futbolunun efsane ismi Lefter Küçükandonyadis, son yolculuğuna uğurlandı

Spor
18 Ocak 2012 Çarşamba

Rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren, Türk futbolunun 'Ordinaryüs' lakaplı unutulmaz futbolcusunun naaşı, tören için Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na getirildi.
Lefter'in naaşını taşıyan cenaze arabası stadın protokol tribünü girişi önündeki yolda görününce stat önünde tören için bekleyen futbolseverler, Lefter'i alkışlarla karşıladı.

Başbakan da törene katıldı
Başbakan Erdoğan'ı Lefter Küçükandonyadis'in cenazesinin de bulunduğu soyunma odası koridorunda Fenerbahçe Başkan Vekili Nihat Özdemir, Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve spor yorumcusu Rıdvan Dilmen karşıladı.
Başbakan Letfer Küçükandonyadis'in Türk ve Fenerbahçe bayrağına sarılı cenazesinin yanına gitti daha sonra, Fenerbahçeli futbolcuların taşıdığı Lefter Küçükandonyadis'in naaşının arkasında, taraftarların alkışları arasında sahaya girdi.

Naaşı Türk bayrağı ve Fenerbahçe bayrağına sarıldı
Lefter'in Türk bayrağı ve Fenerbahçe Kulübü'nün bayrağına sarılı naaşı saha içinde hazırlanan platforma konulurken, platformun bir tarafında Türk bayrağı diğer yanında da Fenerbahçe bayrağı yer aldı.
Lefter'in naaşını saha içine futbolcular taşırken, futbolcular ve teknik heyet daha sonra yay şeklinde dizilerek bir süre Lefter'in naaşının arkasında bekledi. Futbolcular bir süre sonra da tribüne çıkıp töreni buradan takip etti.
Lefter için statta düzenlenen törene İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın yanı sıra Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de katıldı.
Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir ve diğer yöneticiler tören için gelenleri protokol tribünü girişi önünde kapıda karşılarken, törene gelenler arasında UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, Futbol Federasyonu Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı, Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Ali Dürüst, yönetici Refik Arkan, Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, Beşiktaş Kulübü İkinci Başkanı Metin Keçeli ve Genel Sekreter Fahrettin Curoğlu da yer aldı.
Fenerbahçe Kulübü'nün eski başkanları Ali Şen ve Faruk Ilgaz, sarı-lacivertli kulübün eski yöneticileri, eski futbolcular da törene katılanlar arasındaydı.

Tezahüratlar Lefter için
Töreni izlemeye gelen yaklaşık 10 bin Fenerbahçeli ve diğer kulüplerin taraftarları, bu kez tezahüratlarını Lefter için yaptılar. Töreni izleyenler tören başlayana kadar karşılıklı tezahüratlarla efsane futbolcunun ismini andılar.
Fenerbahçe Futbol A Takımı, teknik heyet ve futbolcuları tam kadro Lefter Küçükandonyadis için yapılan törene katıldılar.
Fenerbahçe taraftarları, Lefter Küçükandonyadis için Türk Telekom kale arkası tribünde koreografi hazırladı. Maçlarda çeşitli mesajlar verilen koreografi bu kez Lefter için yapıldı. Taraftar alınmayan kale arkası üst tribüne konulan renkli kartonlarla büyük boyutta 'Ordinaryüs' yazısı yazılırken, bu tribünün alt kısmındaki pankartta da ''Hakkını Fenerbahçeliliğimize helal et'' yazısı yer aldı.
Maraton tribünü üst bölümüne ise Lefter ile Aziz Yıldırım'ın birlikte görüntülendikleri büyük boyutlu fotoğraflar asıldı. Migros kale arkası tribünde Lefter'in elinde kupayla fotoğrafının bulunduğu ''Ver Leftere Yaz Deftere, Kalbimizdesin'' yazılı pankart yer aldı. Stadın elektronik reklam panolarından ise ''Rahat uyu, çubuklu bize emanet'' yazısı yayınlandı.


Lefter anısına dev forma
Türk Telekom'un, Lefter'in anısına hazırlattığı dev forma tören sırasında Migros kale arkası tribünde asıldı. Küçükandonyadis'in anısına yaptırılan 25x30 metre boyutlarındaki dev Fenerbahçe formasının tasarımı, Lefter'in oynadığı dönemde giydiği formasının birebir modellemesi olarak hazırlandı.
Dev forma, eski başkanlar, yöneticiler, futbolcular ve törene katılanlar için imzaya açıldı. Dev forma, sarı-lacivertli ekibin 21 Ocak Cumartesi günü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Kayserispor ile yapacağı maçta da tribünlerde dalgalandıktan sonra müzeye konulacak.

Alex: Lefter senin çubuklu formanı gururla temsil edeceğim
Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Alex De Souza, Lefter gibi büyük insanların hiçbir zaman ölmeyeceğini söyledi. Kaptan Alex, törende kısa bir konuşma yaptı. Lefter'i Büyükada'da ziyaret ettiği günün çok anlamlı olduğunu kaydeden Brezilyalı futbolcu, "Türkiye'de yaşadığım en mutlu en gururlu günüm Ada'da onu ziyaret ettiğim gündü. Özellikle son zamanlarda sağlık bakımından geçirdiği zor günler sonrasında vefat etti. Yabancı olsam da beni içten yaraladı. Bu tip insanlar hiçbir zaman ölmezler. Camialar böyle insanları unutmaz," diye konuştu.
Alex, futbol takımı kaptanı olarak Lefter'e şu sözü verdi: "Burada onun son yolculuğunda şu sözü vermek istiyorum. Futbol takımında bir oyuncu olarak büyük başarılarla taşıdığın çubuklu formayı Fenerbahçe'de görev yaptığım süre içinde gururla temsil edeceğim. Her şey için teşekkürler."


Aziz Yıldırım: Hakkım helal olsun Lefter Ağabey
Fenerbahçe'nin ve Türk futbolunun efsane ismi Lefter Küçükandonyadis'in Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki töreninde Lefter'in takım arkadaşları, torunu ve Fenerbahçeli yöneticiler konuşma yaptı.
Futbolda yaşanan şike soruşturması kapsamında ceza evinde bulunan Başkan Aziz Yıldırım'ın, ''Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı'' imzasıyla gönderdiği, "Hakkım helal olsun Lefter Ağabey" başlıklı mektubu ise Aziz Yıldırım'ın kardeşi Ali Yıldırım okudu.
Başkan Aziz Yıldırım, hastaneye kaldırılmadan önce kendisine bir mektup yazan ve hakkını helal etmesini isteyen unutulmaz efsane oyuncu Lefter Küçükandonyadis'e cevaben bir mektup yazdı. Lefter henüz hayattayken yazılan ancak kendisine ulaştırılamayan bu mektubu, Lefter Küçükandonyadis'in Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki cenaze töreninde, Başkan’ın kardeşi ve Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yıldırım okudu. Başkan Aziz Yıldırım'ın mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Hayatımızın farklı noktalarında, farksız bir inançla gönülden bağlandığımız renkler bizi bir araya getirmişti. Şimdi geriye dönüp bakınca, 2005'teki o maçı hatırlıyorum Lefter Ağabey. Aslında daha da çok maç öncesini… Taraftarlarımız, seni, Efsane Özel Ödülü'ne layık görmüştü; tribünleri birlikte selamlamıştık.
Bugün ise birlikte değiliz, maalesef. Elimden gelse yine yanında olurdum, sarı-lacivert atkınla, bize tarihimizden anılar anlatmanı isterdim, yine…
104 yıllık tarihin ötesine geçmiş, her rengin idolü bir isim olmanla hep gurur duydum; yeşil sahadaki mucizelerine yetişememiş gençlerin, 'Ver Lefter'e Yazsın Deftere' sözleriyle seni bugün dahi yaşıyor olması ise mutluluğum oldu.
Rekorların, birbirinden güzel gollerin, camiamıza yaşattığın sayısız zaferler… Bunların hiçbiri değil, bizim gururumuz olmanın en temel sebebi. Saha dışına taşıdığın büyük Fenerbahçe sevgin bizi bir adım daha yaklaştırdı sana.
Bugün birlikte değiliz maalesef.
Sana olan saygımız, sevgimiz ise değişmedi; duygularımız ise daha yoğun…
Fotoğrafını ve mektubunu aldım. İyi dileklerin ve duaların için teşekkür ederim.
Fenerbahçe'ye hizmet etmek her ne şekilde ve nerede olursa olsun benim için en büyük onur. Fenerbahçe için yapmamız gereken çok şey var; senin de Fenerbahçeli yeni nesillere anlatacak daha çok anın olmalı…
Umarım, yine bir maç öncesi birlikte çıkarız sarı lacivert tribünlerin önüne… Sen yine sarı-lacivert atkını takarsın, ben de seninle birlikte bir kez daha adım atarım yeşile…
Hakkını helal et demişsin Lefter Ağabey, Türk futbolunun Ordinaryusu'na hakkım helal olsun...''

Törenden notlar
-Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu tören öncesi yaptığı açıklamada, ''Hem camiamız hem de Türk futbolu adına büyük bir kayıp. Başımız sağ olsun. Böyle değerler, efsane isimler kolay yetişmiyor. Onların etrafına toplanan camialar daha da büyüyorlar. Bugün kedisini kaybettik ama öldükten sonra da nesilden nesile anlatılacak değerler yaşattı,'' ifadelerini kullandı.
-Fenerbahçe Kulübü'nün eski Başkanı Ali Şen ise Fenerbahçe'nin ezeli rakiplerinin temsilcilerinin de törende yer aldığını hatırlatarak, ''Lefter için ne konuşulursa hak ettiği kelimelerdir. Çok iyi bir Türk'tü. İyi bir insandı. Hepimizin içinde büyük bir üzüntü var ama ölümün çaresi yok. Allah rahmet eylesin. Lefter'i herkes severdi,'' dedi.

-Törende Lefter'in torunları Özcan Katmer ve Özlem Katmer konuşma yaptılar. Özlem Katmer gözyaşlarını tutamadığı konuşmasında, ''Dedemizi aklımız ermeye başlayıncaya kadar sadece dede olarak biliyorduk. Daha sonra dünyanın en şanslı torunları olduğumuzu anladık. Kendisini hiçbir zaman bir büyüklük kompleksi içinde görmedik. O mütevazılık denilen unsurun önde gelen bir elçisiydi adeta'' ifadelerini kullandı. Özcan Katmer'in konuşması sırasında Aziz Yıldırım'dan bahsetmesi üzerine de tribünler Yıldırım için tezahüratlar yaptılar.

Büyükada'da toprağa verildi
Lefter Küçükandonyadis, Büyükada'da düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Lefter'in cenazesi, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlenen törenin ardından, motorla Büyükada'ya getirildi.
Efsanenin naaşı omuzlarda adaya çıkarılıp, tören için Aya Dimitri Kilisesi'ne götürüldü. Lefter için Büyükada'da düzenlenen törene Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da katıldı.
Törende Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir'in yanı sıra çok sayıda yönetici, Lefter'in ailesi ve yakınları, Büyükada'daki tanıdıkları ve taraftarlar yer aldı. Tören sırasında kilise dolarken, kilisenin dışında da çok sayıda taraftar bulundu.
Kilisede düzenlenen törenin ardından Lefter'in cenazesi alkışlar ve tezahüratlarla, atların çektiği cenaze arabasına konularak defnedilmek üzere Büyükada Rum Ortodoks Kabristanı'na götürüldü.

Bağış: ''Lefter, bu ülkenin sembollerinden birisi oldu''
Kilisedeki törende duaların okunmasının ardından Lefter ile ilgili konuşmalar yapıldı. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış da yaptığı konuşmada, Lefter'in 10 numara futbol oynamakla kalmayıp 10 numara bir hayat sürdüğünü, örnek olacak davranışlarıyla Türkiye'nin gerçekten çok önemli insanlarından birisi olduğunu kaydetti.
Bağış, ''Lefter farklılıkların zenginlik olduğunu bize öğretenlerden birisi oldu. Bu ülkenin sembollerinden birisi oldu. Bugün burada ona veda ederken de hayatı boyunca çok güzel yaptığı bir şeyi bir kez daha yaptı. Bu ülkeyi bütünleştirdi. Hem Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki törende hem buradaki kilisede Türkiye'nin bütün renklerini, bütün zenginliklerini tek vücut yapmayı bir kez daha bizlere gösterdi,'' diye konuştu.
Lefter'in, sevgiyi, hoşgörüyü, muhabbeti ve saygıyı miras bıraktığını anlatan Bağış, ''Bundan sonra onun o mirasını daha da güçlendirmek bizim görevimiz. Lefter'e yakışan davranışı bundan sonra inşallah hep birlikte ortaya koyacağız. Hem buruk hem de onurlu bir vazifeyi yerine getirmiş olmanın hazzını yaşıyoruz. Ruhu şad olsun. Bütün ailesine sevenlerine bütün milletimize başsağlığı diliyorum,'' şeklinde konuştu.

Taraftarlar  Büyükada'da da yalnız bırakmadı
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki törende Lefter'i son yolculuğuna uğurlayan taraftarlar, Türk futbolunun 'Ordinaryüs'ünü, Büyükada'da da yalnız bırakmadı. Yüzlerce taraftar Bostancı İskelesi'nden hareket eden deniz otobüsleri ve motorlarla Büyükada'ya geldi. Taraftarlar, kilisedeki törenin ardından da tören için gelenleri taşımak üzere adaya getirilen minibüslerle mezarlığa taşındı.

Öyle bir oyuncu ki!

Yıl 1942... Fenerbahçe'nin efsane kalecisi Cihat Arman askerliğini yapmak üzere orduya katılır. Bu sırada yedek kaleci Erdal da sakattır. Bu yüzden Fenerbahçe İstanbul Ligi ekiplerinden Taksimspor'un kalecisi Şalabi'yi almak ister. Yönetici Rüştü Dağlaroğlu, Taksimspor başkanının kapısını çalar ve başkandan bir ricada bulunur. "Şalabi'yi bize verin..." Taksimspor'un Rum Başkanı, "Napacaksın Şalabi'yi, ben size bir oyuncu vereceğim leblebi gibi gol atacak" der... "Bizim golcümüz var, sen bize Şalabi'yi ver" Taksimspor Başkanı ısrar eder. Birkaç ay kaldı askerliğinin bitmesine ve şu anda Ordu Takımı'nda oynuyor, git izle beğenmezsen yine alma! Yönetici Dağlaroğlu, Diyarbakır'a onu izlemeye gider ve stadyumda misafir edilir. O sırada tribünde Beşiktaş yöneticilerini de görür Profesör Dağlaroğlu.

25 dakikada 4 gol
Maç başlar ancak O çocuk sahada yoktur. Devre arasında teknik direktöre haber yollanır. ''Bu çocuğu izlemeye geldiler oynat!'' Son 25 dakika oyuna girer ve 4 gol birden atar. Sonradan oyuna giren bu çocuk karşı takımın yarısını çalımlayarak, kaleciyi de geçerek çok şık goller atar. Maç bittiği an zaten Beşiktaşlı yöneticilerin de orda olduğunu bilen Prof. Dağlaroğlu hemen aşağı yanına gitmek ister. Ancak bir haber alır, çocuk gitmiştir "Olur mu nasıl gider, maç daha yeni bitti diğer çocuklar yeni giriyorlar soyunma odasına" Daha sonra bölüğünde bulur genci. Karşısına alır der ki gence. ''Bak yavrum ben Prof. Dağlaroğlu, Fenerbahçe adına seninle konuşuyorum. Seni Fenerbahçe'ye almak istiyoruz, gelir misin bize?" Genç kafasını öne eğer cevap vermez. "Evladım cevap versene. Bak maçtan da kaçtın seni bulamadım zaten. Benden mi kaçıyorsun yoksa?" "Yok" der genç içine çekerek nefesini… "Efendim şey ben biraz utandım. Karşı takımda oynayan herkes benden büyük, bir de kaleci Hüsnü Abi Milli Takım kalecisidir. Ona dört gol birden atmaktan utandım, duramadım maçta..!" Yeteneği kadar kalbinin de güzel olduğunu anlar Dağlaroğlu ve der ki "Evladım sen tam da Fenerbahçe'ye yakışan bir futbolcusun. Bak burada Beşiktaşlı yöneticileri de gördüm. Acaba onlar seni kandırırlar mı diye de telaştayım. Fenerbahçe'ye gelmek ister misin ne dersin?"

İlaç parasına Fener'de
Genç der ki: "Merak etmeyin efendim, ben Beşiktaş'a gidemem" Hayırdır? "Orda Baba Hakkı var! Onun heybetinden, onun görkeminden benim elim ayağıma dolaşır. Gidemem Beşiktaş'a lakin Fenerbahçe'yi çok severim. Gelmek isterim lakin..." "Söyle şartını" der Profesör "Ne istersin?" "Ben İstanbullu'yum, bir balıkçının oğluyum. Babam gariban bir balıkçı, çok hasta ilaçları var, alamıyorum ilaçlarını. 200 lira tutuyor diyorlar... Ben Fenerbahçe'ye geleceğime söz verirsem babamın ilaçlarını alır mısınız?" Gülümser Profesör... "Bak yavrum hem şahsım hem de Fenerbahçe Kulübü adına söz veriyorum. Babanın bütün tedavisini biz üstleneceğiz. Bırak ilaçları her şeyi ben hallederim sen merak etme. Bize gelecek misin?" Babasının tedavisinin üstlenileceğine emin olan genç gülümser ve "Elbette, bundan sonra sadece Fenerbahçe için yaşayacağım..." İşte o genç o gün Fenerbahçe formasını giymeye söz verir ve Fenerbahçe efsanesi olur.