Ateş ve alev

İtalya’nın dışında da tanınan yazar, gazeteci ve politikacı Fiamma Nirenstein, Avrupa’da aktif olarak ‘nefret karşıtı’ faaliyet gösteriyor. Jerusalem Post, Haziran 2011’de onu Facebook’un kurucusu Mark Zuckenberg’in başı çektiği ‘Dünyadaki en etkili 50 Yahudi’ arasında seçti.

İsrail’in İtalya’daki savunucusu rolünü üsten Fiamma Nirenstein, solcu bir Yahudi ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Bugün İtalyan Parlamentosu’nda Dış İlişkiler Komitesi’nin başkan yardımcısı ve Antisemitizm Soruşturma Komitesi gibi pek çok komitenin de başkanlık görevini üstleniyor. İtalyan Parlamentosu’nda teröre ve antisemitizme karşı durmak ve İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaya daha objektif bakılması için çalışmalar yapıyor. Çeşitli dergiler için dış ilişkiler muhabirliği yaptığı yıllarda, dünyayı gezerken bu konu başlıklarına ilgi duymaya başladı. Özellikle Ortadoğu’nun demokratikleşme sürecinde yaşadığı değişimleri ile ilgileniyor.

DİRENİŞİN DEĞERİ

Fiamma Nirenstein, 18 Aralık 1945 yılında İtalya’nın Floransa şehrinde doğdu. Babası Alberto Nirenstein, I. Dünya Savaşı’nın başlarında sonradan Polonya’nın bir şehri olan Varşova’da doğdu. 1932’de İngiliz sömürgesi Filistin’e göç etti ve bir kibbutzda yaşamaya başladı. İkinci Dünya Savaşı sırasında ailesinin Polonya’da kalan tüm fertlerini kaybetti. 1945 yılında İtalya’ya göç etti ve uzun yıllar orada Al Hamishmar adlı bir gazete için muhabirlik yaptı. Avrupa’yı Nazizm’den kurtarmak istiyordu. Floransa’da yine kendisi gibi genç bir Yahudi partizan olan Wanda Lattes ile tanıştı ve Fiamma adında bir kızları oldu. Kızlarına koydukları isim ‘Fiamma’ İtalyancada ‘alev’ anlamına geliyor. Bu ismi taşıyarak kızları bir ömür boyu direnişin değerini hatırlasın istediler.

Fiamma Nirenstein, Floransa Üniversitesi’nde modern tarih eğitimi aldı. Gazetecilik yaptığı süre boyunca Nirenstein dokuz kitap yazdı. Son kitabı ‘Israel is Us’ (İsrail biziz) Mart 2007’de yayımlandı ve 2009 yılında İngilizceye tercümesi yapıldı. Fiamma Nirenstein, Kudüs hakkında yeni bir kitabın yazımını tamamladı.

İtalya eski Başbakanı Silvio Berlusconi ile tanışmaları da bu kitaplar sayesinde oldu. Nisan 2008’de yerel seçimlere katıldı ve Berlusconi’nin başkanlığındaki Özgürlüğün İnsanları Partisi’nden (Il Popolo Della Liberta, PDL) İtalyan Parlamentosu’na katıldı.

Fiamma Nirenstein’ın Antisemitizm Soruşturma Komitesi’nin yanı sıra kadın hakları üzerinde de önemli çalışmaları bulunuyor. 2009 yılında Roma’da düzenlenen ‘Uluslararası Kadına Karşı Şiddet Konferansı’na başkanlık etti. İtalyan Hükümeti’nin sponsor olduğu konferans, ağırlıklı olarak Müslüman ülke ve toplumlarda kadının durumu üzerine odaklanıyor.

29 Haziran 2011’de Nirenstein, Uluslararası Yahudi Parlamenterler Konseyi’nin (International Council of Jewish Parliamentarians, ICJP) yönetim kuruluna seçildi. Bu konsey tüm dünyadaki Yahudi yasa koyucular, parlamenterler ve devlet bakanlarını bir araya getiren bir kuruluş.

Nirenstein, Roma’daki Luiss Üniversitesi’nde Ortadoğu tarihi dersleri de veriyor. Yılın bir bölümünde Kudüs yakınlarındaki bir kasaba olan Gilo’da yaşıyor. İsrailli haber fotoğrafçısı Ofer Eshed ile evli ve bir çocuk sahibi.

YAZARLIK KARİYERİ

Nirenstein’ın yazarlık kariyeri 1977 yılında başladı. Parlamentoya seçilene kadar İl Giornale Gazetesi’nde ‘Fuoco e Fiamma’ (Ateş ve Alev) isimli köşenin yazarı ve gazetenin İsrail muhabiriydi. 1991-2006 yılları arasında günlük La Stampa Gazetesi’nde muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı. 1993-1994 yıllarında Tel Aviv’deki İtalyan Büyükelçiliği’nde bulunan kültür enstitüsünün yöneticiliğini yaptı. Pek çok dergi için muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı (Panorama, L’espresso, Epoca). New York Sun ve Moment Dergileri’ne de katkıları oldu. 

“Dünyadaki her Yahudi aynı zamanda bir İsraillidir, bunun farkında olmasa bile” gibi çok dikkat çeken bazı söylemleri olan Fiamma Nirenstein, bir gazeteci ve yazar olarak tüm yazı ve kitaplarında totalitarizme ve antisemitizme, İsrail’e karşı nefrete ve terörizme karşı savaşmayı odak aldı. Sıklıkla Arap-İsrail çatışması, Avrupa tarihi, Holokost, terörizm, Antisemitizm ve Ortadoğu politikası üzerine yazılar yazar. Nirenstein İtalya’da geçen gençliğinin büyük bölümünde sol görüşlü ve feminist fikirliydi. Ancak İsrail’de bir kibutzda yaşadığı yıllarda ve 1967 Arap-İsrail Altı Gün Savaşı’nı gördükten sonra görüşlerinde farklılıklar olduğunu belirtiyor. İtalyan televizyonu için pek çok belgesel çeken Nirenstein, 2006 yılında İtalya’nın ulusal kanalı RAI2 için ‘Ore Diciotto/Mondo’ (Saat On Sekiz/Dünya) isimli dış ilişkiler konulu bir programı yönetti ve sundu.

Başkanlık görevini yürüttüğü Antisemitizm Soruşturma Komitesi’nin nefret karşıtı faaliyetlerinin yanında bir de antisemitizm araştırması var. Komite bir dizi anket, söyleşi ve inceleme yöntemlerini kullanarak veri topladı. Anketler ve söyleşiler sadece İtalya’da değil Avusturya, Fransa, Almanya, İngiltere’de de uygulandı. Yapılan araştırmanın sonuçları, 17 Ekim 2011 tarihinde yayınlanan bir raporda sunuldu ve son yıllarda Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerde gözle görülür bir şekilde antisemitizmde diriliş olduğu sonucu ortaya çıktı.  Bu rapor ile bu konunun sadece İtalyanları ilgilendiren bir sorun değil, küresel bir sorun olduğu kanısına varıldı.

YENİ ANTİSEMİTİZM

Nirenstein, antisemitizmin yeni formlara büründüğünü, yine saldırgan ve ırkçı olmakla birlikte daha gizli ve kendini saklayarak var olduğunu söylüyor. Eski antisemitizm, yeni yöntemlerle varlığını sürdürüyor. Nirenstein; antisemitizmin özellikle sosyal ağlar kanalıyla ve gençler arasında yayıldığına dikkat çekiyor.

Son yıllarda Avrupa’da Müslüman cemaatler artması ve bu kişilerin görüşlerini çekinmeden, daha güvenle ifade etmesi ile antisemit eylemlerin çoğaldığına dikkat çekiyor Nirenstein. İncelenen veriler dünya çapında antisemitizmin varlığını vurguluyor. Yapılan anketlerde İtalyanların yüzde 44’ü Yahudilere karşı ‘bir sempati hissetmediklerini’ belirtti. Rapora göre, 18-29 yaş aralığındaki İtalyan gençliğinin yüzde 22’si yeni oluşan antisemit internet sitelerine maruz kalıyor ve bu nedenle Yahudilere karşı düşmanca tutum geliştiriyor. Ankete katılan 18-34 yaşları arasındaki İtalyan gençlerinin yüzde 60’ı öğrenci ya da mezunlardandı. Alınan cevaplarda İtalyanların yüzde 22’sinin antisemit olduğu ve bunların yüzde 71’inin de ‘Yahudilerle hiç doğrudan tanışıklığının olmadığı’ belirlendi. Yine aynı yaş grubundaki İtalyanlar arasından yüzde 51’i çocuğunun bir Yahudi ile ilişkide olmasına engel olacağını, yüzde 38’i Yahudi patron istemediğini ve ancak yüzde 25’i Yahudi komşuya sahip olup olmamayı umursamadığını söyledi.