Genç liderleri yetiştirmek ve bir araya getirmek üzere tasarlanan seminerlere katılmak üzere seçilen iki UÖML öğrencisi, Sendy Behar ve Ronit Asa, Avrupa’da yaşadıkları deneyimi paylaştılar
Sendy ve Ronit UÖML 9. ve 10. sınıf öğrencisi olarak yeni eğitim yılına büyük bir heyecanla başladılar. Ancak onlar farklı birkaç heyecanı birlikte yaşıyorlar. Birincisi, derslerinde başarılı olmayı hedefledikleri yepyeni bir ders dönemi olması; ikincisi ise önderliğini yaptıkları ‘Mitzvah Day’ projesinin uygulanması ve arzu ettikleri başarıya ulaşabilmesi.
Kendinizi nasıl böyle bir projenin içinde buldunuz?
Sendy Behar: Londra’da başlatılan bir projeye katılım için cemaatimize bir mektup gelmiş. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Yahudi cemaatlerindeki gençliğin kimliklerinin kaybolmaması için başlatılan bu liderlik seminerlerine Türkiye’den de katılım beklediklerini bildirmişler. Cemaatimizden konuyla ilgilenen birçok genç gibi biz de gönderilen formları doldurarak geri yolladık ve onlar da Ronit ile beni bu etkinliklere katılmaya uygun bulduklarını belirttiler. Tabii ki hem çok sevindik, hem de çok gurur duyduk. Ve o andan itibaren oldukça yoğun bir temponun içine girdik.
5 Nisan’da Londra’ya gittik. On sekiz ülkeden 32 gençtik ve beş gün süresince hep birlikte olduk. Çeşitli seminerler, toplantılar ve farklı birçok aktivitelerle Londra’daki cemaati ve faaliyetlerini tanıttılar. Bu etkinlikler sırasında özellikle bir tanesi çok ilgimizi çekti; ‘Mitzvah Day’ adını verdikleri bu projeyi İstanbul’da uygulamaya karar verdik. Aslında daha kapsamlı projeler de vardı ancak ilk çalışmamız olacağı için bunu seçtik. İstanbul’a döndüğümüzde internet üzerinden araştırmalarımızı devam ettirdik.
Ronit Asa: Daha sonra Londra’daki aynı takım Ağustos ayında İsrail’e gittik ve orada da üç hafta kaldık. Farklı ülkelerden gelen arkadaşlarımız teker teker projelerini anlattılar. Çok farklı fikirler ortaya çıktı. Londra’da bizimle ilgilenen yetkililer de İsrail’e geldiler. Onlara yapmayı planladıklarımızı anlattık. Kendileri de bizleri yönlendirdiler, çeşitli fikirler verdiler.
‘Mitzvah Day’ nedir?
S.B: Mitzvah Day, Yahudilerin başlattığı bir sosyal eylem günüdür. Bu günde farklı ülkelerdeki insanlar yardıma muhtaç olan kardeşlerine destek ve yardım için değişik projelerde görev alırlar. Bu projenin amacı hiç bir şekilde para bağışı yapmadan insanlara neşe katmak, çevreyi düzeltmek, sıkıntı ve yoksulluğu azaltmak. Bu günde çeşitli insani değerler esas alınmıştır.
Mitzvah Day ilk olarak İngiltere’de 2008 yıllında başlatıldı. Daha sonra birçok ülkeye dağıldı. Bu yıl da Türkiye olarak bu projeye katılmaya karar verdik. Yaş sınırı olmadan herkesi bu projenin bir ucundan tutmasını arzu ediyoruz.
Projenizi burada uygulamak için nasıl bir yol izlediniz? Neler yapmayı planlıyorsunuz?
S.B: Londra’dan İstanbul’a döndüğümüz zaman okulumuza, gençlik derneklerine daha doğrusu cemaatimizin tüm kurumlarına projemizi anlatmakla işe başladık. İlki HEGKOM’la olmak üzere birkaç toplantı gerçekleştirdik. ‘Mitzvah Day’in ne olduğunu paylaştık. Fikirleriyle yardımcı olmaya çalıştılar. Biz de bu yardımlaşma gününe katılabilecek dernek ve kurumların bir listesini çıkarttık. Daha sonra onlara bir sunum hazırladık. Nasıl projeler yapabilecekleriyle ilgili örnekler verdik ve cevaplarını bekleyeceğimiz son tarihi kendilerine bildirdik. Tüm verileri topladıktan sonra 20 Kasım günü her kurum tasarladığı projeyi gerçekleştirecek. O gün ayrıca Limmud Kültür Günü ile aynı güne denk düşüyor.
‘Mitzvah Day’i düzenlemekteki hedefiniz nedir?
Röne Kaspi: Bu günü düzenlemekteki hedefimiz toplum içinde bir farkındalık yaratmak. Aslında ‘Mitzvah Day’ bir günle sınırlı olabilecek bir şey değil. Ancak amacımız bu tohumu insanların içine ektikten sonra devamlılığını sağlamak. Aslında bizim okulumuzun kültürü içinde uygulanan bir gün. Her sınıfta farklı sosyal sorumluluk projeleri yapılıyor. Ama aynı gün içinde, herkesin aynı anda, aynı amaç uğruna çalışacak olması oldukça farklı olacak. Eminim ki birçok kişi de bundan çok zevk alacak. Birçok kurumun da bu işe baş koyması ayrıca çok keyif verici bir dayanışma örneği. Yıllar geçtikçe de dalga dalga yayılacaktır. Ayrıca bu vesile ile yeni yetişen gençlik de bu kültürle yoğrulacak.
Bu güne hangi kurumlar katılıyor?
R.A: Göztepe Kültür Derneği, Yıldırımspor Kulübü, Or-Ahayim Hastanesi, Mişne Tora (Öğrencilere Yardım Derneği), İhtiyarlara Yardım Derneği, Yetimleri Koruma ve Barındırma Derneği, Golden Age, Limmud Kültür Grubu, Bar-Mitzva ve Bat-Mitzva Kulüpleri, Talmud Tora, UÖMO, Fakirleri Koruma Derneği, Estreyikas d’Estambol Korosu, Gönüllü Hanımlar, Neve Şalom Sinagogu, Haydarpaşa, Caddebostan Sinagogları ve Ortaköy Sinagogu aynı gün farklı etkinliklerle bu güne katılacaklar.
UÖMO ‘Mitzvah Day’ için nasıl bir çalışma yürütüyor?
R.K: İZEV Vakfı ve daha birkaç vakıf ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Onlarla ortak bir proje yapmayı düşünüyoruz. Okulun açıldığı ilk haftalarda yapılan toplantılarda öğrencilerden çıkacak olan farklı fikirleri de değerlendireceğiz. Ayrıca, 20 Kasımdan önce okulumuz bünyesinde bir ön ‘Mitzva’ günü yapacağız.
Bu vesile ile geniş kitlelere ulaştırmak istediğiniz bir mesajınız var mı?
S.B: Bu projeyi seçmemizin en büyük sebebi insanları bir araya toplamak ve aynı amaç için tek yürek olarak çalışmaktı. Yaş sınırı olmadığı için gençler, orta yaşlılar ve daha ileri yaştakilerin de el ele vererek üretecekleri ve zaman ayıracakları bir proje olması bizi motive etti. Her sene katlanarak devam edeceğini düşünüyoruz. Mitzvah Day aracılığıyla kendimizi, kültürümüzü ve geleneklerimizi en iyi şekilde herkese anlatabileceğimizi düşünüyorum.
R.A: Mesela Londra’da bu etkinliklere Başbakan veya geniş toplumdan da birçok insan katılıyor. Bizim de en büyük arzumuz önümüzdeki senelerde gerçekleştireceğimiz faaliyetlere yalnız kendi cemaatimizden değil geniş toplumdan da katılımın olması.
İZEV Yönetim Kurulu Başkanı Berti Erbeş, UÖMO ile yapmayı planladıkları ortak projeyi anlattı: İZEV’in en önemli misyonlarından biri çocuklarını eğitmek kadar, onlarla ilgili farkındalık yaratarak olağan nüfusla daha fazla entegrasyonu sağlamak. Gençlerimiz belli bir program dahilinde akademik programların dışında spor, yüzme, plastik sanatlar bahçe ve hayvancılığın yanında sosyalleşme etkinliklerine de katılmaktalar. Müze, sinema ve kafe gezileri ile birlikte olağan gençler ile müşterek etkinlikler sağlamak önemli arayışlarımızdan birini teşkil etmekte. Bu yıl bu etkinlikleri UMO gençleri ile birlikte gerekleştirecek olmamız çok sevindirici; dilerim ki bu müşterek çalışmaları gelenek haline getirmeyi başarabilelim. Deprem riskinden dolayı Mecidiyeköy’deki okulumuzun tekrar inşa edilmesi zorunluluğu nedeni ile uzunca bir süre Büyükdere’deki yerleşkemizde etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Bu da bir tür yeniden yapılanma anlamına geliyor. Kurulacak yeni rehabilitasyon merkezimiz ile Büyükdere yerleşkesi 0 - 35 yaş arası zihinsel engelli grubuna hizmet veriyor olacak. UÖMO öğrencileri, ziyaretleri esnasında farklı gelişen çocukları yakından tanıyacaklar. Kurulacak ilişkilerin iki kesime kendini geliştirme anlamında çok şey katacağına eminim. Kurum aynı zamanda özel eğitimin layıkıyla uygulandığından günümüzde çıtası oldukça yükselmiş eğitim bilimlerinin öğrenciler tarafından daha iyi tanınacağına, bunun da yüksek öğrenim için psikoloji, pedagoji özel eğitim ve çocuk gelişimi dallarında lisans eğitimi almayı düşünen gençler için motive edici bir unsur teşkil edeceğini sanıyorum.