Uzun yıllar cemaatimizde faal olarak çalışan, örnek ve girişimci kişiliğiyle tanınan Robert Sezer, geçtiğimiz hafta içinde hayata gözlerini yumdu.
Robert Sezer, 2 Ekim Pazar günü Ulus Mezarlığı’nda ailesinin ve sevenlerinin hazır bulunduğu cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı.
Davit Eskinaz, Sezer’in cenaze töreninde yaptığı konuşmada 60 yıllık yakın arkadaşıyla nasıl tanıştığını ve ne denli çalışkan bir öğrenci olduğunu, ailesinin yaşadığı geçim sorunları yüzünden genç yaşta hayata atıldığını aktardıktan sonra; “Çok genç yaşta edebiyata merak sardı. 1954’te 18 yaşında iken ‘Gönül Çağlayanı’ adlı bir şiir kitabı yayınladı. İstanbul Radyosu’na sahneye konması talebiyle bir roman yazdı. Musevi Lisesi’nde iken, halen gururla söylenmekte olan Musevi Lisesi Okul Marşı’nın söz yazarlığını yaptı.
Bene Berit’ten beraber mezun olduk. Diploma töreninin renkli sempatik spikerliğini deruhte etti. Benimle beraber İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi giriş sınavına katıldı.
İkimiz de başarılı olup üniversiteye intisap ettik. Musevi Lisesi mezunlarının yıllık gazetesi MUM’un hazırlayıcılarından idi. Bu arada La Vera Luz gazetesinin Türkçe kısmının editörlüğünü yürüttü. Gençlerimizin, zamanı gelince, cemaat yönetiminde söz sahibi olabilmeleri için, eğitilmelerini savunan, aralarında, Naim Güleryüz, Ferit Alsaid’in yer aldığı gruba katıldı.
Bir süre Ortaköy Musevi İlk Okulu’nda İbranice ve matematik dersleri hocalığı yaptı.
Cemaat çoğunluğunun artık Sefarad İspanyolu (Yahudi İspanyolcasını) bilmediğini ve dolayısı ile cemaat basınını da izleyemediğini görerek bendenizle birlikte ayrıca Naim Güleryüz, Ferit Alsaid, rahmetli İsak Kohen,Yaakov Kohen, Moşe Hahamoğlu’nun katkılarıyla 06 Mart 1957’de tamamen Türkçe ‘Haftanın Sesi’ gazetesini yayınlamaya başladık. İngiltere Başbakanı ünlü Benjamin Disraeli’nin hayatı ile ilgili eseri tercüme ederek tefrika halinde neşretti. Zamanın cemaat yönetiminin bugün dahi anlamakta çok zorlandığımız nedenlerle gerekli desteğini azaltması ve netice olarak oluşan mali imkânsızlıklardan dolayı 31.Aralık.1957’te gazete yayınına son verme zorunda kaldı. Fakat gerçekten bir ilk’e imza atmıştık.
Tamamen Türkçe lisanında bir yayın organını Yahudi cemaat tarihine katmıştık.
Fakülteden mezun olana kadar iş hayatını babası ve kardeşi ile sürdüren Robert Sezer hiçbir zaman cemaat yaşamından kopmadı.
Bir süre İsrail Konsolosluğu’nda çalıştı. Konsolosluk ile resmi makamlar arasında irtibatı kolaylaştırdı. İyi bildiği İbranicesi ve mükemmel Türkçesi ile görevini en iyi şekilde yürüttü. Vatani görevini yedek subay teğmen olarak tamamladı. İş hayatında çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile başarılı oldu. Nisan 1998’de cemaate hizmet babında Matan Baseter başkanlığını deruhte etti. Ondan evvel Neve Şalom Vakıf Okul Komisyonu görevinde iken, karakterine uygun cesurane ve çarpıcı bir meseleyi çocuklarımızın aşağılık duygusuna kapılmalarını önleyen ikinci bir ilke imza attı. Şöyle ki; cemaat okullarımızda ihtiyaçlı aile çocuklarına bil-â bedel öğle yemeği veriliyordu. Bu sistemi kökünden kaldırmak için olağanüstü bir mücadele verdi ve okulumuzda öğrencilerin tümüne yemek verilmesi yöntemini tatbik ettirdi. Artık okulumuz yemekli olmuştu. Fakir-zengin ayırımı yoktu! Matan Basater -Barınyurt Başkanlığında yardım gören aileleri nazik şekilde davet ederek, birlikte toplantılar düzenledi. Keza bu dernekle 3 G namı altında ‘gerekli- gereksinim-giderleri’ başlığı altında bağış toplamaya başladı. Bu özel pano hala yerindedir. Bu bağış sistemi aynen her yıl uygulanmaktadır. Bu suretle günlük dalgalanmalardan etkilenmeyen devamlı bir kaynak yarattı.
Bu meyanda Barın Yurt binasında 15 Kasım 1998’deki ibadet odasının açılması onun başkanlığına rastlar. Başkanlığı 2000 yılında Davit Sevi’ye devretti. Kurumda özveriyle çalışan hanımları ‘Barın Yıldız’ lakabıyla tanımladı. Senelerce aksatmadan Yıldırımspor Genel Kurul Toplantı başkanlığını deruhte etti. Son yıllarda geniş umumi kültürünü arttırmak için evvela İstanbul Üniversitesi Fransız Filolojisi’ne giriş imtihanı kazanarak intisap etti. Dost ve arkadaşlarının hayretleri ve takdirleri arasında yaşlı sayılabilecek bir dönemde mezun oldu. Bu onun ikinci yüksek tahsil diploması idi son zamanlarda, rahatsızlığı giderek ağırlaşırken iş hayatını terk etmek mecburiyetinde kaldı. (…) Cesur kişiliği ile 60 seneyi aşkın arkadaşımı kardeşimi kaybettim. Mekânı cennet olacaktır” dedi.
Eskinaz konuşmasını Robert Sezer’in ailesine başsağlığı dilekleriyle tamamladı.
Ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.