Avigail’in öyküsü Şmuel 1 Kitabı’nda yer alır ve tarihi açıdan Yahudilerin ilk kralı Şaul ile aynı döneme denk gelir. Halkın ısrarı üzerine Tanrı tarafından kral atanan Şaul kibir ve gurura kapıldığından, Şehina (Tanrı’nın ilahi mevcudiyeti) onu terk etmiştir. Şehina kişiyi terk ettiğinde, onun en basit tabirle depresyona girmesi kaçınılmazdır ve böylece kısır bir döngü başlar sevgili okurlar.
Depresyona giren bir kişinin, tinsellikle ilişkisi kopar. ‘Yukarı Alem’ ile bağlantı kesilince, kişi yolunu iyice şaşırır. Avigail’in bunlarla ilgisi ne, diye soracak olursanız, kadın peygamberimizin Şaul ile değil ama Tanrı’nın yeni kral olarak seçtiği David ile ilgisi var.
Kral David atalarımızın nerdeyse tamamı gibi... tahmin edin... çobandı. Dönemin peygamberi Şmuel (Hatırladınız mı? Hana’nın oğlu Şmuel) Betlehem’de yaşayan Yohay’ın sekiz oğlundan en küçüğü David’i gelecekteki kral olarak meshettiğinde, kızıl saçlı, güzel gözlü bu delikanlının yirmi beş yaşlarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu arada Şaul’un ‘eli armut toplamıyor’dur tabii. Durumun farkına varır varmaz David’i öldürmeye çalışacak, David ise neredeyse beş yıl boyunca kaçmak zorunda kalacaktır.
Şmuel I Kitabı’nın Avigail hakkında ilk yazdıkları şunlardır (25:3) “Maon denen yerde çok zengin bir adam yaşardı. Adamın adı Naval, karısınınki ise Avigail idi. Kadın zeki ve güzel, erkek ise sert tabiatlı ve kötü huyluydu.” Naval’ı tanımlamak için metinde kullanılan İbranice sıfat kaşe, onun kötü huylarının düzelmeyeceğini çünkü kendini geliştirme gibi bir kaygısı olmadığını ifade etmektedir. İçi de dışı da, yani niyetleri de, yaptıkları da kötüdür. Avigail’in sözleri ile (25:25), “Naval herhangi bir sorumluluk üstlenmeyi reddetmektedir”. Burada kullanılan İbranice sözcük bli yaal (boyunduruk taşımayan); putperestlik, hayırseverlikten uzak olma ve zina yapma durumları ile ilişkilidir. Bilgelerimize göre Naval’de her üçü de mevcuttur.
Bu arada Naval sözcüğü aptal anlamına gelir. Adam, adıyla yaşamaktadır yani. Hemen Avigail isminin anlamını da açıklayalım: “Babam sevindi”. Neşe sevinç anlamına gelen Gila’nın da gail aynı kökten geldiğini vurgulamaya gerek var mı? Aman, David’i unutmayalım. David, İbranice ‘sevilen’ demektir.
Şmuel I Kitabı, kanun boşanmasına izin verdiği halde Avigail’in neden Naval ile evli kalmayı sürdürdüğünü açıklamaz ancak bize ipuçlarını verir ve gerekli dersi çıkarmamıza olanak tanır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Tora belli vakalarla kısıtlı kalmayıp her çağda yol gösterici olma amacındadır. Avigail’in öyküsünden öncelikle almamız gereken ders, mutsuz evliliğine karşın dürüstlükte hareket etmesidir ki bu, her dönem ve yörede geçerli olan bir durumdur. Daha açık konuşmak gerekirse, mutsuz bir evlilik aldatma nedeni değildir.
Şmuel I, 25:2 dizesinde, Naval başarılı geçen besi mevsimini, koyunlarını kırkarak kutlamaktadır. Şaul’dan saklanmakta olan David, adamlarından on tanesini Naval’e gönderir. Amacı, Naval’ın bereketinin devam etmesi için ona beraha vermek ve ondan yiyecek istemektir. David’in yemek talep etmesinde bir tuhaflık yoktur. O dönemde koyun kırkmak; bolluk, paylaşmak ve şenlik demektir. Ancak Midraş’a göre Naval, soyu gereği Şaul’dan sonraki kral olmayı hak eden kişinin David değil, kendisi olduğunu düşünmektedir.
Şunu bilmekte yarar var, sevgili okurlar. David yiyecek talebinde bulunurken sadaka istememekte, Naval’ın çobanlarına önceden yaptığı iyiliklerin karşılığını beklemektedir: “Çobanların Karmel’de yanımızda kaldı. Ne tartaklandılar, ne de bir eksikleri oldu. Adamlarına sor, sana söylesinler. Benim hizmetkârlarımı iyi karşıla çünkü bir kutlama gününde geldik. Hizmetkârlarına ve evlâdın David’e verebildiklerini ver (Şmuel I, 25:7-8)”.
Naval bu talebi reddetmekle kalmadığı gibi, David’in krallığına ve soyuna karşı duyduğu öfkeyi dile getirir: “David de kim? Yohay’ın oğlu kim oluyor? Ekmeğimi, suyumu ve kendi adamlarım için kestiğim etleri, nereden çıktıkları belli olmayan adamlara mı vereceğim?” (Şmuel I, 25: 10-11) ?Bunun üzerine David, Naval’in evine saldırmaya, onu ve ev halkını ortadan kaldırmaya karar verir (Tora, bir krala başkaldıranlara bu şekilde karşılık verilmesini emreder). Ancak Avigail aklı, zekâsı ve meziyetleri sayesinde bu felâketi önlemeyi başaracaktır.
Naval’in adamları hemen evlerine döner ve aralarından biri olup bitenleri Avigail’e anlatır: “Biz kırlarda iken David, efendimiz Naval’ı karşılamak için haberciler yollamıştı ama efendimiz onları kovdu. David’in adamları bize çok iyi davrandı. Onlarla yolculuk ettiğimiz sürece küçük düşürülmedik, hiçbir eksiğimiz olmadı. Gece gündüz bizi korudular. Şimdi ise David, efendimizin sonunu getirecek. Bunu bilin ve ne yapılması gerektiğine siz karar verin.”
Naval’in adamının kendilerini koruması için Avigail’e başvurması ve David’in kendilerine yaptığı iyiliklerden söz etmesi sizce neyi gösterir, sevgili okurlar? Avigail öncelikle kadirbilir, güzel ahlâklı ve dürüst bir kadındır. Ayrıca müstakbel krala karşı koyabilecek kadar cesur ve akıllıdır. Üstüne üstlük, liderlik özelliğine sahiptir.
Avigail, David ile karşı karşıya gelir gelmez, onun yiyecek talebini yerine getirir. Böylece Naval’in başkaldırısının başlarına sardığı belâyı yok sayarak önce kocasının yaptığı ilk hatayı hemen düzeltme yoluna gider. David’in adamları yiyecek istediğinde, kocasının yanında olmadığı için üzgün olduğunu söyler.
Avigail’in David’e sunduğu yiyeceklerin bolluğu, onun ne kadar cömert olduğunu ve kocasının yaptığı hatayı en adil şekilde telâfi etme isteğini ortaya koyar: “Avigail alelacele iki yüz ekmek, iki fıçı şarap, beş tane pişmiş keçi, beş sea (bir sea, 470 çorba kaşığına denk geliyor) kavrulmuş tahıl, yüz adet kuru üzümlü kek, iki yüz adet incirli kek aldı ve eşeklere yükletti.”
Hangimizin evinde bir anda bu kadar yiyecek bulunur, sevgili okurlar? Anlaşılan Avigail, kocasının evinde bolluk içinde yaşamakta ve bu bolluğu muhafaza etmenin yolunu bilmekte, kocasının pintiliğinden ve kötü karakterinden etkilenmemekte, Naval için değil, kendi itibarı için cömert davranmaktadır.
Günümüzde bile pek çok kadının “beyim bilir” diyerek kocalarının arkasına gizlendiğini ya da yapmayı istemedikleri işler konusunda eşlerini bahane ettiklerini düşünürsek, Avigail’in güçlü kişiliği ve karakter üstünlüğü daha açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır. David’i karşılama şekli ise, telâşa kapılmadan sükûnetle düşünme ve diplomasi yeteneğini ortaya koyar. Avigail’in bu meziyetleri her neslin Yahudi kadınlarına örnek olmalıdır.
Avigail, David’e armağanlarını sunarken uğradığı hakaretten ötürü kocasını değil, kendisini suçlamasını ister. İleri sürdüğü neden oldukça ilginçtir. Kocasının kapısına gelenlere iyi davranmaması, onun kötü huyunun eseridir. Dolayısıyla David’in Naval’den farklı bir karşılama beklemesi boşunadır. David’in adamları, Avigail’in cömertliği ile ün saldığını bilmektedir. David, beklentilerini karşılamadığı için Naval’i değil, Avigail’i suçlamalıdır (Şmuel I, 25:23- 27). Anlayacağınız, Avigail ayrıca çoğu erkeğin olamadığı kadar da merttir, sevgili okurlar.
David, Avigail’in armağanlarını kabul eder ve sorunların birincisi böylece hallolur. Ancak Avigail’in halletmesi gereken daha zor bir iş vardır. Naval, peygamber tarafından kral meshedilen David’e karşı saygısızlık ettiği ve soyunu sorguladığı için, Tora emri gereği ölümle cezalandırılmalıdır. Avigail, bu hükmü uygulamaması için David’i şöyle ikna etmeye çalışır: Şaul hâlâ tahtta olduğuna göre David’in krallığı daha resmiyet kazanmamıştır. Bu yüzden Naval’i öldürmesi yanlış olacaktır. En iyisi, Naval’ın akıbetini Tanrı’ya bırakmasıdır. Böylece Yisrael’in gelecekteki lideri, sırf intikam almış olmak için masum kanı dökmemiş olacaktır.
Şmuel I Kitabı’nda ilgili bölüm şöyledir (25:30-31): “Aşem, sen efendime söz verdiği tüm iyilikleri bahşedip de seni Yisrael’in lideri yaptığında, boşuna kan dökmüş ve öç almış olmaktan ötürü vicdan azabı çekmeyeceksin. Aşem, sen efendime iyilik ettiğinde, bu hizmetkârını hatırla”.
David’in yanıtı (25:32): “Bugün seni karşıma çıkaran Yisrael’in Tanrısı, Aşem mübarektir! Sağduyusu ile bugün kan dökmeni engelleyen ve elimi tutan sen de mübarek ol.”?David sadece ikna olmakla kalmaz, Avigail’e müteşekkir de kalır... ve hatta Avigail’e âşık olur. Doğrusunu isterseniz Avigail de David’e ilk bakışta âşık olur ama evli olduğunu unutması mümkün değildir. Kocası hayırsız da olsa, fıkradaki gibi “ayı idi ama benim kocam idi” meselesi. İşin esprisi bir yana, Avigail evlilik kurumunu ciddiye almakta, kocasının kötü huylarının yol açtığı zararları telâfi etmeyi ve evinin sorumluluğunu üstlenmeyi görev bilmektedir. Naval’i terk etmeyi düşünmez bile.
Tora’daki diğer ‘ilk bakışta aşk’ vakalarını merak ediyor musunuz? Kısaca sıralayalım: Adam ile Hava, Yitshak ile Rivka, Yaakov ile Rahel... Sonra sıra David’e geliyor. David’i hep ilginç bulmuşumdur sevgili okurlar. Mezarı olduğuna inanılan yeri ziyaret etme fırsatım oldu. Lütfen beni ayıplamayın ama elimi türbeyi örten lacivert renkli kadife bezin üstüne koydum ve “Ne erkektin sen, David!” dedim. O kadar. Oysa bir sürü genç kadın, çocukları olsun diye David’in Tanrı katında aracı olması için dua etmekteydi o sırada.
Gerçekten, ne erkektin sen David. Çoban, sonra kral. Savaşçı ve şair. Teilim’in çoğunu ona borçluyuz. “Tanrı çobanımdır. Hiçbir eksiğim olmaz. Beni yeşil otlaklarda dinlendirir, sakin sulara yöneltir...” Üstelik müzisyen. Şehina Şaul’u terk ettiğinde, yatıştırmak için ona arp çalardı. Bunlar yetmezmiş gibi, coşkulu bir âşık...
David’in altı (bazı kaynaklara göre sekiz) karısı vardır; aralarından en bilinenleri Mihal, Avigail ve Batşeva’dır. Bunda şaşacak bir şey yok, sevgili okurlar. Yahudi bir kralın on sekiz kadın almasına izin verilirdi. David’in ilk karısı Mihal, Kral Şaul’un kızıydı. David’in Mihal’den soğuma nedeni neydi peki? Yeruşalayim’i aldığı zaman o kadar mutlu olmuştu ki, halkıyla beraber (Tanrı’nın huzurunda sevinmiş) dans edip oynamaya başlamış, Mihal ise onu ayıplamıştı. Mihal’in hiç çocuğu olmadı. Acaba bu, Tanrı’nın onu cezalandırma yöntemi miydi?
Neyse, konumuza geri dönelim. Kabala, ilk bakışta aşkı daat (idrak) olarak nitelendirir. Birbirlerini ilk kez gören iki kişinin anladığı, idrak ettiği nedir peki? Birbirleri için yaratıldıkları, yani zivug (ruh eşi) oldukları. Birbirlerine karşı duydukları güçlü çekim -saman alevi değil de gerçekse eğer- zamanla olgunlaşır ve köklü bir sevgiye dönüşür.
Oysa David, Avigail ile karşılaşmaya hiçbir şekilde hazır değildi; oraya Naval’dan öç alma niyetiyle gitmişti. Dolayısıyla Avigail’i görür görmez hissettiği yoğun duygular daat’tan yoksundu. Yine de âşıktı ve aşkıyla hemen evlenmek istiyordu.
Şmuel I Kitabı’nın ‘aklı başında bir kadın’ (25:3) diye nitelendirdiği Avigail, ‘zamanı gelinceye kadar’ evlenmemeleri konusunda David’i ikna etmeyi başardı. Avigail’in peygamberliği nerede diye sorduğunuza eminim, sevgili okurlar. Belki halkı arasında kehanet yeteneği olan bir kadın olarak biliniyordu ama Kitap, Avigail hakkında yukarıda saydığımız özellikler dışında başka bilgi içermiyor.
Ancak Talmud, Megila 14b’ye göre Avigail, David’in ileride Batşeva ile karşılaşacağını ve onun uğruna birkaç günah birden işleyeceğini (Batşeva, David’in komutanı Uriya ile evliydi), peygamberlik gücüyle biliyordu. David’in kendisi yüzünden günah işlemesini istemedi. Ateşini körüklemek yerine, aklını ve ikna gücünü kullanarak onu sakinleştirdi ve ilişkilerine daat’ın hakim olmasını sağladı.
Hepimizin kaderi Aşem’in Elinde, öyle değil mi sevgili okurlar. David ile Avigail’in öyküsünün nasıl devam ediyor dersiniz?
Şmuel I Kitabı’na dönelim ve okuyalım (25:36-39): “Avigail, Naval’ın yanına gitti. Adam evinde krallar gibi eğleniyordu. Zilzurna sarhoştu. Avigail sabah oluncaya kadar kocasına hiçbir şey söylemedi. Sabah olup da ayıldığında, ona her şeyi anlattı. Naval’ın kalbi ölümcül bir darbe aldı ve taş kesildi. On gün kadar sonra da öldü. David, Naval’in öldüğünü öğrenince şöyle dedi: ‘Uğradığım hakaret karşısında davamı savunan ve hizmetkârının kötülük etmesine engel olan Aşem, mübarektir. Aşem, yaptığı kötülüğün Naval’e geri dönmesini sağladı.’”
David haberciler yollayarak Avigail’e evlenme teklif etti. Bunun üzerine Avigail yanına beş genç kız aldı, eşeğine bindi ve habercilerle birlikte yola koyuldu.
Avigail böylece David ile evlendi. Onlar ermiş muradına... diyemeyeceğim çünkü David’in hayatı çok inişli çıkışlıdır. Avigail’i eş aldığında, Mihal ile zaten evliydi. Onu öldürmeye ant içmiş olan Şaul sürekli peşindeydi. Göçebe bir hayat sürdürüyordu. Tahta çıkmasına daha yıllar vardı.
David’in Avigail’den Kilav adını verdiği bir oğlu oldu. Ancak David’in yerine geçecek olan, hepimizin bildiği gibi Batşeva’dan doğan, bilgeliği ve zenginliği ile ünlü, barışçı (adı üstünde) Şlomo’dur.
Yahudi düşünür Maurice Samuel’e (1895-1972) göre David’in bir yanında gençlik hatası Mihal, diğer yanında orta yaş günahı Batşeva, ikisinin ortasında ise erkeklik yoldaşı Avigail durur.