Holokost’taki sorumluluğu nedeniyle eleştirilen Fransız demiryolları SNCF, 1939-1945 yıllarının arşivlerinin tümünü dünyanın önemli Holokost Müzeleri’ne teslim etti
Fransız demiryolları şirketi (Societe Nationale des Chemins de Fer, SNCF) 1939-1945 yıllarının arşivlerinin tümünü Paris’teki Şoa Merkezine, Kudüs’teki Yad Vaşem Müzesi’ne ve Washington’daki Holokost Müzesi’ne ocak ayında teslim ettiğini açıkladı.
SNCF devlet şirketi olarak ve Fransız devleti emri ile 1942-1944 yılları arasında 76 bin Yahudiyi ölüm kamplarına taşımıştı. SNCF’nin bu açıklık politikası ve arşivleri inceleyebilme imkanları ile araştırmacıların işinin kolaylaşacağı düşünülüyor. SNCF’nin bu kararı ile şirketin açıklık ve şeffaflık kazandığı belirtildi.
İkinci Dünya Savaşı Uzmanı Tarihçi André Kaspi, SNCF’in bu önemli açılımını olumlu bulduğunu belirterek, “Bir tarihçi arşivler sayesinde gerçeğe uygun yazabilir. SNCF, haklı veya haksız Holokost’a iştirak etmekle suçlanıyor,” dedi. Kaspi kendi kendine, “SNCF Almanlara hayır diyebilmek için yeterince hür müydü, onlara karşı gelebilme imkanı var mıydı?” gibi sorular sorduğunu belirtiyor.
Bir yıl önce SNCF Başkanı Guillaume Pepy, şirketinin bu konudaki sorumluluğunu kabul etmişti. SNCF’ye Paris’in Seine - Saint-Denis Banliyösündeki Bobiny’ye gar alanının kullanılmasına izin verilmiş ve oradan 1943-1944 yılları arasında en az 20 bin Yahudi kamplara gönderilmişti. 2011 yılında, bu kamu şirketi 1939-1945 yılları arasındaki bütün arşivini nümerik sisteme geçirerek bir açılım yaklaşımda bulundu. Pepy “Bu tarihler SNCF’in kimliği için çok önemli seneler. Bütün tarihi evraklar nümerize edildi, hiçbir eleme yapılmadı” dedi.
SNCF, ABD’de Florida Eyaleti’nde Tampa-Orlando arasına inşa edilecek hızlı tren projesine ve Kaliforniya’da hızlı tren ihalesine katıldığında Amerikalı milletvekilleri SNCF’in İkinci Dünya Savaşı’ndaki sorumluluğu nedeniyle itiraz etmiş ve özür dilemesini talep etmişlerdi.
