2012 yılına girmemizle bizi büyüleyen yabancı dizilerin artışı söz konusu. Kanalların yeni takvimlerine baktığımızda birçok iddialı dizinin, yılın ilk aylarında prömiyeri gerçekleşecek. Yayınlanacağı tarihten bir hafta önce NBC kanalı tarafından Youtube’a yüklenen Smash bunlardan bir tanesi. Format bakımından biraz Glee’den ilham almış dizinin alamet-i farikası geniş oyuncu kitlesi ve senaryonun ta kendisi. Debra Messing, Anjelica Houston gibi oyuncuları barındıran Smash, aynı zamanda American Idol finalisti Katherine McPhee’yi izleyicilere sunuyor. Dizinin konusuna gelince, dizi Broadway’in ışıltılı şov dünyasını yansıtıyor. Yetenekli bir oyuncu ile deneyimli bir oyuncu arasındaki rekabeti anlatan dizi, beni yazımın asıl konusuna getiriyor. Başarının formülüne baktığımızda akla gelen ilk özellik yetenek mi yoksa deneyim mi?
Geçenlerde amacı genç liderler yetiştirmek olan sivil toplum örgütü Young Guru Academy’nin (YGA) beş gün süren kampına katıldım. Kampta yirmiye yakın konuşmacı sunum yaptı ve genel olarak ele alınan konu başarı idi. Özyeğin Üniversitesi rektörü Erhan Erkut deneyimin, yetenekten daha önemli olduğunu savundu. Argümanına göre Türkiye’de elli binden fazla mühendis adayı bulunuyor ve adayların bir adım öne çıkabilmesi için deneyim şart. Erhan Erkut’a göre aynı zamanda yetenek her alanda ölçülemez, bu yüzden başlangıç için pek de önemli değil. Erhan Erkut’un söyledikleri bir bakıma çok doğruydu, herhangi bir mülakatta deneyimi olmayan biri her zaman bir adım gerideydi. Günümüzde başarılı olmak için farklı olmak gerekiyor. Bizi ayırt edici diller bilmemiz, deneyimler edinmemiz şart.
Aynı kampta bir başka konuşmacı İdil Türkmenoğlu’nun argümanı Erhan Erkut’un tam tersi. Boyner grubunun danışmanı olan İdil Türkmenoğlu’na göre başarı kendini tanıyabilmek ve kendini keşfetmekten ibaret. Bir bireyin başarılı olması için kötü olduğu yönleri idare edebilecek kadar geliştirip, iyi olduğu yönlerde çalışmalı. Aslında dünyada bu argümana uyan birçok canlı örnek var; bir başka konuşmacı Hüsnü Özyeğin de bu duruma örnek. Hüsnü Bey konuşmasında belirttiği gibi daha 32 yaşında Finansbank’ın müdürü olmuştu. Bankacılıkta çok da deneyimli değildi ancak yönetmek konusunda yetenekliydi ve böylece başarı merdivenlerini çabucak çıktı. Yeteneğin kanıtlanması zordu, fakat başarının kendisiydi aslında.
Erhan Erkut, İdil Türkmenoğlu ve beni çok etkileyen Hüsnü Özyeğin’in konuşmalarından bir sonuç çıkartacak olursak bence deneyim aslında yeteneğimizi kanıtlamadan önce, insanları eleyebilmek adına bir faktör. Günümüz iş dünyasında (Smash’deki gibi sanat alanında veya herhangi bir meslekte) talebin fazla, iş imkânın kısıtlı olması deneyim denilen kavramın önemini arttırıyor. Deneyim yeteneğin aksine bireyi daha çabuk ölçüyor ve bu işi alma sürecini hızlandırmış oluyor. Ancak işi alma sürecinden sonra yetenek başlıyor. Bir bakıma deneyimle kendimizi kanıtlarken, yetenekle başarı basamaklarını çıkmaya başlıyoruz. Smash dizisinde de deneyimli oyuncumuz kağıt üstünde iş verenleri büyülemiş olsa da ikinci seçimlerde bir bakıma yetenekli oyuncu daha çok avantaj sahibi.
Başarı aslında ölçülmesi uzun bir kavram ve başarıya ulaşmak için yetenek ve deneyimle birlikte pek çok ayrı özelliklere sahip olmak lazım. Fakat temelde her ikisinde de öncü olmak başarıya erişmeyi