Fransa Yahudilerinin çatı kuruluşu ve siyasi temsilcisi olan CRİF’in her yıl geleneksel olarak düzenlenen akşam daveti, 8 Şubat Çarşamba gecesi gerçekleşti. Davete Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Başbakan François Fillon, Sosyalist Parti Lideri François Hollande, diğer parti liderleri, elçiler, Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman dini temsilcileri ile kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit’in annesi ve babası katıldı.
CRİF’in (Conseil Répresentatif des Institutions des Juifs de France) medyada oldukça yankı yapan geleneksel akşam daveti 8 Şubat Çarşamba akşamı, Paris’te Bois de Boulogne, Armenonville Pavillon’da gerçekleşti. 1943’te Lion kentinde kurulan CRİF, 600 bin kişilik Fransa Yahudi toplumunun siyasi temsilcisi sayılmakta.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy davete, Hamas tarafından kaçırılmasının ardından beş yıl boyunca esir tutulan ve geçtiğimiz 18 Ekim’de serbest bırakılan İsrail askeri Gilad Şalit’in (aynı zamanda Fransa vatandaşı) anne ve babası Noam ve Aviva Şalit ile birlikte geldi. Aynı gün Sarkozy, oğullarının tutukluluk yılları süresince birçok kez kabul ettiği Şalit ailesini, bu kez oğulları Gilad ile birlikte ağırladı.
Gilad’ın geceye neden katılmadığını soranlara babası; “Gilad henüz bu kadar kalabalığa çıkacak durumda değil. O zamanla aramızda yeniden yaşamayı öğrenecek” sözleri ile yanıt verdi ve oğlunun serbest bırakılmasında gösterdiği çaba nedeniyle Fransa’ya teşekkür etti.
Sarkozy, davete Şalit’lerle geldi
Nicolas Sarkozy etkinlikte yaptığı konuşmada öncelikle Gilad Şalit konusuna değindi. “Gilad’ın ülkemizde bulunması tüm Fransızlar için oldukça heyecan verici bir durum. Gilad kötü muamele gördü, hırpalandı, işkenceye tabi tutuldu. 20 yaşında ailesinden koparılan bir genç bir kahraman olarak ailesine iade edildi. Bunu yapanları kınıyorum. Bu barbarca davranışı hiç kimse kabul edemez” dedi.
Yarım saat süren konuşmasında Cumhurbaşkanı Sarkozy, antisemitizm, İsrail-Filistin ilişkileri, İran ve Arap Baharına değindi. Aralarında defalarca savaşmış Fransa ile Almanya’nın bugünkü barış ortamına nasıl ulaştıkları örneğinden yola çıkarak İsrail ile Filistin’in aynı sonuca varmaları dileklerinde bulundu.
“Kim başlamalı, ilk adımı kim atmalı? Elini ilk uzatan naif midir, güçlü mü?” sorusunu yönelterek, “Demokratik ve çağdaş bir Filistin Devleti, İsrail Devleti’nin güvenliğinin tek garantisidir” iddiasında bulundu.
Konuşmasında Sarkozy; Suriye’de Esad rejiminin eninde sonunda son bulacağını, İran’ın da dünyada giderek yalnız kalacağını söyledi. İsrail’i yok etmek isteyen kişilerce yönetilen İran’a karşı yaptırımların arttırılması gerektiğini savunan cumhurbaşkanı; “İran’ın atom bombası geliştirme çalışmaları kabul edilemez. Ancak medyada İsrail’in Tahran’a bir müdahalesi olasılığına ilişkin haberler yer alıyor. Sorunun çözümü askeri değildir, çözüm siyasidir, çözüm diplomatiktir. Hiç suçu olmayan bir topluma acılar çektirecek dramlara sebebiyet vermemek gerekir” dedi.
Arap Baharı’nın yaşandığı ülkelere karşı tetikte olma ve güvenme kararının alındığına değinen Sarkozy; “İsrail yalnız olmadığını, varlığının sorgulanmasına Fransa’nın izin vermeyeceğini bilmelidir. İsrail’in yokluğu dünya tarihinde ürkütücü bir gerileme olur” şeklinde konuştu.
Sarkozy Fransa’daki antisemitizm konusuna da konuşmasında yer verdi: “Yahudilere yönelik haksızlık yapıldığı her durumda, bu sadece Yahudileri değil, 65 milyon Fransız’ı ilgilendiren bir durum olur. Bu toplumsal değil, ulusal bir sorun olur.”
Prasquier’den Le Pen’e eleştiri
CRİF Başkanı Richard Prasquier, kuruluşun çatısı altında birbirinden çok farklı görüşlere sahip kişileri ağırlamaktan onur duyduğunu belirterek başladığı konuşmasına Fransa’nın aşırı sağ Ulusal Cephe Partisi Lideri Marine Le Pen’i eleştirdi. 27 Ocak Uluslararası Holokostu Anma Günü’nde Marine Le Pen’in Viyana’da bir baloda ırkçı bir kuruluşla ilişkilerini pekiştirdiğini hatırlattı. Ve “Bizler oylarımızı Ulusal Cephe lehine kullanmayacağız” sözleri ile konukları güldürdü.
Prasquier konuşmasında Fransa’da antisemitizmin düşme eğiliminde olduğuna değinerek, 2010 yılı ile karşılaştırıldığında, 2011’de antisemitizmin % 16 oranında azaldığını söyledi. Konuşmasının sonunda Prasquier, Filistinli liderlerin kendisini barış konusunda düş kırıklığına uğrattıklarını, zira hala İsrail’in var olma hakkını tanımakta direndiklerini belirtti.
CRİF’in bu yılki davetinde de katılım oldukça yüksekti. Sosyalist Parti Lideri François Hollande, Başbakan François Fillon, bakanlar, milletvekilleri, diplomatlar, dini liderler ve entelektüellerin katılımı ile gerçekleşen CRİF’in daveti 1985 yılından beri her yıl düzenleniyor. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile cumhurbaşkanlığına aday François Hollande medeni bir şekilde el sıkışıp, fotoğrafçılara birlikte poz verdiler. Ulusal Cephe Partisi Başkanı Marine Le Pen ile diğer aşırı sağcı siyasetçiler CRİF’in bu etkinliğine davet edilmediler.
Gilad’ın zamana ihtiyacı var
Bin kişinin katıldığı davetin bu yıl onur konukları olan Gilad Şalit’in ebeveynleri Aviva ve Noam Şalit, Sarkozy’nin masasında oturdular. Noam Şalit, Fransızca lisanında yaptığı kısa konuşmada; oğlu Gilad’ın sosyal yaşama uyumunun zamana ihtiyacı olduğunu belirtti. Noam Şalit’in; “Sizlerle birlikte bu kez farklı koşullar altında bulunmaktan mutluyuz. Uzun ve acılı yıllar sonrasında oğlumuz Gilad artık bizimle. Bugün cumhurbaşkanı bizleri ailece kabul etti, bu bizim için çok büyük bir onur. Bizler sayın cumhurbaşkanının oğlumuz bize geri dönmeden asla pes etmeyeceğine her zaman inandık” sözleri tüm konukları duygulandırdı.