Avrupalı Yahudiler, tarihte ilk kez kendilerini temsil etmek üzere 120 vekil seçti. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış yeni bir sivil toplum örgütü olarak Avrupa’da oluşturulan, Avrupa Yahudi Parlamentosu’na Türkiye’den seçilen Cefi Kamhi ve Denis Ojalvo’yu ofisinde kabul etti
Avrupalı 400 binden fazla Yahudi, sanal ortamda oy kullanarak Avrupa Yahudi Parlamentosu’nda görev alacak 120 ‘milletvekili’ seçti. Türkiye’den ise işadamı Cefi Kamhi ve Şalom yazarlarından Denis Ojalvo üye seçildi. Yahudi düşmanlığıyla mücadeleyi hedefleyen ve ilk toplantısını geçen hafta Avrupa Parlamentosu’nun ev sahipliğinde yapan ‘Avrupa Yahudi Parlamentosu’nun eş başkanlıklarına Belçika Yahudi örgütlerinin eski başkanı Joel Rubinfeld ve Avrupa Yahudi Birliği Başkan Yardımcısı Vadim Rabinoviç getirildi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Cefi Kamhi ve Denis Ojalvo’yu Avrupa Birliği Bakanlığı’nın Ortaköy’deki ofisinde kabul etti. Bağış, gerçekleşen kabulün ardından yaptığı açıklamada, Avrupa’da farklı platformlarda Türkiye’yi temsil eden vatandaşların olmasından ve Türkiye’nin barış ve hoşgörü mesajlarının bütün temsilciler aracılığıyla orada yankılanmasından memnuniyet duyacaklarını söyledi.
Bağış, Kamhi’nin daha önce milletvekilliği yapmış bir kişi olarak parlamenterlik konusunda tecrübeli olduğunu, Ojalvo’nun ise başta Yunus Emre’nin eserleri olmak üzere Türkiye’nin kültürüne önemli katkıları olmuş düşünürlerin fikirlerini İbranice ve başka dillere çevirdiğini hatırlattı. Bakan Bağış sözlerini ‘’Türkiye’nin yüzyıllardır kardeşliği, dostluğu, birlikte yaşama kültürünü ortaya koymuş olması bu iki kardeşimizin de Avrupa Yahudi Parlamentosu’nda çok daha dik durmalarını sağlayacaktır. Çok şükür bu ülkede bütün farklı inanç grupları tarihin en huzurlu dönemini yaşamaktadır. Bizim kendi genetik kodumuzda da Ortaköy’de, Mardin’de, Şanlıurfa’da, Mersin’de, Türkiye’nin dört bir köşesinde olduğu gibi camiler, kiliseler, havralar insanlığa birlikte huzur vermiştir,’’ diyerek sürdürdü. Konuşmasına “Ülkeyi temsil etmek çok kolay bir iş değil. Çok onurlu bir görev. Biz de her konuda yanlarında olacağız. Hem Avrupa Birliği Bakanlığı olarak bizler, hem hükümetimiz, hem Türkiye’deki Musevi vatandaşlarımız da, hem Hristiyan vatandaşlarımız da, Müslüman vatandaşlarımız da bütün vatandaşlarımız kendilerinin orada başarılı olabilmeleri için her türlü çabayı ortaya koyacaklardır. Onlara dua edeceklerdir benim bundan şüphem yok,” şeklinde devam eden Egemen Bağış, Kamhi ve Ojalvo’yu kutladı.
Cefi Kamhi de eski bir siyasetçi olarak, insanın kendi ülkesini başka bir ulusun içerisinde temsil etmesi ve bir gayret içerisinde olmasının sorumluluk taşıyan bir konu olduğunu belirttti. Avrupa’da yoğun olarak gelişen bir İslamofobi, antisemitizm ve neo-Nazi akımı bulunduğunu söyleyen Kamhi, Avrupa Yahudi Parlamentosu’na seçilmiş bir kişi olarak, bu akımlara karşı Türkiye’nin onlara örnek olabileceğini ifade etme fırsatı bulduğunu söyledi.
Denis Ojalvo da Türkiye Yahudi Cemaati’nin, 500. Yıl Vakfı vasıtasıyla Türkiye’nin yurt dışında tanıtımını üstlenme faaliyetinin, 1980’lerde sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’la başladığını belirterek, 500. Yıl Vakfı’nın Türkiye’nin ABD’de tanıtımını yapmak için elinden geleni yaptığını ve bazı lobilerin Türkiye’ye çıkardığı engellerin ortadan kaldırılması için hizmet verdiğini anlattı.