(...)“Gül Sokak’ta hele Gül Sokak’tan içeri Plevne Bulvarı’na çıkarsanız orada favori kafelerden Sir Winston Tea House’a, Bonjour’a, Sevinç’e, Reyhan Pastanesi’ne yolunuz düştüğünde İzmirlilerin ne kadar şanslı olduğunu bir kez daha fark edersiniz." (...)
İzmir Saint-Joseph Fransız Lisesi, kentin sahip olduğu tarihi ve kültürel mirasın genç kuşaklara doğru aktarılmasını sağlamak, her yaştan İzmirlinin, yaşadığı kentle ilgili farkındalığını artırmak amacıyla her ayın ikinci perşembe günü İzmir konusunda çalışmalar yapmış gazeteci, yazar ve bilim insanlarıyla söyleşiler düzenliyor.
8 Mart Kadınlar Günü’nde gerçekleşen “İzmir” konulu söyleşilerin ilkinin konuşmacısı Raşel Rakella Asal’dı. Yakın Kitapevi’nin desteği ve İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği (İFOD) işbirliği ile düzenlenen etkinlik “Güzel İzmir’im” fotoğraf sergisi ile başladı ve Mavi Salon’da yapılan söyleşiyle devam etti.
Asal’ın kaleme aldığı, Heyamola Yayınları tarafından İzmir’im kitap dizisinden yayınlanan ‘İşte Bizim Gül Sokak’ adlı kitap, söyleşinin odak noktasını oluşturdu. Yazar, dinleyicileri yaşadığı kent ve sokağın geçmişine bir yolculuğa çıkardı. Alsancak semtinin son yüzyılını, kendi çocukluk anıları ve 2000’li yıllardaki gözlemlerini de ekleyerek renkli ve etkileyici bir üslupla aktardı. Söyleşi, kent kültürüne ilgi duyan dinleyicilerin katkılarıyla sona erdi.
Asal, 2000’lı yılların Alsancak’ını şu sözlerle dile getirdi
“Gül Sokak’ta hele Gül Sokak’tan içeri Plevne Bulvarı’na çıkarsanız orada favori kafelerden Sir Winston Tea House’a, Bonjour’a, Sevinç’e, Reyhan Pastanesi’ne yolunuz düştüğünde İzmirlilerin ne kadar şanslı olduğunu bir kez daha fark edersiniz. Sokaklarında hep bir tanıdıkla karşılaşma umuduyla dolaşır, kendinizi saklambaç oynarken sizi keşfeden ve sobeleyen ebeye yakalanmış hissedersiniz. Sokak insanlarının yüzü güler. Biraz kulak kabartırsanız hepsinin fısır fısır konuştuğunu sürekli kahkahacıklar attıklarını duyarsınız. Yaşayan, nefes alan, nefesin kesildiği noktada soluklanacak bir an yakalamış insanlardır bunlar. Hazların, tutkuların, aşkın, heyecanların bir arada yaşandığı bir dünyadır. Yakalanamayacak kadar hızlı gelişen, akıp giden, anlık da olsa yakalandığında büyüsüne kapılıp kendinizden yansımalar bulacağınız bir dünyadır Alsancak… Gündüz düşleri de gecenin büyüsü de oradadır. Hayat oradadır işte! Tebessümler hiç eksik olmaz.”