Göztepe Kültür Derneği, 18 Mart Pazar günü gerçekleştirdiği kültür festivali ile bir ilki hayata geçirdi. Etkinlik kapsamında düzenlenen konferans ve atölyelere özellikle Anadolu yakasında yaşayanlar yoğun ilgi gösterdi
“Konuşmak, dinlemek, paylaşmak, biraz da farklı düşüncelerle ve düşünenlerle buluşmak için hazırladık Göztepe Kültür Festivali’ni” diyordu faaliyeti düzenleyen ekip, festival kitapçığında. Aynı amacı paylaşanlar, insanın aklını çelen bahar havasına rağmen bir şeyler öğrenmek ve keyifli birkaç saat geçirmek için pazar sabahı dernek binasını doldurdular.
Konuklar etkinlik saatini beklerken, büyük salonda hazırlanan ikram köşelerini, kermes kolunun el işi çalışmaları ile Şalom kitaplarının satışa sunulduğu iki ayrı standı ziyaret etme fırsatı buldular.
Kültür Komisyonu Başkanı İda Sarfati’nin açılış konuşmasından sonra herkes tercih ettiği konuşmalar dâhilinde salonlara dağıldı. Gün boyunca farklı konularda dokuz sunum ve dört atölye çalışması gerçekleştirildi.
‘Tora’nın Gerçekliği ve Güncelliği (Rav İsak Alaluf), ‘TV Programları ve Dizilerin Mutfağı’ (Jess Molho), ‘Cüce Boyuttaki Dev: Nanoteknoloji’ (Prof.Dr. Beki Mori Kan ve Süzet Levi), ‘Dijatalleşen Dünya-Teknoloji ile Değişen Hayatımız’ (Yusuf Azoz), ‘Türk Musevi Cemaati’ndeki Değişim’ (Moris Levi -İshak İbrahimzadeh), ‘Canlı Yayın’ (Gazetemiz yazarı Aylin Yengin ve Liz Behmoaras) değişik ilgi alanlarına hitap eden konferanslardı. Ayrıca çok rağbet gören ‘Makyaj’ (Eti Motola), ‘Parfümünü Kendin Yarat’ (Liat Murat- Erol Meşulam) ve ‘Kukla’ (Lita Russo) atölyeleri festivale renk kattı.
Ben, Prof. Dr. Elda Abrevaya’nın ‘Acıyla Coşku Arasında: Yahudi Olmak’, gazetemiz yazarlarından Tana Alalu’nun ‘Hayat Koçluğu mu? O da ne?’ ve yine gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas’ın ‘Başyazar Gözüyle İç ve Dış Siyaset’ konulu sunumlarına katıldım. Her üç konuşmacı da bilgi dağarcığımı zenginleştirdi, ufkumu açtı.
Prof. Dr. Elda Abrevaya’nın verdiği konferansta ‘Yahudi olmak nedir?’ sorusu tartışıldı. Yahudiliğin sadece dini bağlarla açıklanamayacağı, bunun çok daha derin, arkaik ve mahrem bir aidiyet teşkil ettiği konuşuldu. Abrevaya, Sigmund Freud ve Jacques Derrida’nın bu konudaki düşüncüleri ile yaşantılarından Yahudi kimliği ile ilgili kesitler aktardı.
Özellikle gençlerin ilgi gösterdiği sunumunda Tana Alalu; ‘koçluk nedir?’, ‘Nasıl çalışır?’, ‘Koçla çalışmanın faydaları ve ICF nedir?’ sorularına cevap verdi ve bir gönüllüyle bir demo gerçekleştirdi.
Gazeteci kimliğinden yola çıkan İvo Molinas ise, Türkiye’nin iç ve dış siyasetinin bir panoramasını çizdi.
Sabah saat 11.00 civarında başlayan festival, akşam 17.30’da Albert D.Aziz ve kızı Treysi’nin mini konseriyle sona erdi. Katılımcılar, Göztepe Kültür Derneği’nin düzenlediği bu ilk festivalden mutlu ve tatmin olmuş duygularla ayrıldılar.
Kalitesi ve yüksek çıtası ile kültür yaşamımıza olumlu katkıda bulunduğuna inandığım festivalin, önümüzdeki senelerde sadece Asya yakasında oturanların değil, cemaatimizin diğer fertlerinin de ilgi alanına gireceğine inanıyorum.