Protestan Papaz’dan Binyamin Netanyahu’ya mesih benzetmesi

Amerika Birleşik Devletleri’nde İsrail’i destekleyen en büyük lobi olan Christians United for Israel’in Başkanı Protestan Papaz John Hagee geçtiğimiz Pazar akşamı Kudüs’te bir otelde düzenlenen toplantıda konuşması beklenen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun gecikmesi üzerine şakayla karışık Başbakan’ı Mesih’le karşılaştırdı.

Christians United for Israel’in yüzlerce üyesine hitap eden Hagee, “Yahudilikte Mesih’le ilgili bir deyiş vardır: ‘Biliyorum, gecikse de gelecek’. Ben de gecikse de Başbakan’ın geleceğini biliyorum,” dedi.

Bu sözüyle toplantıya katılanları güldüren Hagee, yarım saat sonra toplantının düzenlendiği salona gelen İsrail Başbakanı Netanyahu’yu kapıda karşıladı.

Yaptığı benzetmenin çok da yanlış olmadığını ifade eden Hagee Netanyahu’yu takdim ederken, “Elit bir birliğin askeriydi ve Sabena’da tutsak tutulan esirlerin kurtarılmasına yardım etti. Yom Kipur Savaşı’nda birebir savaştı.

Maliye Bakanı iken İsrail’in iş gücünü güçlendirdi. Özel sektörün gelişmesine yardımcı oldu ve kamunun ekonomideki rolünü hafifletti. Karısının adı Sara, oğlununki ise İsrail’de düzenlenen Tora Yarışması’nın şampiyonu Jonathan. Her sabah saat altıda kalkıyor ve oğluyla Tora çalışıyor. Ayrıca Amerika’da Hıristiyanlığın değişiminde de rol oynadı ve 2006’da bana Amerikalı Hıristiyanların İsrail için bir araya gelip gelemeyeceğini sorduğu zaman değişim ateşini fitilledi. Eski İsrail’de Musa, Yahudilerin çölü geçmesinde liderlik yaptı; altın çağda Kral Davut vardı ve Kudüs’ü fethetti ve bugün bir tehditle karşı karşıya kalındığında İsrail’in de bu tehditlere boyun eğmeyecek bir şampiyonu var. Sizlere Başbakan Binyamin Netanyahu’yu takdim ediyorum,” dedi.

Kürsüye çıkan Netanyahu Hagee’nin kendisini takdim ederken söylediği iki cümleyi düzeltti. Öncelikle Tora yarışmasını kazanan oğlunun adının Avner olduğunu ve ardından da Avner’in Şabat’ta öğlen yemeğinden sonra Tora okuduğunu belirtti. Ardından Kral David’in karısı Batsheva’yı kurtarmak için Uriah’ı Hititlerle savaşa yollama suretiyle işlediği günahla ilgili hikayeye değinen Netanyahu, tüm insanların kanun karşısında eşit olduğunun ve bu kanuna İsrail’i Arapların da dahil olduğunun altını çizdi.

Netanyahu, “İsrailli Müslümanlar özgürce dinlerinin vecibelerini yerine getirebildikleri için gurur duyuyorum. Aynı şekilde birçok ülkede, birçok toprakta kuşatma altında olan Hıristiyanlar da inançlarını özgürce yaşayabiliyor,” dedi.

Netanyahu İran’la ilgili olarak, “İran tüm dünyada terörü ve şiddeti finanse ediyor ve İsrail’in yok edilmesi için çağrı yapıyor. İşte bu yüzden, böyle bir rejimin neden elinde nükleer silah olmaması gerektiğini açıklamam herhalde gerekmiyor. Düşmanlarımız bizden yaptıklarımızdan dolayı nefret etmiyor, bizden biz olduğumuz için nefret ediyor,” dedi.

Netanyahu’nun konuşması üye sayısı yakın zaman önce bir milyona ulaşan Christians United for Israel’in toplantısının en önemli bölümüydü. Kudüs’te düzenlenen toplantıya çoğu Amerikalı, yüzlerce kişi katıldı.

Netanyahu sözlerine, “İşin kötü tarafı sayı önemli ve bizler az sayıda insanız. İşin iyi tarafıysa, İsrail yalnız değil- sizin desteğinize sahip. Doğru, sayı önemli ama sizler de öylesiniz!” diyerek son verdi.