İsrail Sadi Amca aramızdan ayrıldı...
İnsanların yaşamlarında bazı önemli kişiler vardır. Bir büyüğünüz, aldığınız eğitimden size çok daha fazlasını verir. Onun ahlak anlayışı, yaşam biçimi, dünya görüşü, okuduğu kitaplar, tatlı sohbeti, hoşgörüsü belki bir üniversite diplomasından – en azından manen – daha değerlidir. O kişiyle konuşurken, yüreğinizde insan sevgisi, başkalarına karşı hoşgörü, iyi insan olma anlayışı tomurcuklanır, kısa sürede baş verir ve kendini gösterir. İşte İsrail Sadi Amca böyle biriydi.
Daha önce yazdığım gibi Sadi Amca babamın (ki o da geçenlerde rahmetli oldu) gençlik yıllarından beri en samimi arkadaşıydı. Neredeyse 65 yıllık bozulmaz, sarsılmaz, sırt sırta verilmiş kaya misali bir dostlukları vardı. İnanın onların dayanışması tüm çarşıya örnekti. Ne zaman çarşıya gitsem, elini öper, hayır duasını alırdım. Şalom’daki yazıma nasıl sevinmişti, inanamazsınız. Bir çocuk gibi gözlerinin içi parlıyor, konuşurken bile heyecanlanıyordu. Ben ise mahcup, biraz suskun kalarak onun o sevimli sözlerini dinliyordum.
91 yaşına gelmiş bu koca çınar, içindeki o tükenmeyen enerjiyle herkese gülümser, dostça davranır, selam verir ve elinden geldiğince yardım ederdi. Yaşlılığından dolayı geçtiğimiz aylarda dükkânını yanında çalıştırdığı birine rayiç bedelinin altında olmak kaydıyla kiraya verdi. Bu denli iyi niyetli biridir, Sadi Amca. Benzer türden böyle çok yardımları olmuştur.
Bugün (24/04/2012) itibariyle dostlarımdan bir telefon aldım. Geçen hafta evinde ziyaret ettiğim, ancak hayli hasta gördüğüm Sadi Amca yaşamını yitirmişti. Bir anda gözlerim doldu, konuşamadım... Çocukluğumdan başlayarak bu yaşıma kadar aralıklarla sohbet ettiğim, kendime yakın hissettiğim, bazı sırlarımı paylaştığım, rahmetli babamın çok eski arkadaşı olan Sadi Amca artık yaşamıyordu. Böylesi bir şey...
Evinde ziyaret ettiğimde kızı Raşel ve eşi Sarah ile uzun uzun konuşma fırsatım oldu. Her ikisiyle de eski günleri, güzel anıları yâd etik. Üçümüz onun iyileşmesi için dua ettik. Ancak yaşamın gerçeği insanın peşini bırakmaz derler...
İzmir Cemaati’nin en yaşlı üyesi olan İsrail Sadi, arkasında iyilikler, güzellikler, unutulamaz dostluklar bırakarak rahmete kavuştu. Onu niçin anlatıyorum? Şimdiki gençler, yeni nesil böyle konulara çok fazla ilgi duymuyor. Sonuçta 91 yaşına girmiş yaşlı bir büyüğümüz vefat etmiş diyorlar. Peki, hepsi bu kadar mıdır? O 91 yıllık ömrüne neler sığdırmıştır, neler yaşamıştır, bu hiç düşünülmez mi? Ya yaptığı yardımlar, iyilikler? Herkese örnek olmasına ne diyeceğiz? Hadi biraz daha anlatayım.
Bir gün aldığınız eğitim, yurtdışı izlenimleri, okuduğunuz dersler, açtığınız işyeri size yetmeyebilir. Ruhunuzun diplerinde duygusal bir anınız, yaşamınızda size üzüntü veren bir sıkıntınız olabilir. Benzer türden olaylarda, birçok kişinin Sadi Amca’nın yanına gidip dertlerini anlattığını, sıkıntılarını onunla paylaştığını söyleyebilirim. Buna ben de dâhilim... O koca adam tüm bu konuşmaları sadece kendine saklar, hiç kimseye anlatmazdı. Bir nevi sır küpüydü yani.
Sadi Amca sizi içtenlikle dinler, sabırla sözlerinizin bitmesini bekler, sonra da o yumuşak ses tonuyla düşündüklerini söyler. Onu dinlerken rahatlar, sakinleşir ve kendinize gelirsiniz. Diploması yoktur, eğitimi yetersizdir. Ancak gönül adamı olması, dostluğu, yaşam üzerine bilgeliği, kibarlığı ve insancıllığı sizi şaşırtacak kadar üst düzeydedir. Ondan öğreneceğiniz çok şey vardır.
Bu bilge adamı bugün (26 /04 / 2012) toprağa veriyoruz. İzmir Cemaati’nin neredeyse tamamı gelmişti. Herkesin yüzünde hüzün, acı ve derin bir sessizlik vardı. Sadi Amca’yı toprağa verirken, “Hoşçakal amca, bana hakkını helal et” deyiverdim. Ardından iki damla gözyaşı döktüm. Bir beyaz karanfil bıraktım o kara toprağın üzerine. Siyah ve beyaz, iki farklı renk, doğum ve ölüm gibi yaşamın iki ayrı yüzünü sergiliyordu. Onunla paylaştığım anılar, içilen çaylar, yaşanılan sohbetler, uzun yıllara dayanılan güzellikler hep belleğimde kalacak. Sadi Amca artık bu dünyada değil, ancak güleryüzü, karşısındakine sıcak ilgisi, dostluğu, kibarlığı, paylaşmayı bilmesi, yardımseverliği ile daima aramızda olacak. Bazı insanlar kolay unutulmaz. İşte Sadi Amca böyle biriydi. O her zaman kibar, sakin, iyi niyetli, sevgi dolu yapısıyla hepimize örnek bir insan olarak anılarımızda yaşayacak. Bir kez daha “Hoşçakal amca ve bana hakkını helal et!”