Prof. Aron Rodrique Türkiye´de: “Her nesil tarihi yeniden yazar”

PROF. ARON RODRIGUE TÜRKİYE’DE Tarih Profesörü Aron Rodrigue uzun bir aradan sonra kentimizi ziyaret edecek. Sefarad tarihi üzerine önemli çalışmalara imza atmış Prof. Rodrigue ile kariyeri ve tarih sevdası üzerine söyleştik…

Marsel RUSSO Perspektif
15 Haziran 2012 Cuma

Çok uzun seneler önce İstanbul’dan ayrıldınız ve tarih üzerine başarılı bir akademik kariyer yaptınız. Şu anda Stanford Üniversitesi gibi saygın bir kurumda profesörsünüz. Öğrenmek isterim, neden tarih?

Tarihe ilgim İstanbul’da başladı. Çok kültürlü bir şehirde ve çok kültürlü bir azınlık toplumunda büyürken birçok sorular ilgimi çekti. İstanbul’un tarihsel konumu, Doğu – Batı çelişkileri, Yahudi toplumunun yeri, karmaşık kültürel etkileşimler gibi konuları doğru dürüst anlamak istedim. Okulda öğretilen tarih çok sıkıcıydı ve pek bir şey anlatılmıyordu. Kitap okumayı çok severdim ve İngilizce tarih kitapları okumaya başladığımda yeni ufuklar keşfettim. Bu tarih kitapları ile küresel perspektifler görmeye başladım. İstanbul’da doğan entelektüel meraklarım beni tarih kitaplarına gönderdi ve gittikçe bu bilim dalına çekti.

Çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz? Yahudi tarihi üzerine uzmansınız. Özellikle de Sefarad tarihi üzerine birçok değerli makale ve kitabınız var. Sizi bu konuya çeken neler oldu? 

İstanbul’dan ayrıldıktan sonra ilk önce genel Avrupa, Osmanlı ve Ortadoğu tarihini incelemek istedim ve bu konularda birçok ders aldım. Bu derslerin içinde Yahudi tarihini ilgilendiren, onlarla ilgili konulara değinen çok başlık olduğunu fark ettim. Avrupa Yahudilerinin tarihi üzerine birçok makale ve kitaplar okudum. Fakat Sefarad tarihinin çok iyi çalışılmadığını sezdim. Hele modern dönemde Osmanlı Sefarad tarihi hakkında çok az eser buldum. Araştırma alanı olarak bu konu tamamen açıktı. 1920 ve 1930’lardan beri pek yeni şey yapılmamıştı. Yazılanlar bilimsel olmaktan uzaktı. Halbuki kimsenin incelemediği çok önemli arşiv ve belgeler mevcuttu. Bu tarihi hem genel Yahudi tarihi ile hem de genel Osmanlı tarihi ve dünya tarihi ile bütünleştirmek gerekiyordu. Bu amaçla bütün üniversite kariyerimi bu konuya adadım.

Kitaplarınızın birçok dile çevrildiğini biliyoruz. Bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkçeye çevrilen kitabınız var mı?

Uzun zaman önce, bir bakıma saf ve idealistçe modern Sefarad tarihi çalışmalarıma başladığımda, bilim dünyasında bu konu epey ‘egzotik’ görülüyordu. Fakat genel küreselleşme süreci ile yalnız Batı dünyası ve Batı perspektifi ile yazılan tarih anlayışı çok değişti. Modern Sefarad tarihinin önemi arttı ve konu ilgi görmeye başladı. Bu değişime biraz katkıda bulunduğuma inanmak isterim.

Kitaplarımın çoğu birçok dile çevrildi. Esther Benbassa ile yazdığım kitap ‘Sephardi Jewry: A History of the Juedeo-Spanish Community, 14th – 20th Centuries’ tam on iki dile çevrildi. Türkçesi ‘Türkiye ve Balkan Yahudileri’ adı altında İletişim Yayınları tarafından yayınlandı. Ayrıca ilk kitabım ‘French Jews, Turkish Jews: The Alliance Israelite Universelle and the Politics of Jewish Schooling in Turkey 1860 – 1925’  Ayraç Yayınevi tarafından ‘Türkiye Yahudilerinin Batılılaşması’ adı ile yayınlandı.

Stanford University Press’de Yahudi tarihi ve kültürü üzerine bir kitap serisi yönetiyorsunuz. Bu konuda bize neler aktarabilirsiniz?

Son otuz senede Amerika’da Yahudi tarihi ve kültürü üzerinde ciddi çalışmalar yapıldı, birçok kitap yayınlandı. Yahudi tarihi Amerikanın en saygın üniversitelerinde çalışılan, öğretilen bilimsel konulardan biri oldu, önem kazandı. On beş seneden beri Stanford University Press’de, aynı üniversitede Aşkenaz Yahudi tarihi profesörü meslektaşım Steven Zipperstein ile kurduğumuz kitap serisi, bu konudaki çalışmalara yer veren en önemli seri haline geldi. Orijinal, ilginç ve yaratıcı eserleri buluyoruz ve yayınlıyoruz.

Günümüzde tarih gençlerin çok tercih ettikleri bir branş değil. Ancak mutlaka tarih okumak isteyenler, bu konuda akademik çalışma yapmayı seçenler vardır. Onlara yol göstermek adına, tarihçi kimliğinizle ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?

Entelektüel meraklarınızı izleyin, tutkunuzda sebat edin. Geniş düşünün. İlk önce küçük ve önemsiz gibi görünen ayrıntıları daima genel tarih konteksti içinde inceleyin ve düşünün.

Tarihin yorumlanması gibi bir olgu var. Toplumlar, topluluklar, insanlar yıllar / yüzyıllar önce gelişen olayları başka başka şekillerde algılayabiliyorlar, bu da hali ile zaman zaman çatışmalara neden oluyor. Uzun zamandır tarih biliminin içinde olan bir akademisyen olarak, bununla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

“Her nesil tarihi yeniden yazar” denir ve bu doğrudur. Bence bu tarih biliminin en olumlu ve ilginç tarafıdır. Tarih bilimi bugün ile dün arasında bir diyalogdur. Katı ve değişmeyen fikirler ve görüşler bilimsel tarihe katkıda bulunamazlar. Tam tersi, tarih insanlığın zengin çokluğunu ve hem kötü hem de iyi taraflarına aydınlatan en önemli bilimlerin başında gelir.

 

 

Profesör Aron Rodrigue  kimdir?

İstanbul’da doğan Aron Rodrigue Robert Kolej Lisesini bitirdikten sonra tarih dalında İngiltere’de Manchester Üniversitesinde lisans, ABD’de Harvard Üniversitesinde doktora öğrenimini bitirdi. 1985 yılında Indiana Üniversitesi tarih bölümüne öğretim üyesi olarak alındı. 1991 yılında California Stanford Üniversitesinde Yahudi tarihi profesörü oldu. Ayrıca son dört seneden beri bu üniversitede önemli bir araştırma enstitüsü olan Stanford Humanities Center’ı yönetiyor.

Charles Michael Professor in Jewish History and Culture kürsüsüne atanan Rodrigue senelerden beri genel Yahudi özelde Sefarad Yahudileri tarihi üzerine önemli çalışmalar yaptı ve konu ile ilgili birçok makale ve kitap yazdı. Bu kitaplar aralarında Türkçenin de bulunduğu birçok dilde yayınlandı. Bu sene çıkan son kitabı Ladino dili üzerinedir:

“A Voice from Otoman Salonica: The Ladino Memoir of Sa’adi Besalel A-Levi”…

Aron Rodrigue’in çalışmaları The Toledano Prize, The National Jewish Book Honor Award ve The Alberto Benveniste ödüllerini aldı. Bundan başka birçok burs ve ödüller alan Profesör Rodrigue Stanford University Press’de Yahudi tarihi ve kültürü üzerine bir kitap serisi yönetiyor. American Academy of Jewish Research ve US Holocaust Museum’un akademik konseyinin üyesidir.