Yedioth Aharonot Gazetesinde Sever Plocker tarafından kaleme alınan bir makalede, Birinci Körfez Savaşında Şamir’in İsrail’in misilleme yapmasını engellemesinin bugün Ortadoğu’daki silahlanma yarışına sebep olduğu iddia edildi.
Yazar yazısında İsrail’de sivillerin başına Scud füzesi yağarken Şamir Hükümetinin ABD’nin verdiği garanti ile bu saldırıya hiçbir karşılık vermemesini tarihi bir hata olarak niteleyerek, bu hatanın bugün Orta doğuda batı karşıtı tehdidin daha da güçlenmesine yol açtığını iddia ediyor.
Plocker sözlerine şöyle devam ediyor: “ İsrail, tarihinde ilk defa Birinci Körfez Savaşında kendi kaderini ve güvenliğini yabancı bir ordunun stratejilerine bırakmıştır. Dünyada hangi ülke kendi sivillerine direkt olarak yapılan bir saldırı karşısında savunma hakkına sahip değildir?
Her ne şart olursa olsun, Irak lideri Saddam Hüseyin İsrail’e savaş ilan etmiş ve Scud füzeleri ile İsrail’i vurmuştur.”
Yazar ayrıca, Körfez Savaşında İsrail’in sessiz kalma siyasetinin Arap liderlerine cesaret verdiğini, İsrail askeri gücünün Scud füzeleri karşısında çaresiz kaldığını düşünmesine yol açtığını iddia ederek, Arap ordularının buradan yola çıkarak uzun menzilli füzeler geliştirme projelerine giriştiklerini yazıyor.
Bilindiği gibi İsrail birinci Körfez Savaşında, Irak tarafından sivil yerleşim bölgelerine Scud füzesi ile saldırılmasına karşın hiçbir misillemede bulunmamış savaşın tüm gidişatını ABD ordusuna bırakmıştır.
Savaştan yıllar sonra yapılan siyasi spekülasyonlara göre, eğer Saddam Scud füzelerine kimyasal savaş başlığı taksaydı, İsrail’in misillemesi nükleer olacaktı.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre savaş boyunca her gün kalkan İsrail savaş uçaklarının Bağdat semalarında yüksek irtifada uçtukları ve ilk kimyasal silahın İsrail toprağına düşmesini elleri tetikte bekledikleri söyleniyordu.