UÖML’li Geniuslar ABD’de birincilik alan projelerini anlattılar

Ulus Özel Musevi Lisesi 11. sınıf öğrencileri Delya Tavaşi ile Rakel Dilşen ve proje öğretmenleri Talha Kılıç ile dünya birinciliği projenin hayata geçirilme sürecini, Genius Olimpiyatlarına nasıl katıldıklarını, rakiplerini ve projelerini konuştuk.

Toplum
13 Temmuz 2012 Cuma

Delya ve Rakel’in olimpiyatlara katıldığı ‘Sea Water Desalination for a Sustainable World by an Alternative Method – Hydrosol’ adını verdikleri,  deniz suyundan alternatif ve ekonomik yolla tatlı su elde etmeyi amaçlayan projenin ileriye yönelik geliştirilebilir olması ABD’li jüriler tarafından büyük ilgi ve beğeni topladı.

Projenin hayata geçirilme sürecini anlatabilir misiniz?

Talha Kılıç: Yaptığımız çalışma bir yıllık bir süreci kapsıyor. Öncelikle öğrencilerimizle toplanıyor ve beyin fırtınası yapıyoruz. Akabinde öğrencilerle neler yapabileceğimizi, neler ortaya çıkartabileceğimizi konuşuyoruz. Ardından bulduğumuz, araştırdığımız fikirleri ortaya koyuyoruz ve hangilerinin ilginç olabileceğini inceliyoruz. Bunların arasında öncelikle günümüzde revaçta olan sağlık, enerji, geri dönüşüm ve çevre konuları ön plana çıkıyor. Ödül aldığımız çalışmada hepsini bir araya getiren bir proje ortaya koyduk. Gelecek nesillere güzel günler sağlayabilecek bir proje olmasını amaçladık. Öğrencilerimizle birlikte çalıştık. Projenin yapım aşamalarında kendimizin yapamayacağı noktalarda sanayicilerden destek aldık. Öğrencilerim gerçekten projeye inandılar. İnandıkları için de başarı geldi. Öğrencilerim bu proje ile öncelikle Ege Lisesinde onuncusu yapılan bir yarışmada yarıştı ve 180’den fazla okul arasında Türkiye birinciliğini kazandılar. Ardından Kadir Has Üniversitesinde ‘Projeni Kap Gel’ başlığı altında düzenlenen bir yarışma vardı; oraya katıldık, finale kaldık ve ikincilik ödülünü aldık. Bu da bizler için çok gurur verici idi.

Genius Olimpiyatlarına nasıl katıldınız?

Proje bu yarışmaların öncesinde ABD’ye finalist olarak davet edilmişti; ABD’ye proje raporlarını gönderdik. Proje üzerinden değerlendirmelerini yaptıktan sonra finale kalan projeleri bildirdiler. Bütün işlemler ‘on-line’ olarak yapıldı. Finale kaldığımızı öğrendiğimizde çok sevindik, çok rahatladık.

Rakipleriniz kimlerdi?

Japonya, Rusya gibi dünyanın büyük sayılacak ülkelerinden ve Avrupa’nın birçok ülkesinden 51 öğrencinin yanı sıra ABD’nin 35 eyaletinden gelen Amerikalı gençler de vardı.  Yarışmaya 427 proje başvurdu ve 188 proje ön elemeyi geçti.

Türkiye’den daha önce bu yarışmaya katılan başka okul var mı?

Bu senekine ve daha önceki yarışmalara başka okullar katılmıştı. Türkiye içinde ulusal yarışmalar kendi içerisinde proje seçerek bu yarışmaya akredite oldukları için proje gönderebiliyorlar. UÖML ise, herhangi bir yarışmaya katılmadan ‘on-line’ müracaat etti. ABD’lilerden oluşan jüriden geçerek yarışmaya dahil oldu. Dünyada bu kategoride yapılan üç büyük yarışmadan biri de Geunius Olimpiyatları.

Finale kaldınız ve Genuis Olimpiyatlarına gittiniz…

Yarışmayı altı Amerikalı doçent ve profesörlerden oluşan jüri değerlendiriyor. Yarışan öğrencilerin önüne geçerek dünya birincisi olduk. Diğer ülkelerden gelen öğrencilerle ABD’li öğrenciler arasında kesinlikle bir ayrımcılık yapılmadığını gözlemledik. Yarışma sırasında danışman öğretmenleri salonun dışına çıkartılar, uzaktan tribünden izleyebildim. Üstü kaplanmış bir buz pateni pisti üzerinde yapıldı.  Kamerayla öğrencilerimin jüri ile anlarını çekmeye çalıştım; üyelerin hayranlıkla öğrencilerimi izlediklerini görünce gurur duydum. Hem ülkemizi, hem de okulumu çok güzel temsil ettiler. Birçok kişinin övgüsünü kazandılar. Arkadaş edindiler, kültürlerarası etkilenişim günü oldu orada çeşitli hediye takasları yapıldı, arkadaşlıklar dostluklar kuruldu. Ülkeler kendi halk danslarını gösterdiler, kendilerini tanıttılar. Görülecek güzel etkileşimli hoş bir yarışma geçirdik. Ardından yarışmanın uzantısı olan Washington ve New York gezisine katıldık. Orada da çok keyifli saatler geçirdik. Özellikle herkesin yaşaması gereken bir Niagara seyahati vardı. Tekne ile şelaleye birkaç metre uzakta kalıyorsunuz ve o gücü hissediyorsunuz…

 

Önümüzdeki yıl 12. sınıfına devam edecek olan Delya Tavaşi ve Rakel Dilşen projeyi, öncesini ve yarışmayı anlattılar:

 

Bu fikir nasıl doğdu?

Delya Tavaşi:  Onuncu sınıfta kimya dersinde öğrendiğimiz ‘siyah cisim ışıması’ adı verilen bir konudan yararlandık. Ona dayanarak bir proje yaratmaya karar verdik ve konuyu geliştirdik. Tüm sene doyunca devam eden çalışmalar yaptık. Her çarşamba kulüp derslerimiz vardı, 7.ve 8. ders saatlerinde Talha Hoca ve okulun da katkılarıyla hep çalıştık. İlk başladığımızda hep proje üzerinden gittik. Hocamız yön gösterdi, tasarladık ve daha sonra bunun üzerinden çalışmalar yaptık. Sunum deneyimimizi arttırmak için öğretmenlerimize birçok kez sunum yaptık. Kabul edildiğimizi öğrendikten sonra bu kez sunumu İngilizce yapmak için çalışmalara başladık. Öğretmenlerimiz dinlediler, yorum yaptılar, doğru kelimeleri söyleyerek yol gösterdiler ve büyük destek verdiler. Öğretmenlerimizin dediklerini dinledik ve uyguladık. ABD’ye gittiğimizde ise öncelikle projemizi yerleştirdik. Projeyi jüri üyelerine sunduk. Beğendiklerini, çok yönlü olduğunu ve ileride daha geliştirilebilecek bir proje olduğunu dile getirdiler. Bundan büyük memnuniyet duyduk. Ödül aldığımızı duyunca çok sevindik… Orada yeni kültürlerle tanıştık ve özgüvenimize büyük katkı sağladı. 

Projenizi bir de sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?

Rakel Dilşen: Deniz suyundan, güneş enerjisinden yararlanarak tatlı su elde etmeye çalıştık. Bu proje bizim yeniliğimizdi. Çünkü dünyada hiçbir yerde uygulanmıyordu. Bu projede iki tane metot var. İlki, güneş blokaj havuzu yarattık, daha sonra vakum distilasyonu ünitesi. İkinci kısım dünyada kullanılan bir sistem. Ancak ilk bölüm bizim yeniliğimiz. Güneş ışınlarını güneş blokaj havuzuna hapsederek deniz suyundan tatlı su elde ettik.

Yarışmada neler yaşadınız, duygularınız nelerdi?

RD: Yarışmanın ödül töreninde çok heyecanlandık. Gerçekten çok güzel bir sunumdu. Gelen tüm profesörler konuştu… Gerek sunum, gerekse müzik bizleri çok etkiledi. Ödüller mansiyon, üçüncülük, ikincilik ve birincilik şeklinde tersten açıklandı. Başta çok heyecanlıydık. Mansiyonlar açıklandı; adımız geçmedi. Sıralamalara geçildiğinde, oradaki madalyaların azaldığını gördüğümüzde biraz hayal kırıklığı başlamıştı fakat en sonda Delya’nın ile adımın ve Türkiye anonsunu duyduğumuzda çığlıklar atarak Türk bayraklarıyla sahneye fırladık. O kadar çok heyecanlandık ki o anı hatırlamıyorum bile…

Ödülünüz ne idi?

DT: Yarışma sonucunda Türkiye’ye altın madalya kazandırdık. Sertifikalarımızın yanı sıra birer tablet bilgisayar hediye edildi ve de New York Suny Oswego Üniversitesinden yüzde 100 burs kazandık…

Üniversitede ne eğitimi almak istiyorsunuz?

DT: Endüstri veya kimya mühendisliği okumak istiyorum.

RD: Endüstri mühendisliği okumak istiyorum.

İleriye dönük yine beraber yapmayı düşündüğünüz başka projeleriniz var mı?

RD: Bu proje geliştirilebilinecek bir proje. Jüri üyeleri de bize fikirler verdiler, devam ederek geliştirmemizi söylediler. İleriye çok açık bir proje olduğunu söylediler. Dünyada uygulanmayan bir metot olduğu için ABD’li profesörler projeyi çok önemsediler. Danışman öğretmenimiz Talha Kılıç’ı da çok tebrik ettiler. Bu projeyi sürdürmek istiyoruz, gerekirse üniversitede bir proje kapsamında hayatımıza sokmak istiyoruz. ABD’de ödül kazandık diye bırakmayacağız…

DT: Bu projede deniz suyundan kullanılabilinir su elde ettik ancak buna çeşitli mineraller ve bazı eklentiler koyarak bunu içme suyu kalitesine yükseltebileceğimizi de saptadık. Üniversitede bunun üzerine yine Talha öğretmenimizle çalışmalarımızı sürdürebiliriz.