Entebbe’nin 36. yılında Yoni tartışması…

Entebbe Baskınından 36 yıl sonra çevrilen ‘Follow Me’ adlı belgesel film, İsrail’in bu cesur baskını sırasında yaşamını yitiren Yoni Netanyahu’nun efsaneleşmiş öyküsünü yeniden gündeme taşıdı

Kültür
17 Temmuz 2012 Salı

4 Temmuz 1976. O gün ABD 200. kuruluş yıldönümünü kutluyor, bir hafta kadar önce Tel Aviv – Paris seferini yapmakta olan Air France uçağını kaçıran Filistinli ve Alman korsanların rehin tuttukları İsraillileri kurtaran İsrailli bir komando grubu da yaptıkları baskından sonra Uganda’yı terk ediyordu.

Rehin tutuldukları Uganda havaalanının isminden dolayı Entebbe Operasyonu adını alan bu girişim dört rehinenin ve komando birliğinin lideri olan, bugünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun büyük ağbisi Yoni Netanyahu’nun öldürülmesi dışında çok başarılı bir baskın oldu.

Yoni rol model oldu

Şimdilerde Yoni Netanyahu’yu konu edinen ‘Follow Me: The Yoni Netanyahu Story,’ belgeseli, Jonathan Gruber ile Ari Daniel Pinchot adlı yönetmenler tarafından hayata geçirildi. Maryland’deki stüdyosunun ofisinde bu konu ile ilgili bir söyleşi veren Pinchot, Yoni Netanyahu’ya hayranlık duyduğunu, ilk çocuğuna da Yoni adını verdiğini anlattı.

“Günümüz gençleri arasında Yoni’nin hâlâ bir rol model oluşturduğu kanaatindeyim. Bu çağda çocuklar oldukça ben-merkezci yetişiyor, zamanlarının büyük bölümünde kariyerlerine ve hayatlarını nasıl daha nitelikli bir hale getirecekleri konusuna yoğunlaşıyorlar. Dört çocuk babası olarak onlara bütün bunların dışında hayatta daha önemli amaçlar olduğunu, Yoni’nin benim için gerçek bir rol model oluşturduğunu aktarmak istiyorum.”

Netanyahu ailesinin 30 yaşındaki, çok yakışıklı, en büyük çocuğunun ölümü tüm ülke halkını ve büyük olasılıkla bu aileyi ilelebet yasa boğdu. Ailenin en dikkati çeken çeken oğlu Yoni tam bir lider özelliklerine sahip olduğundan, eğer yaşasaydı ortanca kardeş Bibi (Binyamin) belki de siyaset dışında bir kariyere yönelecekti. Zamansız ölümü ile Yoni, Yahudi dünyasında kahraman konumuna yerleşti. Aileler ve eğitim kuruluşları onun ölümünden sonra yayınlanan kitap ile operasyonla ilgili iki filmi öğretim malzemesi olarak kullanmaktalar.

Yönetmen Pinchot’un 30 yıl önce trajik bir şekilde ölmüş bir kişi hakkında bir film yapması, ‘Follow Me’yi çekmeye başlaması için uzun süre geçmesi, kendince olgunluğa ulaşması gerekecekti. Yıllar geçiyor, Binyamin Netanyahu giderek siyasete daha çok karışıyor, Pinchot filminin İsrail gerçeğini yansıtmayacağı endişesine kapılıyordu.

“Biz bu kahramanın kişisel yaşam öyküsü hakkında bir film yapmak istedik” diyen yönetmenin ‘Follow Me’ filmi Yahudi ve Hıristiyan seyirciler tarafından ‘olumlu anıları yansıtan’, ‘fazlasıyla duygusal’ türünden yorumlar aldı.

50 söyleşiye yer verildi

Yoni’nin eski eşi ile gerçekleştirilen ve yapılan hatalarla boşanmaya dek giden sürecin konuşulduğu söyleşi dahil olmak üzere, 50 kişi ile yapılan söyleşilerin yer aldığı film Entebbe Operasyonu ile ilgili fikir ayrılıklarına ışık tutmakta.

Komando birliğinde açılmış gedik yıllarca tartışıldı, ancak birliğin üyeleri Yoni’nin ölümünün ardından oğullarını ve kardeşlerini efsaneleştirmek isteyen Netanyahu ailesi tarafından frenlendikleri izlenimini edindiler.

Baskından 30 yıl sonra Yediyot Aharonot gazetesinde 2006 yılında yayımlanan bir makale operasyonun ilk aşaması konusuna yoğunlaştı. Komandolardan biri, Muki Betzer, sorunların Yoni Netanyahu’nun planlama aşamasına geç kalmasından kaynaklandığını iddia etti.

Birlik Entebbe’ye vardığında, diktatör Idi Amin’in otomobilinin bir benzeri olan siyah bir Mercedes’in Hercules modeli bir uçaktan indirdi. Birliğin dikkati çekmeden terminal binasına ulaşması için sadece birkaç dakika zamanı vardı. Komandoların ateş açmama emir aldıkları bu süre içinde Netanyahu iki Ugandalı askerin silahlarına sarıldıklarını gördü. Muki Betzer ateş edilmemesini söylerken, Netanyahu emre uymadı. Ona ateş edildi ve ağır yaralandı. Artık baskının sürpriz tarafı kalmamıştı.

Sonuçta komando birliği 103 rehineyi özgürlüğe kavuşturup İsrail’e götürmek suretiyle görevini tamamladı. Ancak Yoni’nin yasının tutulduğu dönemde, onun dostu olan askerler baba Benzion Netanyahu tarafından öfkeyle sorgulandılar.

Yediyot Aharonot’taki makalede komandolardan Alik Ron şöyle anlatmakta: “30 günlük yas günleri içinde bir gün ziyaretlerine gittim. Hatalı olanın Yoni olduğu gerçeğini kabullenmek istemiyorlardı. Kendi çıkarları için gerçekleri değiştirmeye çalıştıkları izlenimine kapıldım. Bir yerde ben de daha fazla ısrarcı olamadım. ‘Şansızlıktı. Ben bu şanssızlığa daha yakındım ama Yoni’yi vurdu’ şeklinde konuşmaya başladım.”

Bunu takip eden yıllarda aile, oğullarının anısına Yoni’nin mektuplarını kitap halinde yayınlattı. Iddo Netanyahu, Pinchot’un aile ile ilişkisini sağlayan en önemli kişi oldu.

Pinchot’a göre Yoni Netanyahu’nun karmaşık bir kişiliğe sahip olduğu tartışılmaz bir gerçekti. Ancak böyle bir görevin sorumluluğunu üstlenme cesaretini göstermiş olması günümüz için tam bir kahramanlık örneği sayılmakta.

Pinchot, “Biz teşvik edici bir öykü oluşturmak istedik. İnsanlar filmi gördükten sonra bir değerlendirme yapacaklar. Belki de ‘Eğer yaşasaydı, günümüzde Yoni siyasette ne yapardı?’ sorusunu soracaklar” demekte.