ABD Dışişleri Bakanlığı, dünyada din özgürlüğü konusunda her yıl hazırladığı raporun 2011 çalışmasını yayınladı. Ülkeler bazında hazırlanan raporda Türkiye’nin dini azınlıklara ait mallarının iadesi olumlu bir gelişme olarak nitelendirildi Raporun Türkiye bölümün özetinde Türk anayasası ve diğer kanunlar ile politikaların dini özgürlükleri koruduğu, uygulamada da hükümetin genellikle dini özgürlüklere saygı duyduğu kaydedildi.
Mülklerin iadesine büyük önem
‘Dini özgürlüklere saygıda olumlu gelişmeler’ başlığı altında yıl boyunca hükümet ve yerel belediyelerin dini özgürlükleri geliştirmek için adımlar atıldığı da raporda yer aldı. Hükümetin azınlık cemaat vakıflarına, daha önceden el konulan mülklerin tekrar almalarına izin verdiği, bunun yanında yeni cemaat vakıflarının da kurulmasına müsaade ettiği belirtildi.
Raporda, ülke genelinde birçok belediyenin de terk edilmiş veya ticari mekânlar haline gelmiş ibadet yerlerini binanın dini önemini vurgulayacak kültür merkezleri ve müzelere dönüştürme konusunda planlar başlattığına dikkat çekildi. Öte yandan, ilk yeni cemaat vakfı olarak da İzmir’de Musevi Cemaat Vakfı’nın kurulduğu bilgisi raporda yer aldı.
Yahudi karşıtı ifadeler devam ediyor
Raporda Türkiye’deki Musevi liderlerin Yahudi karşıtlığına dair kaygıların ve Yahudi karşıtı ifade ve tehditlerin, doğrudan Ortadoğu’daki olaylarla bağlantılı olduğuna inandıkları yönündeki ifadeleri de yer aldı. Yahudi liderlerin, cemaat liderleri ve sinagoglara yönelik Türk otoritelerinin sağladığı koruma ve işbirliğinden memnuniyetlerini dile getirdikleri kaydedildi.
Raporda, birçok gazete ve televizyon programında Hıristiyan ve Yahudi karşıtı mesajların yer almaya devam ettiği ve kitapçılarda Yahudi karşıtı eserlerin yaygın olduğu bilgisi yer aldı.