İsrail yanlısı grup StandWithUs (SWU), İsrail karşıtı ilanlara karşılık New York banliyösü Kuzey-Metro tren istasyonlarına İsrail’in canlılığı, yaratıcılığı ve insan severliğini vurgulayan, İsrail’in dünyayı daha iyi bir yer yapmak için çabalayan ve ABD’nin dostu olduğunu gösteren afişler asıyor
İsrail yanlısı grup StandWithUs (SWU), İsrail karşıtı ilanlara karşılık New York banliyösü Kuzey -Metro tren istasyonlarına İsrail yanlısı afişler asıyor. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan ve Amerikan kamuoyunu antisemitizme karşı bilinçlendirmeye çalışan SWU ‘gerçek İsrail’i tanıtmak’ amacıyla afişlerle, İsrail’in canlılığı, yaratıcılığı ve insan severliğine vurgu yaparken, İsrail’in dünyayı daha iyi bir yer yapmak için çabalayan ve ABD’nin dostu olduğunu gösteren kampanyalara imza atıyor. SWU, bu hareketiyle Amerikan kamuoyunda Filistin İsrail sorununa yeni bir bakış açısı getirmeyi amaçlıyor.
SWU bu amaç doğrultusunda“İsrail ’in barış için bir ortağa ihtiyacı var. Filistin yetkilileri Yahudi Devletini kabul etmeli ve nefret yerine barışı öğretmeli,” yazan bir ilanı New York sokaklarında duvarlara astı.
İSRAİL KARŞITI REKLAMLARIN ARKASINDAKİ KİM?
İsrail karşıtı reklamlarının arkasındaki kişi ise, ‘İsrail ve Filistin’de Tam Barış Komitesi’ni kurmuş olan ve emekli finansal yatırımcı Henry Clifford. Komite aracılığı ile Clifford, İsrail’in Filistin bölgelerini ele geçirdiğini bir dizi harita ile gösteren posterleri Connecticut bölgesinin elli adet Kuzey-Metro istasyonunda bir ay boyunca asmak için 25.000 dolar harcadı.
Clifford’ın bu son kampanyası basının da ilgisini çekince kamuoyundaki çatışma gittikçe büyümeye başladı. Bu posterler 1946 – 2010 yılları arasında, sanki Filistinlilerin sahibi olduğu toprakları dramatik bir şekilde kaybetmiş gibi İsrail ve Filistin topraklarını gösteren dört haritadan oluşuyor ve 4,7 milyon Filistinlinin Birleşmiş Milletler tarafından mülteci olarak sayıldığını ifade ediyor.
Amerikan Yahudi Lobisi Başkanı Stern, “Bu reklamlar son derece abartılmış. 1948’de İsrail’den atılan 4,7 milyon insan yoktu. 1948’de yedi ayrı Arap ordusunun saldırılarından hiç bahsedilmiyor. Altı Gün Savaşı sanki İsrail’in saldırganlığı gibi gösteriliyor,” dedi. Stern, bu tarz gerçek dışı şeylerin doğru bilgiymiş gibi kamuoyuna sunulmasının ‘insanları gücendirdiğini’ sözlerine ekledi. Bu haritalara karşılık SWU aslında barış için İsrail’in vazgeçtiği Sina, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’ın güneyinde bulunan toprakları gösteren haritalar asmaya hazırlanıyor.
KARŞILIKLI İLAN SAVAŞINDA ÜÇÜNCÜ TARAF
Ancak, karşılıklı ilan savaşında bir de üçüncü bir taraf var. New York’un şehir otobüsleri, metrolar ve Kuzey-Metro banliyö trenlerini işleten kurum olan Metropolitan Transportation Authority (MTA), kaybetmiş olduğu bir mahkeme kararından dolayı politikalarını revize etme, politik görüş ve bakış açısı sunan reklamların asılmasını durdurma kararı verebilir. Bunun bir sonucu olarak da İsrail üzerine yapılan bu reklam düellosu sona erebilir.
ABD’deki bir hâkimin 20 Temmuz’da aldığı karara göre MTA, İsrail yanlısı bir grubun cihadı gaddarlık olarak değerlendirdiği afişlerin New York halk otobüslerine asılmasına izin vermek zorunda.
New York Federal Hâkimi Paul Engelmayer, reklamlarda kullanılan dilde aşağılayıcı ifadeleri yasaklayan ve MTA tarafından 1997 tarihinde konulan kuralın ifade özgürlüğü ihlali olduğu kararını verdi.
PAMELA GELLER’İN HUKUK SAVAŞI
MTA söz konusu afişin asılması talebini reddedince, Amerikan Özgürlüğü Savunma Girişimi grubu kurucularından Pamela Geller, “İsrail yanlısı reklama izin vermemek siyasi olarak ifade özgürlüğü ihlaline girmektedir,” diyerek MTA’ya Eylül 2011 yılında dava açmıştı. 25.000 dolar maliyetli reklam, dört hafta boyunca 318 şehir içi otobüsünde asılacak.
Resim: Pamela Geller
Hâkim Engelmayer, halk otobüslerindeki reklam alanının bir kamu forumu olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca hâkim, söz konusu reklamın siyasi ifade olduğu için anayasal hak ile en üst düzeyde korunması gerektiğine karar verdi.
MTA bir açıklama ile mahkemenin bu kararı ışığında mevcut reklam standartlarını değerlendirdiklerini dile getirdi.
Bu arada İftirayla Mücadele Birliği (ADL), Geller’ın reklamlarını son derece ‘gücendirici ve kışkırtıcı’ buluyor. Ancak MTA’nın reklamı geri çevirmesinin yanlış olduğuna ve hâkimin kararına katılıyor. ADL New York Bölge Başkanı Ron Meler, “İfade özgürlüğü anayasal hak ile korunma altında olduğundan mahkemenin vardığı sonucu destekliyoruz. Ancak yine de hem mesaja hem de mesajın sahibine şiddetle itiraz ediyoruz,” diyor.
İkiz kulelerinin çöktüğü yere cami yapımına ısrarla karşı çıkarak kamuoyunun tepkisini üstüne çeken Geller, reklamların asılması için ısrarlarına devam edeceğini söyleyerek “MTA afişlerimi mahkeme kararına rağmen asmazsa davayı yüksek mahkemeye taşırım. İster Eylül 2012, ister Eylül 2013 olsun, reklamlarım asılacak,” dedi.