II. Dünya Savaşı’nda faşizme karşı mücadele veren, İsrail’in Özgürlük Savaşı’nda çarpışan, antisemitizm araştırma enstitüsü kuran, ünlülerin efsanevi kuaförü Vidal Sassoon yaşama veda etti
Ünlülerin kuaförü olarak bilinen, Yahudi kökenli Vidal Sassoon, 84 yaşında hayata veda etti. On dört yaşında adım attığı mesleğinde 1960’lardan beri ünlülerin vazgeçemediği saç modellerini tasarlayan Sassoon, 9 Mayıs günü Los Angeles’taki evinde öldü. Alanında marka haline gelen Vidal Sassoon’un birçok ülkede kendi adını taşıyan kuaför zinciri bulunuyor.
Bob stili de dâhil olmak üzere 1960’lı yıllarda kadınların saçlarına farklı stillerde şekil ve yön veren en önemli isimlerin başında gelen Sassoon, bu yeteneklerini ticari boyuta taşımayı başardı. Kısa ve geometrik saç kesimleri ile adeta devrim yarattı, 1950’li yılların kabarık saçları onun sayesinde tarihe karıştı. Adını, stillerini, kesme tekniklerini dünyanın her tarafında açtığı güzellik salonları ve kuaför okullarında tanıttı, saç bakım ürünlerini pazarladı. Bu sektörde dünya çapında bir isim oldu ve büyük bir servet yaptı.
17 Ocak 1928’de Londra’da dünyaya gelen Vidal Sassoon’un annesi Betty, Ukrayna’dan göç etmiş bir Yahudi ailesinin kızıydı. Babası Nathan Sassoon ise bir Selanik Yahudi’siydi. Babasının aileyi terk etmesi nedeniyle Vidal çocukluğunun sekiz yılını yetimhanede geçirmek zorunda kaldı.
“Saçların Chaneli”
Annesinin onu on dört yaşındayken Londra’da Adolf Cohen isimli bir berberin yanında çıraklık yapmaya ikna etmesi Vidal Sassoon’un hayatındaki en önemli dönüm noktası oldu. Daha sonraları, II. Dünya Savaşı yıllarında anti-faşist gruplar ile çeşitli çete mücadeleleri verdi. Yirmi yaşındayken İsrail Ordusu’na katılıp Araplara karşı savaşan Sassoon, bir yıl süreyle kaldığı İsrail’den geri dönmesinin ardından ünlü Londralı saç stilisti Raymond Bessone’nun yanında iş buldu. Bessone’nin eşsiz kesim tekniğini öğrenen ve bu teknikten oldukça etkilenen Sassoon’un sandalyesine o dönemde ilk oturan ünlü mini eteği popüler hale getiren İngiliz moda tasarımcısı Mary Quant oldu. Quant kumaşları keserek yepyeni stiller ortaya çıkarırken Vidal Sassoon farklı farklı saçları keserek adını kulakta kulağa iyice duyurdu. Quant, Sassoon için, “O saçların Chanel’i” demişti.
İlk eşi Elaine Wood ile 1956 yılında, yirmi sekiz yaşındayken evlendi. Bu evlilik iki yıl sonra eşinin Vidal Sassoon’u ünlü İngiliz su kayağı şampiyonu David Nations için terk etmesiyle son buldu. Sassoon 39 yaşındayken aktris Beverly Adams ile evlenip ondan iki kız, iki erkek, dört çocuk sahibi oldu. Kızlarından aktris olan Catya Sassoon, 2002 yılında 33 yaşındayken ilaç kullanımına bağlı kalp krizinden hayata gözlerini yumdu. 1980 yılında Beverly Adams’dan da boşanan ünlü saç stilistinin üçüncü eşi Jeanette Hartford-Davis, dördüncü ve son eşi de 1992 yılında evlendiği Rhonda C. Sassoon oldu.
Hollywood’da adı marka oldu
Sassoon’un Hollywood ile tanışması 1963 yılında yönetmen John Krish’in ‘The Wild Affair’ filmindeki rolü için başrol oyuncularından Nancy Kwan’ın uzun saçlarını kesmesini istemesi ile oldu. Pratik kullanımı ve modern görünüşünden ötürü Victoria Beckham, Paris Hilton, Katie Holmes, Christina Ricci, Jenny McCarthy, Eva Longoria gibi ünlü isimler tarafından da sıklıkla kullanılan Bob saç modelinin çıkış hikâyesi bu 60’lı yıllara dayanıyor. Sassoon, Bob stili de dahil olmak üzere kadınların saçlarına farklı stillerde şekil ve yön veren en önemli isimlerin başında geliyordu. Hollywood yıldızları ile İngiliz kraliyet mensuplarının saçlarını teslim ettiği kişi oldu. 1968 yılında Rosemary’s Baby filminde Mia Farrow’un saçlarını kesen Vidal Sassoon, ünlülerin saçlarını yaptırdığı tek kuaför haline geldi.
Zaman içerisinde İngiltere ve Amerika’da açtığı dükkânlarla kendi kuaför zincirini kuran Sassoon, Craig Teper tarafından 2010 yılında çekilen uzun metrajlı bir belgesele konu oldu. Tribeca Film Festivali’nde de gösterilen belgeselin ardından “Hayatımın bu kadar ilginç ve sıra dışı olduğunu düşünmezdim” diyen Sassoon’un adını taşıyan saç bakım ürünleri başta ABD ve İngiltere olmak üzere Kanada, İsveç, İspanya gibi on üç farklı ülkede kuaför salonlarında halen kullanılmakta.
Pan Macmillan tarafından kaleme alınan otobiyografik roman 2010 yılında yayınlandı. Aynı yıl Reuters’e verdiği söyleşi sırasında Vidal Sassoon; “Yaratıcılığın beni bulduğu ve sular seller gibi aktığı için ben kendimi çok şanslı addediyorum” demişti.
Açtığı güzellik salonları ve bakım ürünleri ile ciddi bir ticaret hacmi oluşturan Sassoon 1983 yılında isim hakkını ABD’de Richardson-Vicks şirketine sattı. İki yıl sonra Richardson-Vicks’i satın alan Procter and Gamble, Sassoon ismini kullanmaya devam etti.
Sassoon hafızalara kazındı
ABD’de yaşadığı süre içinde de İngiltere’ye bağlılığını sürdüren Vidal Sassoon, Chelsea takımının destekçisi olup, 2009 yılında Kraliçe II. Elizabeth tarafından ‘Commander of the Order of the British Empire’ ödülü ile onurlandırıldı.
1982’de Kudüs İbrani Üniversitesinde kurduğu ‘Vidal Sassoon International Center for the Study of Antisemitism’ (SİCSA), antisemitizm konusunda bilgi aktarımına ve araştırmaya olanak sağlayan bir oluşum. Kurduğu diğer bir oluşum olan Vidal Sassoon Vakfı ise, İsrail’deki ihtiyaçlı çocuklara eğitim olanağı sağlıyor.
Tarihin en yaratıcı kuaförlerinden biri olan Vidal Sassoon’un adı, antisemitizme karşı mücadele amacıyla kurduğu Antisemitizm Araştırma Merkezi sayesinde hafızalarda kalacak.