Her şey bundan yıllar evvel Tuğgeneral M. Reşit Umar’ın ortaokuldayken Suzan’a aşık olmasıyla başladı.
Vatan Gazetesi’nin haberine göre, Suzan ile Umar’ın aşkı basit bir çocukluk aşkının sınırlarını geçti ve o zamanlar Kuleli’de öğrenci olan Umar, Suzan ile evlenmek istedi.
Fakat çok önemli bir engel vardı; o yıllarda bir Türk Ordusu subayının Yahudi bir kadınla evlenmesi durumunda ordudan istifa etmesi gerekiyordu.
Aradan yıllar geçti, evlenemeyen TSK subayı Umar ile Suzan’ın gizli aşkı zamanla çok daha güçlenerek devam etti.
Nihayet Umar TSK’da general olmasının ardından emekli olduktan sonra çocukluğunun biricik aşkı Suzan ile evlendi.
Emekli Tuğgeneralin 1985’te ölümünden sonra Suzan Hanım kocasından kalan evi TSK’ya bağışlamak isteyince bu gizli aşk ortaya çıktı.
TSK Mehmetçik Vakfının 30. kuruluş yıldönümü dolayısı ile yayınladığı dergide Suzan Hanım ile Umar’ın hikayesi yayınlandı.
Dergide yayınlanan, Suzan Hanım’ın evi neden TSK’ya bağışladığını açıklayan mesajı şöyle:
“Türk askerinden kalan bu dairenin, Türk askerine hizmet veren vakfınıza bağışlanmasını uygun buldum. Asıl ismim Suzi’dir.
Şivemdeki bozukluğu gizlemek için kendimi de Girit göçmeni bir Türk olarak tanıttım. Şu anda arzumu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum.”