İstanbul, ‘Suriye Halkının Dostları Konferansı’na ev sahipliği yaptı

İstanbul’da Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Suriye Halkının Dostları’ konferansı bir dizi maddeden oluşan sonuç bildirisi ile sona erdi; ancak alınan kararların çok azının somut olduğu dikkat çekti

- Dünya
4 Nisan 2012 Çarşamba

70’den fazla ülkenin temsilcileri Suriye Ulusal Konseyi’ni Suriye halkının resmi temsilcisi olarak tanımayı kabul etti, ancak muhaliflere silah desteği vermeye yönelik bir karar alınmadı. Suriye Halkının Dostları Grubu İstanbul’daki ikinci konferansını bir dizi tavsiye ve bildiri ile tamamladı, ancak alınan kararlar arasında somut sayılabilecek olanların az olduğu dikkat çekti.

Konferans sonrasında yayınlanan sonuç bildirisinde yer alan 27 karar arasında konsey üyesi ülkelerin muhalif grupların etkinliklerine mali destek sağlayacağı yer aldı.

Ancak katılımcı ülkeler, muhalif gruplara silah desteği verme konusunda herhangi bir karar almadı. Kararda yalnızca her üye ülkenin kendi gücü kapsamında muhaliflerin siyasi etkinliklerini destekleme ve Suriye’de bir rejim değişikliğinin gerçekleşmesine yardımcı olma konusunda genel bir ifade yer aldı.

Konsey ayrıca Suriye hükümetine her tür desteği durdurma çağrısı yaparak, özellikle silah ve cephane konusundaki desteğin durdurulması gerektiğinin altını çizdi.

Erdoğan muhaliflerin meşru

müdafaa hakkını savundu

Başbakan Tayyip Erdoğan Türkiye’nin Suriye’ye kimyasal madde taşıyan İran bandıralı bir geminin Türkiye sularında durdurulduğunu açıkladı. İran Suriye’ye giden gemide taşınan kimyasal maddelerin tarımda kullanım amaçlı olduğunu iddia etti. Erdoğan buna yanıt olarak, “Ama biz biliyoruz ki tarımda kullanılan kimyasal maddelerle kimyasal silah yapmak da mümkün.” Erdoğan, Beşar Esad’ı desteklemeyi sürdürmeye yönelik hiçbir plana katılmayacağını ifade etti ve Suriye halkının meşru müdafaa hakkının desteklenmesinden başka hiçbir seçenek de kalmayacağını söyledi.  Konferanstaki katılımcı ülkeler ayrıca Suriye’de bir rejim değişikliği olması durumunda ülkenin normal işleyişine geri dönmesi için bir fon oluşturulmasına karar verdi. Fona yönelik girişimin Almanya ve Birleşik Arap Emirliği tarafından yönetilmesi kararlaştırıldı.

Bildiri, Suriye’nin BM-Arap Birliği delegelerinin desteklediği Kofi Annan’ın altı maddelik planını en kısa sürede benimsememesi durumunda Suriye’ye yönelik olası ek yaptırımlara işaret etti. Annan’ın planında sivil vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamaları için her gün iki saat ateşkes uygulanması önerilmekteydi. Annan’ın BM Güvenlik Konseyi’ne yaptığı sunumda, barış planının uygulanması için son tarih olarak ön görülen 10 Nisan’ın Şam hükümeti tarafından da kabul edildiği belirtildi.