II. Dünya Savaşı yıllarında Naziler tarafından programlı bir şekilde öldürülen 1,5 milyonu çocuk, 6 milyon Yahudi tüm dünyadaki Yahudi cemaatleri ile aynı gün Neve Şalom Sinagogu’nda gerçekleştirilen törende anıldı
II. Dünya Savaşı yıllarında yaşamlarını kaybeden 6 milyon Yahudi için 18 Nisan Çarşamba akşamı Neve Şalom Sinagogu’nda bir tören düzenlendi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen törende, Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı Sami Herman, Aşkenaz Cemaati Başkanı Binyamin Poluman, Onursal Başkan Bensiyon Pinto başta olmak üzere Hahambaşılık Bet-Din üyeleri, müşavirler, kurum, kuruluş ve dernek başkanları ile dindaşlar hazır bulundular. Törene ayrıca Dışişleri Bakanlığı adına Büyükelçi Ertan Tezgör, İsrail Başkonsolosu Moshe Kamhi başta olmak üzere birçok yabancı misyon temsilcisi de katıldı.
Minha ve Arvit dualarının ardından törenin açılış konuşmasını Eliyezer Arditi gerçekleştirdi. Arditi geçtiğimiz yüzyılın tarihin en karanlık sayfalarına tanık olduğunu belirterek başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “ Başta Avrupa olmak üzere tüm dünya, irrasyonel düşüncenin çekim alanına girdi. Çelişen çıkarlar, bastırılamayan hırslar, güçlü liderler, sosyal, ekonomik ve siyasi yönden ezilen toplumlar… Bunlar harmanlanınca, 20. yüzyılın ilk yarısı tarihin en trajik dönemini yaşattı insanlara… İkinci Dünya Savaşının başladığı 1939 ile sona erdiği 1945 arasında, savaşın dişlileri dünyanın dört bir yanında, değişik uluslardan 70 milyondan fazla asker – sivil inansı öğüttü. Uygarlığın sağladığı tüm nimetlerin ölüm makinesinin emrine girdiği bu dönem, arkasında derin bir travma ve tarif edilemez bir enkaz bıraktı.
Savaşlarda ekonomik dürtüler ya da nüfuz çekişmelerinin izlerinin bulunduğu yadsınamaz bir gerçek... Toprak edinmek adına, zengin maden yataklarına ulaşmak adına, siyasi erki ele geçirmek adına veya eldeki iktidarı korumak ya da pekiştirmek adına olmamış mıdır tarihteki savaşlar? Ancak son Büyük Savaşın istisnası var… Çünkü o dönemde bir de ŞOA yaşandı. Naziler için savaşın amacı Yahudi varlığını yok etmekle özdeşleşti adeta.
Öldürülen 1,5 milyonu çocuk, anne, yaşlı, her yaştan ve konumdan Yahudiler… Direnenler, gelecekleri için savaşanlar, o isimsiz kahramanlar… Bugünkü özgür yaşantımızı borçlu olduklarımız… Bugün burada anınızın canlı kalması için bir aradayız…”
"Rainbow in the night" (Gecenin içinde gökkuşağı) adlı bir kısa film gösterimi ile devam eden anma gecesinde İsak Bilmen günün anlam ve önemine değinen bir konuşma yaptı.
Ravit Haleva’nın keman dinletisi ve İgal Pinto’nun Yidiş halk şiiri ve şarkı yazarı Mordechai Gebirti Przytyk kasabasındaki pogromdan sonra 1936’da yazdığı “Undzer shtetl brent!” “Köyümüz Yanıyor” adlı şiiri okumasıyla devam eden törende, yaşam hakları ellerinden alınan 6 milyon Yahudi için 6 adet mum yakıldı. İlk mumu Hahambaşı Rav İsak Haleva, Büyükelçi Ertan Tezgör, ve Fransa Eski Hahambaşısı Rav Rene Samuel Sirat yaktı. İkinci mumu bir Holocaust kurtulanı olan Herman Gruenwald ile iki genç birlikte yaktılar. Diğer mumlar da gençler tarafından yakıldıktan sonra dini törene geçildi. Dualar Hahambaşı Rav İsak Haleva, Rav Yeuda Adoni, Rav Moşe Benveniste ve Hazan Araşı David Sevi tarafından okundu.
Tören Ehal’in kapılarının açılmasıyla sona erdi.