Gençlerimiz Madrid, Barselona, Prag ve Roma’dan sonra bu kez Saint Petersburg’aydı…
Hahambaşılık ve Tuna Alkan yönetimindeki ‘Young Leaders’ grubunun organize ettiği “Jewish Heritage In Europe” projesi bu bayramda da hız kesmeden devam etti. Erken başvuru yapan altmış genç, tatil programını unutulmaz bir Saint Petersburg gezisi ile değerlendirdi. Gezilecek müze ve bölgelere önceden alınan randevular, profesyonel tur yardımı sayesinde gençler kusursuz bir programla bu güzel şehri keşfettiler. Gezinin unutulmaz anları içerisinde Puşkin köyü gezisi ayrı bir önem taşımaktaydı. Puşkin köyündeki, Holokost kurbanları adına yapılan anıtta hüzünlenen, kilometrelerce sessiz ölümlerin izini süren ekibimiz, Petro’nun yazlık Sarayı’nın girişinde küçük bir orkestra tarafından ‘Hava Nagila’ ezgileri ile karşılanınca şaşkınlık yerini ardından tarif edilmez bir mutluluğa bıraktı. Saraya yapılan gezilerde gruplara göre ezgiler çalan orkestranın önce İstiklal Marşı ve ardından da Hava Nagila ezgileri çalması ise günün anlamlı bir anısı oldu.
Gezinin Yahudi kültürü turu bölümünde ise Hahambaşılık müşaviri Tuna Alkan’ın girişimleriyle St. Petersburg cemaati yetkilileri ile temas kuruldu. Bu vesile ile merkezdeki Büyük Sinagog, cemaatin yetkilileri ile gezildi. Gezi esnasında Saint Petersburg Cemaatinin günlük yaşamı, yaşanılan zorluklar hakkında detaylı bilgi alındı. Sovyet rejimi süresince gizli kalmaya mahkûm edilen Yahudilik burada zaman içinde erozyona uğramış. Cemaat yöneticilerini dinlerken onların ağzından çocuklara verilen eğitimle ailelerin Yahudilikleri ile tekrardan tanışması konusu ibret vericiydi. Cemaatin kültürel merkezi olan iki katlı apartman dairesinde anlatılanlar arasında en etkileyicisi ise dört yaşındaki ana okulu öğrencisinin eve götürdüğü Hanukiya’nın o Yahudi evindeki ilk Hanukiya olmasıydı.
Saint Petersburg turunun sonuna doğru tur rehberimiz de annesinin Yahudi olduğunu ve iki yıl İsrail’de eğitim aldığını paylaştı. Tur rehberinin verdiği bilgiler arasında Saint Petersburg’ta aslında bir değil iki ayrı sinagog olduğu ancak bu ikinci sinagogun eski Yahudi Mezarlığı içinde Çarlık zamanından kalma artık kullanılmayan ufak bir sinagog olduğunu öğrendik. Turun en güzel paylaşımlarından biri de bu vesile ile bir yerlerde örtülü kalan maneviyatın ve ortak değerlerin uygun ortamlarda gün ışığına çıkarılabileceğiydi…
Gündüzleri kültürel turlar ve ilginç keşifler ile günlük hayatın keşmekeşinden birkaç günlük de olsa sıyrılan gençler, geceleri ise topluca gidilen barlarda Saint Petersburg’un renkli gece hayatının keyfini çıkardılar. ‘Coyote Ugly’ filmini izleyenlerin hemen hatırlayacağı aynı ismi taşıyan gece kulübündeki birbirinden eğlenceli şovlar, Nevski Propekt Caddesi’nin birbirinden eğlenceli mekanları gençlerin akşamlarını da coşkulu bir şekilde geçirmesini sağladı. Son gece grupça yapılan kanal tekne turunda ise altmış kişi Saint Petersburg’un ışıklar altında açılan köprülerinin altından mutluluk dilekleri ile geçtiler…
Turun son gününde herkes bir sonraki tur durağının neresi olacağını merakla Tuna Alkan’a sorarken, şimdiden Kurban Bayramı tatillerini de olası bir sürpriz için ayarlamışlardı. Gezi programlarını sadece bir kültürel tur olmaktan çok öte, Yahudilik değerlerini günlük hayatta karşılaştırmalı öğrenmeye fırsat verecek şekilde birlikteliklerle bize hatırlatan, eğlencesinden kültürüne her tadı dozunda Hadracha College turları bir sonraki etap için şimdiden hızlıca çalışmaya başladı. Bundan sonraki amaç ulaşılması daha zor destinasyonlarda Yahudi kültürünün izlerini sürerken, yine imkânsız gibi gözükebilecek programlar ile Hadracha grubuna unutulmaz birkaç gün yaşatmak olacak. Siz de bir sonraki tatil programını yapmakta acele etmeyin, bu unutulmaz anıların bir parçası olmak için geç kalmış sayılmazsınız… Bir sonraki turumuzda görüşmek dileğiyle…