Son yıllarda gelişen teknoloji ve genetik testlerle atalarımızın köklerini bulmak çok kolay. Bu sayede birçok Katolik Hıristiyan, Yahudi köklerini ve geçmişini öğrendi
Barselona Evrimsel Biyoloji Enstitüsünden genetikçi Francesco Calafell, İber Yarımadasındaki erkeklerin yanaklarından ilk tükürük örneklerini alıp genetik makyajlarını araştırmaya başladığında, projesi tamamen akademik bir çalışma idi. Bulguları 2008 yılında, Avrupa’nın değişik yerlerinden araştırmacılarla birlikte çok saygın bir dergide yayınladığında kendisi dâhil herkes şaşırmıştı: İspanya ve Portekiz’deki Hıristiyan Katolik erkeklerin Y kromozomunun yüzde 20’si, atalarının Sefarad Yahudileri olduğunu ortaya koyuyordu. Calafell, İspanyol Engizisyonu nedeni ile meydana gelen toplu din değiştirmelerine ve göçlere atıfta bulunarak, “14. yüzyıldaki katliamlardan ve bölgeden sürülenlerden ötürü çok az sayıda bulacağımızı sanıyorduk” diyor. “Ancak, etnik ve dini olarak Yahudi mirası bir süre önce yok olmasına rağmen, İspanya’daki genetik Yahudi mirası süregeliyor.”
Sonuçlar kişisel bakımdan çok daha şaşırtıcı olmuştu: Calafell’in kendi Y kromozomları, muhtemel Yahudi ataları olduğuna işaret etmekteydi. Katolik olarak yetiştirilen Calafell, “Oransal olarak atalarımın çok azına işaret etmekle birlikte sonuç beni kesinlikle meraklandırmıştı,” diyor.
Calafell’in durumu kesinlikle garip değil.1492’deki kovulma sırasında Sefarad Yahudileri, 400.000 kişilik nüfusları ile dünya Yahudilerinin geniş bir çoğunluğunu oluşturuyorlardı. Abraham’ın Çocukları: Irk, Kimlik ve Seçilmiş Halkın DNA’sı kitabının yazarı Jon Entine “Bu insanlar tamamen ölmediler,” diyor. Bugün, o insanların torunları, İspanya, Portekiz, İtalya ve önemli sayılarda kaçıp inançlarını rahatlıkla uygulayabilmeyi umdukları, o dönemlerde Yeni Dünya olarak adlandırdıkları yerlerde yaşıyorlar. Entine, “Kaç kişinin Yahudi ataları olduğunu bilmek imkânsız ancak önemli sayıda Katoliğin atalarının Yahudi olduğu kesin,” diyor.
DNA genetik test sonuçları
Aile Ağacı DNA adlı genetik test hizmetleri sunan şirketin başkanı ve CEO’su Bennett Greenspan, “Yahudi kökleri olanların sayısının bugünkü Yahudilerin sayısından fazla olduğu kesin,” diyerek sadece Brezilya’da bu kişilerin on milyon civarında olduğunun tahmin edildiğini belirtiyor.
Bir zamanlar cuma akşamları yakılan mumlar, domuz eti yenilmemesi, aileden birinin ölümünden sonra aynaların örtülmesi gibi ailevi geleneklere dayanmasından öteye gitmeyen deliller, genetik testlerin ucuzlaması ve kolaylaşması sayesinde Yahudi kökler ile ilgili iddiaları destekler hale getirdi. “Herhangi bir kişi, internet sayesinde ve 130 dolar gibi bir ücretle ataları hakkında bilmek istediği birçok bilgiye ulaşabilir - bazen de bilmek istemeyeceği,” diyor Michael Freund. Freund, Shavei İsrael adlı, zulüm görmüş ve sürgün edilmiş, zorla din değiştirmiş ‘kayıp Yahudileri’ bulmak üzere dünyanın her köşesine görevliler gönderen ve onları Yahudi toplumuna geri kazandırmaya çalışan kuruluşun kurucusu ve başkanı. “Oralarda bildiğimizden çok daha fazla bizlerden birileri var,” diye de ekliyor.
“Hepimiz bnei-anusimiz (zorla din değiştirenlerin çocukları) ve hepimizin kökleri bizlerden çalınmıştı,” diyor. “İtalya’nın her yanında benim gibi Yahudiler var ve amacım onları yeniden Yahudi halkının örtüsüne işlemek.”
Mayorka’daki cemaat
“Hepimiz bnei-anusimiz (zorla din değiştirenlerin çocukları) ve hepimizin kökleri bizlerden çalınmıştı,” diyor. “İtalya’nın her yanında benim gibi Yahudiler var ve amacım onları yeniden Yahudi halkının örtüsüne işlemek.”
Shavei İsrael’in yardımı ile İspanya’nın açıklarında bir ada olan Mayorka’daki bir cemaatin üyeleri Yahudi toplumuna geri döndüler. Chueta diye bilinen bu grup, uzun zamandır atalarının 15. yüzyılda Katolikliğe döndürüldüğünü zorlandığı ileri sürüyordu. Genetik analizlerin bu tezleri doğrulaması ile de resmen tanınmışlardı. Geçen sene, ünlü ultra-Ortodoks haham Nissim Karlewitz tarafından Yahudi olarak tanınarak tam bir geri dönüş prosedürü yaşadılar.
Rabbi Barbara Aiello, İspanyol ve Portekizli Yahudilerin kaçtığı ve ardından ithal bir Engizisyon ile karşılaştıkları, İtalya’nın topuğundaki uç bölgesinin dağlık kesimi Calabria’da yaşayan İtalyanların köklerini araştırmayı umuyor. Calabria’daki Yahudi Kültür Merkezini yöneten Aiello, Pittsburgh’da bir Katolik olarak yetiştirilmişti ancak bölgeden göçmüş olan babasının Yahudi kökleri vardı. Çocukken, babasının günbatımında gökte üç yıldız arayıp, “Baruh, baruh, baruh,” diye seslendiğini anımsıyor. Ölüm döşeğinde babası kızına, onun kızının, yani kendi torununun “Yahudi halkından kopmaması gerektiğine” dair yemin ettirmişti. Aiello, Şabat inzivaları düzenleyerek kripto- Yahudilerin, daha az fark edilebilecek, birinci gece yerine beşinci gece kutladıkları ve Hamişi Seder dedikleri Pesah yemeği geleneğini canlandırmaya çalışıyor. “Hepimiz bnei-anusimiz (zorla din değiştirenlerin çocukları) ve hepimizin kökleri bizlerden çalınmıştı,” diyor. “İtalya’nın her yanında benim gibi Yahudiler var ve amacım onları yeniden Yahudi halkının örtüsüne işlemek.”
Gittikçe daha fazla sayıda insan aile geçmişleri ile ilgili bilgilerini genişletmek için bu testlerden yararlanıyor. Greenspan “Tam olarak izah edemem, ancak size epey ilgi olduğunu söyleyebilirim – Yahudilik hakkında genel bir ilgiden ‘İsrail ordusunda savaşmak istiyorum’ a kadar,” diyor.
Roma Katolik Kilisesinin hâkimiyetinin gittikçe azaldığı ve sekülarizmin arttığı zamanımızda, Yahudi ‘kanı’ taşımak sosyal riskten ziyade olumlu karşılanıyor. Freund kabileciliğe yeniden bağlanmak diye adlandırdığı bu akımın post-modern bir ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. “Kendimizden başka birileri ile özdeşleşmek istiyoruz – ihtiyaç duyuyoruz,” diyor.
Moleküler analizler sayesinde geçmişini keşfeden herkes tarihsel köklerine dönmek niyetinde de değil. Bunlardan biri olan Calafell geri dönme niyetinde değil fakat kökleri ile ilgili bu yeni bilgiden memnun. “DNA çok ilginç bir konu,” diyor Entine. “İnsanlar içinde istedikleri her türlü bilgiyi okuyorlar. Bazıları için Yahudi olduklarına dair kimliklerini teyit ediyor, bazıları içinse insani kimliklerini anlamaya yarayan ilginç bir mozaik. Bunu anlamlandırmak tamamen keyfidir. Kimlik bizim seçtiğimiz bir şey. DNA’mıza kazınamaz.”
Roni Rodrigue