Değişik türlerde film yapmakla tanınan Fatih Akın, Türk müzik hayatı üzerine yaptığı “İstanbul Hatırası” belgeselinden 7 yıl sonraki “Cennetteki Çöplük / Müll İm Garten Eden” ile belgeselde de ustalığını kanıtlıyor.
Yaşadığı toplumun sorunlarına ilgi duyan bir sanatçı olarak Akın, gittikçe kirlenen bir çevrede yaşayan Trabzon’un Çamburnu köyündeki ekolojik felaketi gözlerimizin önüne seriyor. Mayıs ayındaki Cannes Film Festivali’nde yarışma dışı gösterilen bu filmiyle F. Akın, cesareti ve çevre dostu kimliğiyle eleştirmenlerden övgü aldı. 2007’de ‘Yaşamın Kıyısından’ı çekerken, bir zamanlar tüm Karadeniz’in en yeşil yöresi olan bu köyde eski bir bakır madeni üzerine yapılan çöplüğün çevreyi kirlettiğini gören F. Akın, köy halkının çöp depolama merkezine karşı yaptığı mücadeleyi bir belgeselde anlatmaya karar vermiş.
Hamburg doğumlu 39 yaşındaki sanatçı, dedesinin doğum yeri olan Çamburnu’nda, 10 yıl önce hükümetin büyük bir çöp toplama alanı yapmayı kararlaştırdığını öğrenmiş. 2007 ile 2012 yılları arasında Karadeniz’e yaptığı seyahatlerin mahsulü olan belgesel, Fatih Akın’ın orada bıraktığı kameraman Bünyamin Seyrekbaşı’nın desteğiyle, kanunlara rağmen yerleşim ve çay ekim yerleri civarında kurulan çöplüğün verdiği zararları gösteriyor. Bölge çöplerinin toplandığı arazide yağmur sularının içme sularına karışarak sebep olduğu tahribat, eskiden çay kokan beldenin artık sürekli çöp kokması, sahil yolunun Karadeniz tarafından yok edilmesi, kara havuz denen yapının yağan yağmurlarla çökmesi, belgeselde insanın içini acıtan bir tonla anlatılıyor. Çöplerin doğaya zulmettiği bir çevre felaketi karşısında, yerel halkın kirlenmeye karşı mücadelede yenik düşmesi, Çamburnu Belediye Başkanı’nın onurlu savaşı, “doğayı koruyalım, daha fazla mahvetmeyelim” pankartlarıyla protesto yürüyüşü yapan kitleleri filmde duygusal bir tonla anlatıyor.
Filmin en güzel sekansında, Manga konserini izleyen, okul çocuklarından modern tavırlı gençlerden oluşan müzikseverlerin coşkusu ustalıkla yansıtılmış. Şevval Sam’ın yerel halk arasında köy meydanında verdiği konserde, yaşlı kadınlardan, gencecik Laz kızlardan oluşan dinleyicileri gösteren sekans, doğallığı ile, bu 100 dakikalık bölgesele zenginlik ve renk katıyor.