Bir kadın bir başarı

Oret Abulafya kendini mesleğine adamış, birçok zorluğun üstesinden gelmiş, çalışkan ve becerikli bir iş kadını. İzmir’de açtığı yeni pastane şubesinde gülen yüzü, kibarlığı ve mütevazılığı ile müşterilerine hizmet ediyor. Onun başarı öyküsü hakkında daha önce Şalom’daki (19 temmuz 2011) yazımdan bir alıntı  yapalım. “Oret Abulafya kendi özgüvenini kazanmış, ülke ekonomisine katkıda bulunan, pastanesinde lezzetli ürünleri ile takdir toplayan başarılı bir işkadını olduğunu söyleyebiliriz.” Şalom’da yayımlanan benzer türden yazıların büyük bir etkisi olduğunu kabul etmeliyiz. Yurtiçinde ve yurtdışında Şalom gazetesi (ve internet sayfası) sayesinde insanlar birbirleriyle daha iyi iletişim kurabilmekte, düşüncelerini ve çeşitli iş kollarını buradan tanıtabilmektedir. Sözgelimi, Oret Abulafya da o yazıdan sonra bu sene kutlanan Yom Kipur orucunu, (İsrail) Bat-Yam’da oturan, İzmir kökenli Yahudilerin ondan sipariş ettikleri yiyecekler ile bozduklarını söylüyor. İsrail’deki İzmirli Yahudiler belli ki Şalom’u günü gününe izliyorlar. Şalom gazetesinin katkıları, sadece dinsel bilgi paylaşımında değil, hiç kuşkusuz iş yaşamında da etkisini göstermektedir. Şalom bir gazeteden öte yazılı bir kaynaktır...

Ülke ekonomisine kadınların katkıları gün geçtikçe çoğalıyor. Her ne kadar sayıca yeterli değilse bile, kadın üreticilerin/sanatçıların/işverenlerin kendi alanlarında başarılı olmaları ekonomiye büyük yarar sağlayacaktır. Oret Hanım yeni açtığı şubesinde (Alsancak – İzmir) Fransız tarzı kafe/pastane mimarisini ve estetiğini örnek almış. İçeriye girdiğinizde kendinizi farklı bir atmosferde buluyorsunuz. Her ayrıntısının iyice düşünüldüğü, emek verildiği, gıda işi olduğu için hijyenin olmazsa olmaz koşulu kabul edildiği ve gönül rahatlığıyla alışveriş yapabileceğiniz bir pastane olmuş. Mekânın ışıklandırılması, duvarların renkleri, yiyeceklerin bulunduğu camlı bölmenin görüntüsü gerçekten çok hoş bir atmosfer yaratıyor. Pastanenin estetik yapısı, kendisinin resim sanatına olan tutkusundan kaynaklanıyor diyebiliriz. (Paris) Şanzelize Bulvarı’ndaki kafeleri anımsıyorsunuz. Oret Hanım böyle sanatsal bir görüntüyü yakalayabilmek için çok uğraştıklarını söylüyor. Burada Sefarad yiyecekleri ağırlıklı olarak göze çarpıyor. Çeşitli kekler, kurabiyeler, pastalar yanısıra badem ezmesi ve kahve türleri de müşterilere sunuluyor. Ayrıca ev yapımı reçeller, börekler ve çörekler de var. İzmir Cemaatinde kendisinin bu denli çalışkan, dürüst ve başarılı olması büyük takdir görüyor. Bu arada İstanbul – Cihangir’de de bir şubesi olduğunu belirtelim. Kadınlar isteyince oluyor demek ki...

Oret Abulafya dini geleneklere değer veren, Tevrat’a olan inancını sürekli yaşayan bir insan. “Benim için dinsel inancım önde gelir. Zaten tarihimiz ve geleneklerimizden kaynaklanan başarılar bizlere örnek olmuştur.” İnsanın ruhanî yanı her zaman önemlidir. Ticari kazancınız, işyerindeki makamınız, eğitim düzeyiniz ne kadar üst düzeyde olursa olsun, siz sonuçta Tanrı’nın yarattığı bir insansınız. Yaptığınız işin maddi getirisi, iç huzuru, mutluluğu ve onuru bir yana, Tanrı’ya olan sadakatiniz sizin geleceğinizi belirleyecektir. Oret Hanım bu gerçekten hareketle, büyük bir ciddiyetle işine sarılıyor.

Şalom’da yazılan bir yazının ülke dışından bile dikkate alınması, bir girişimcinin burada çıkan bir haber sayesinde ticari ilişkilerinin hızlanması inanılır gibi değil. Demek ki Şalom’daki yazılar “suya” değil, “gönüllere” yazılıyor...