Dünya’da ABD dışında hiçbir ülkenin liderinin seçimi gezegenimizi bu kadar etkileyemez.
Özellikle günümüzde, Ortadoğu gibi siyaseten kararsız rejimlerin hüküm sürdüğü bir bölgenin yakın geleceği Amerikan Başkanının kim olacağı ile yakından ilgili.
Yeni Dünya’nın Başkanlık seçimi örneğin Danimarka’yı çok fazla etkilemese de, Türkiye’nin de bir kısmının içinde bulunduğu bu coğrafyanın ana siyasi konularından birini teşkil ediyor.
Neden?
Ortadoğu’da petrol var olduğu için mi?
Kesinlikle hayır…
Türkiye dahil petrolü olmayan bir çok ülke var bu coğrafyada.
Dünyanın sayı ve nitelik olarak en güçlü ordusuna, kişisel hakların en ön planda olduğu bir demokrasiye, sahip ABD ile kararsız atomlardan oluşan Ortadoğu cumhuriyetlerinin bağlantısı aslında demokrasi kavramının içinde gizli.
Ne yazık ki Ortadoğu’da bazı ülkeler ABD demokrasi ve değerlerini kendi halklarına vermek yerine bir tehdit olarak görüyorlar.
Halbuki, ABD’yi bu kadar güçlü süper bir devlet yapan kuvvet, dünyanın her tarafını gözleyip vurabilecek uydu ve kıtalar arası füzelere sahip olması değil, demokrasi rejiminin ta kendisidir.
Demokrasi aynı zamanda halkın yöneticilerine hesap sorabileceği bir rejimdir, dolayısı ile bu coğrafyanın birçok lideri halkın neden fakiriz sorusunu sorması halinde ne cevap vereceğini kara kara düşünüyor.
Bugün Ortadoğu’nun zengin stratejik kaynaklarını kontrol edenler bu ekonomik zenginliklerin halklarına eşit dağıtılmadığını gayet iyi biliyorlar.
ABD ise küresel dünya ekonomisinin sarsıntısız çalışması için bu kaynakları güvence altına almak istiyor.
Altını çizmek gerekiyorsa, ABD bu kaynakları ele geçirmek istemiyor, sadece parası ile satın almak isteyenler ile parası ile satmak isteyen Arapların barış içinde ticaret yapmasını istiyor.
Dünya tarihi boyunca ticaret, toplumların mallar dışında kültür alışverişi yapmasına da olanak sağlamıştır.
İşte Ortadoğu cumhuriyetlerinin bazı yöneticilerinin sorunu tam bu konuda kristalleşiyor.
Söz konusu bu liderler, ABD demokrasi ve değerlerinin bölgeye gelmesini istemiyor.
Korkulan ABD askeri gücü değil.
‘Amerikan Emperyalizmi’ diye 19. yüzyıl sömürgeciliğinden ödünç alıp düşman ilan ettikleri bu güç aslında ABD Ordusu değil, ondan çok daha güçlü olan ABD demokrasisidir.
ABD Başkanının kim olacağı bunun için Ortadoğu için çok önemli, Amerikan seçim danışmanlarının ‘Battle ground state’ (Kararsız oyların olduğu eyalet) dedikleri Ohio gibi bir eyalette bir Amerikalının oyu bu nedenle ondan kilometrelerce uzaktaki bir Ortadoğulunun hayatını etkilemek üzere.
