Türkiye’nin muhtemel bir Suriye füzesine karşı talep ettiği Patriot füzeleri aslında İsrail’in Demir Kubbe elektronik füzesavar sistemi gibi bir savunma silahı.
Prensip olarak her iki sistem de sadece savunmak amacı ile kullanılıyor ve düşmana saldırı amacı ile geliştirilmemiş.
Her iki sistem de düşman tarafından atılan füzeleri radarda takip altına alarak sürekli hareket halinde olan hedefin vektör ve GPS parametrelerini hesapladıktan sonra onu havada karşılayacak bir füze atıyor.
Atılan füzenin zamanlamasına ve vektör bilgilerinin ne olacağına, onu kontrol eden bataryanın ana bilgisayarı karar verdiği için, hedefi vurarak yok etme şansı da artıyor.
Her iki füzenin detaylı çalışma sistemleri askeri sır olsa da, İsrail’in Demir Kubbe’si kısa menzilli füzelere karşı bir savunma sağlarken Patriot uzun menzilli, balistik olarak adlandırılan füzelere karşı bir savunma sağlıyor.
İsrail ilk olarak kendi füze savunma sistemini geliştirmeye 1.Körfez Savaşı’nda karar verdi.
Irak Lideri Saddam Hüseyin bu savaşta Tel Aviv’i scud füzeleri ile vurmuş ve şehri koruması gereken Patriot bataryaları, uzun menzilli yapıları dolayısı ile görevini tam yapamamış ve onlarcası şehre düşmüştü.
1.Körfez Savaşı’nda ABD, İsrail’e güvence vermiş ve İsrail Ordusunun bu savaşa karışmamasını sağlamıştı.
Saddam Hüseyin’in devamlı Rus yapısı Scud füzeleri ile Tel Aviv’i vurmasına rağmen İsrail, ABD’ye verdiği sözü tutmuş ve İsrail Ordusu bu savaşta tek bir mermi bile atmamıştı.
Savaşın sonunda İsrail Ordusu, yerli savunma sanayi Rafael Savunma Sistemlerine talepte bulunarak, kısa menzilli roketleri savuşturan Patriot’dan daha başarılı çalışacak bir füze geliştirmesini istemişti.
Geçen yıllar içinde Demir Kubbe, Patriot teknolojisini kullanarak aynı anda havada uçan kısa menzilli, 15 füzeyi bertaraf edebilecek bir yeterliliğe ulaşmış oldu.
Maliyet olarak her atılan bir Demir Kubbe füzesi yaklaşık 60,000 dolara mal olurken Patriot’un tek bir füzesinin maliyeti 1,000,000 dolar.