II Dünya Savaşı’nın sonuna gelindiğinde, I. ve II. Dünya Savaşı boyunca destekleri için Arap ve Yahudilere verdikleri sözler İngilizleri iyice zorlamaya başladı. Bu taleplere Yahudi göçmenlerin durumu, Arapların göçmenlere karşı çıkması ve ABD’nin de baskısı eklenince, İngilizler, 7 Şubat 1947’de Filistin sömürgesindeki yönetimlerini sonlandıracaklarını açıkladılar. 2 Nisan’da da bu toprakların ilerideki yönetimi hakkında tavsiyede bulunması için Birleşmiş Milletlere resmen başvurdular.
15 Mayıs 1947 günü 11 ülkenin temsilcilerinin katılımıyla BM Filistin Özel Komitesi oluşturuldu. Bu komitede tarafsızlığın bozulmaması adına büyük devletlerden hiçbirinin temsilcisi yer almadı. Üç ay boyunca incelemelerde bulunan komite, 3 Eylül’de raporunu BM genel kuruluna sundu. Rapor iki bölümden oluşmaktaydı. A Bölümü yönetimle ilgili oybirliğiyle alınmış 11 karardan oluşuyordu ve bu bölümle ilgili herhangi problem bulunmuyordu. B Bölümü için ise iki farklı görüş bulunuyordu ve oybirliği olmadığı için iki görüş de raporda yer aldı. Çoğunluğun hemfikir olduğu bir görüş toprakların nüfus yoğunluğuna göre bölünmesini ve hem Yahudi hem de Arap milliyetçiliğini tatmin edecek bir paylaşım planını öngörüyordu. Bu planı 11 temsilcinin 8’i uygun görmüştü. İkinci plan ise Hindistan, İran ve Yugoslavya temsilcilerinin uygun gördüğü federal bir Filistin Devleti’ni içeriyordu.
23 Eylül günü BM genel kurulu raporun son detaylarını görüşmek için bir ‘ad hoc’(“özellikle bu konu için” anlamına gelen Latince terim) komitesi oluşturdu. Yahudileri temsilen Yahudi Ajansı, Arapları temsilen de Arap liginin oluşturduğu Arap Yüksek Komitesi bu komiteye çağrıldı. Araplar her iki planı da kabul edemeyeceklerini, kendi kaderini tayin etme hakkı kapsamında Filistin sömürge topraklarının tamamını kontrol etmeleri gerektiğini belirttiler, Yahudi temsilcileri ise hemfikir olmadıkları konular olsa da plana karşı olmadıklarını ancak II Dünya Savaşı sonunda yurtsuz kalan ve Filistin’e gelmek isteyen Yahudileri kabul edebilmek için çözümün acil olması gerektiğini belirttiler.
Genel Kurul’da yapılacak oylamada raporun geçerlilik kazanabilmesi için oylamaya katılanlar arasından üçte ikilik kabul oyu çıkması gerekiyordu. 29 Kasım 1947’de yapılan oylamaya 57 üye ülkeden 56 ülke katıldı. 10 ülke çekimser kalırken rapor 13’e karşılık 33 oyla yani yüzde 72’yle kabul edildi. Oylamada rapora BM’ye üye bütün Arap ülkelerinin yanı sıra Asya’dan Hindistan, Pakistan ve Afganistan, Amerika kıtasından Küba, Avrupa’dan ise sadece Yunanistan ve Türkiye ret oyu verdi.
Karar Yahudiler arasında sevinçle karşılanırken, Araplar karara tepki gösterdi. İngilizler 11 Aralık’ta bir açıklama yaparak, 14 Mayıs 1948 gece yarısından itibaren geri çekileceklerini, 1 Ağustos’ta da geri çekilmenin tamamlanacağını duyurdu. İngilizlerin çekilmeye başlayacağı 14 Mayıs 1948 günü Yahudi Halk Konseyi Tel-Aviv müzesinde toplanarak İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan etti. Bir gün sonra 15 Mayıs’ta ise Arap ülkelerinin müdahalesiyle ilk Arap-İsrail savaşı başladı.
Yıllar sonra 2011 yılında Filistin lideri Mahmut Abbas bir açıklamasında Arapların geçmişte paylaşım planına karşı çıkmış olmalarının bir hata olduğunu ve bu hatayı ileride düzeltmeyi umduğunu belirtti.
DELEVİ/ALMALEH