“When I get sad, I stop being sad and be awesome instead.”
Son senelerin en popüler sitcom’larından How I Met Your Mother’in çapkını Barney Stinson bu sözleri söyleyen. Hep merak etmişimdir güldürürken düşündüren söz nasıl olur diye; bal gibi de olurmuş. Aslında herkes kendine göre bir anlam çıkarabilir ama ben en fena düşmüş olduğumuz zaman bile kalkmanın, umudun önemini anlıyorum bu sözden.
Gelelim neden bu sözle başladığıma; Fenerbahçe taraftarının son birkaç senede üzerine ölü toprağı atılmış halinden söz edeceğim. Ara sıra arkadaşlarımla topluca maç izlemek için bir yerde toplanırız ve oluşan hava üç aşağı beş yukarı hep aynıdır. Herkes maç öncesi ‘hangi maç olursa olsun’ var olan minimum motivasyona sahiptir ama bu son zamanlarda yeterli olmadığı için maç yorumlarıyla biraz da olsa yukarı çekilmeye çalışılır. Enjekte edilen ekstra motivasyon maç başlayana kadar devam eder ve maç başladıktan sonra ilk 7-8 dakika içinde uçurumdan düşer gibi yere çakılır. Sonrası spikerin elinde ne kadar ekstra motivasyon bulunduğuna ve masanın üzerindeki cips çeşitliliğine bağlıdır. Yoksa Fenerbahçe maçları iş, okul, sevgili, yaklaşan veya geçmiş okazyonlar gibi konuların konuşulması için birer bahane haline gelir ve sessiz anlarda bakılacak dağ manzarasından farkı kalmaz.
Benim son dönemde gördüğüm ölü toprağı bu şekilde. Hele hele Alex gittikten sonra minimum motivasyon miktarının bile altında başlanır oldu maçlara. Bunun bir umutsuzluktan kaynaklandığını düşünüyorum. Ne oyuncu grubundan ne teknik heyetten ne de başkandan sürpriz beklenmeyecek hale gelinirse, olacağı budur. Fenerbahçe Aykut Kocaman istifa ettiğinde bile heyecanlanmadı çünkü hemen hemen herkes Aziz Yıldırım’ın ve oyuncuların onu ikna edeceğini biliyordu. Bu bile bir sürpriz yaşatamadı!
Bunu incelemek ve bir karşılaştırma yapmak üzere Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Google’da aranma oranlarını ve zaman içindeki trendlerini araştırdım. Çıkan sonuç da düşündüklerimi destekler nitelikte. Aşağıdaki resim son 90 günde Fenerbahçe’yi ve Galatasaray’ı arayanların trendini gösteriyor. Fenerbahçe “mavi” ile Galatasaray ise “kırmızı” ile gösterilmiş durumda. En solda da ortalama (Average) veriliyor.
Grafiğe baktığımızda Galatasaray’ın taraftarını daha çok heyecanlandırdığı açık. Genel görünümün de Galatasaray lehine olduğunu belirtmekle beraber, Galatasaray’da 4 tepeli bir dağılım olduğunu görüyoruz. En çok heyecanlandıran 4 tepe, 7 Kasım’da Galatasaray’ın deplasmanda 3-1 kazandığı Cluj maçı, yine Galatasaray’ın Arena’da kazandığı Manchester United maçı, deplasmanda kazanılan Braga maçı ve en yüksek olan tepe de Arena’daki Fenerbahçe maçı. Demek ki Fenerbahçe taraftarı ligin ve kulübün genel gidişatından umudu kesmiş, üstüne UEFA da yeterli motivasyonu lider çıkılmasına rağmen verememiş. Aranma miktarı taraftarın heyecanını yüzde yüz temsil etmese de aralarında doğrusal bir ilişki olduğuna eminim. Bu yüzden yaptığımız yorumların anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bu durumda yönetimin her şeyden önce amaçlarının ilk sırasına Fenerbahçe taraftarını heyecanlandırmayı koyması gerekiyor.