‘Amiral Gemisi’nin yeni kaptanı Yaşar Abuaf

Hastanede 20 yıllık geçmişim mutfakla başladı. Albert Kastoryano’nun dönemi idi, kendisi göreve kim gelirse gelsin bu kademeden başlaması gerektiğini dile getirmişti.  Mutfakta tüm giren çıkan malzemeleri kontrol etmeye, kayıt tutmaya başladım.

Daha sonraki yıllarda hasta ilişkileri ile ilgilenmeye başladım. 2005 yılında Jojo İllel yönetiminde hastaneden sorumlu başkan yardımcısı oldum. O dönemde çok büyük değişimler yaşadık.  Torel binasının açılışı, SGK’ya geçiş ve başhekim değişikliği hep o yıllara denk geldi. 2008 yılında Elio Medina’nın döneminde başkan yardımcılığı yaptım. Yaklaşık haftanın her gününü hastanedeydim, bu gün Or Ahayim’in en küçük kablosundan elektrik düğmesine, ameliyathanesinden hasta odalarına kadar her noktasını tam tekmil biliyorum.

 Hedefleriniz ve yönetim kurulunuz hakkında neler söylemek istersiniz?

Bu göreve layık görüldüğüm için çok gururluyum. Önümüzdeki dönemi bundan öncekilerde olduğu gibi yine başarı ile yönetmek için, hızlı karar alabilen, gelişmelere kendini hızlı adapte edebilen deneyimli ve birikimli bir yönetim kurulumuz var.

Günümüz dünyasında her konuda gelişmeler, devrimler ve değişiklikler yapılıyor. Değişmeyen tek olgu değişim. Bu bağlamda yönetim kurulunda görev alan arkadaşlarımla beraber değişimlere ayak uydurmak için açık ve kesintisiz iletişim ile uyum ve işbirliği içinde ileri gitmeye, takım çalışmasına, sevgi ruhuna, verimliliğe sarılarak hastanemizin sinerjisini ortaya çıkarmayı hedefliyoruz.

 Hastane için hedefleriniz neler?

Tüzüğümüzün birinci maddesi hastaneye giren herkesin tedavisinin yapılarak taburcu edilmesi… Bilindiği gibi hastanemiz sadece Türk Musevi Cemaati üyelerine değil, tüm toplumun hizmetinde ve cemaatin dışa açılan kurumlarından biridir.

Bu dönem projelerimiz içinde ilk olan, hastanemize yeni ambulans alımı; bugün itibarı ile gerçekleştirdik, 2013 model donanımlı ambulans alımını yaptık. Gazeteniz vasıtasıyla bağışı yapan dindaşımıza teşekkür ederiz.

 Aktif çalışan bir polikliniğiniz var...

Polikliniğimizde günde 300-350 hasta kabul ediliyor. 350 poliklinikten 60 kadarı toplum bireylerinden olduğunu görebiliyoruz.  Hastanemizde ise yine günde ortalama 10-15 ameliyat yapılmakta.

Kardiovasküler dediğimiz bypass ve kalp ameliyatları haricinde, beyin ameliyatları dâhil olmak üzere her türlü ameliyatı gerçekleştiriyoruz.  Erişkin ve çocuk yoğun bakımları, fizik tedavi merkezimiz bu gün Türkiye çapında ilk sıraları teşkil etmekte. Hastanemiz son 4-5 senedir B sınıfı konumunda kabul ediliyor.  İstanbul’un ilk 50 hastanesi arasında gözüküyor.  Her branşta yaklaşık 30 doktor ekibimiz, hafta ortası günlerde sabah 08.15- 17.15 saatleri arasında, cumartesi ise 08.30- 15.30 arasında hasta kabul ediyorlar.

 Sizce toplum bireylerinin özellikle doğum konusunda hastanenizi tercih etmemelerinin nedeni nedir?

Kadın doğumda çok ciddi anlamda yol alındığını söyleyebilirim. Ayda 60-70 doğum oluyor, ancak ne yazık ki cemaatimiz hanımlarının hastanemizi tercih etmemeleri bizleri üzüyor. Keşke bu doğumlarının bir kısmı cemaatimiz hanımlarının tarafından olsaydı.

Bizi tercih etmeme sebeplerinden en önemlisi hanımların tanıdıkları doktorlarla doğuma girmek istemesi ve ne yazık ki halen hastanemizi bu seviyede görmemeleri.

Doğum için bizleri tercih edecek hanımlar başka özel hastanelere gittiklerinde gördükleri yakın ilgi, bakımın aynısını, konforu orada vereceklerin ücretin çok daha altında bizde bulabilecekler. İki çocuk doktorumuz, çocuk yoğun bakım servisimiz 24 saat hizmet veriyor. Dolayısıyla hastanemiz bugün tam teşekküllü bir hastane olmuş durumda. 

 Geçtiğimiz yıllarda başlatılan bir Or Med kart sistemi vardı. Devam ediyor mu? Kimler bu hizmetten yararlanıyor?

100 kadar üyesi olan Or Med kart sistemimiz devam ediyor.  SGK’lı olmak şartıyla verilen bu kart sahiplerine hastanemiz bazı indirimler sağlıyor. Bilindiği gibi belli bir yaşın üzerinde kişilere özel sağlık sigortası yapılmıyor. Bu kişileri muayene ettikten sonra kendileri için bir emniyet teşkil eden bu kartı sağlıyoruz.  Bunu tüm topluma yayma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

 Balıklı hastanesinde açılan bölüm hakkında neler diyeceksiniz?

İlerleyen tıp, yaşam süresini uzatıyor, ancak uzayan yaşam süresi bazı maddi konuları da beraberinde gündeme getiriyor.

Türk Musevi Cemaati’nin yaşlanan bir toplum olduğu bilinen bir gerçek; hastanemiz bünyesindeki Torel Geriatri Bölümü’nde yatması gereken bir kişinin özel oda talebi ve verilecek yüksek kalitede hizmet giderleri karşılanması güç miktarlar ortaya çıkartıyor.

Bunun önünü alabilmek için Balıklı Hastanesi’nde 40 kişilik bir pavyon oluşturduk.  Hastane bölümlerini de katarsak 50 civarında yatağımız mevcut. Bunların tamamı dolu. Bu hastalarımız Pembe Meleklerimiz tarafından manevi destek görüyorlar.  Yeni dönemde imkânlarımız yeterli olursa ikinci kırk kişilik pavyon almaya talip olabiliriz.

Or Ahayim’in B sınıfı bir hastane olduğunu söylediniz, bu ne anlama geliyor?

B sınıfı hastane olabilmek için her branşta hizmet veren doktorlarınızın olması, hastanenin metrekare boyutlarının, ameliyathane, çocuk ve yetişkin yoğun bakımlarının olması şart koşuluyor. Ayrıca kullanılan cihaz teçhizatlarının tam ve mükemmel oluşu Or Ahayim’i B sınıfı hastane kategorisine sokuyor.

Tüm bunların yanı sıra hizmet veren personelin ciddi anlamda eğitim almış olması, kalitenin önemli oluşu yangın merdiveninden mutfağına kadar her noktasının tam ve mükemmel olması gerekli.

B sınıfı hastane kimseye kolay verilmez, tam teşekküllü olunması,  her yılki kontrolden başarıyla geçmek ve bütün teçhizatlarını elden geçirilmesi gerekmekte.

A sınıfına geçebilmek için kalp cerrahı olması gerekli. Yerimizin dar olması bizi B sınıfında kalmak zorunda bırakıyor.

Endoskopi ve kolonoskopi cihazlarımızla birlikte, genel cerrahlarımız bu tetkikleri itina ile yapıyorlar. MR, BT bölümlerimizde modern cihazlarla uygun fiyatlarla hastalarımıza hizmet veriyoruz, bunu vurgulamam gerekiyor.