Süleyman Doğu yıllarca devletin çeşitli kademelerinde üst düzey bürokrat olarak görev yaptı. 1951 Söke/Aydın doğumludur. Şimdilerde Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ders vermekte. “Şabat Şalom” adlı bir kitabı vardır. S. Doğu; Tora/Talmud ve Tora/ Kabala konularında hayli birikimi olan, araştırmacı bir kişi. Bu söyleşimizde Şabat’ı temel konu alarak kendisiyle konuşacağız
Öncelikle Tora’ya olan ilginizin nereden kaynaklandığını anlatır mısınız?
Tora'yı 15 yaşımdan beri düzenli okuyorum. Söke Halk Kütüphanesi’nde karşılaştığım bir kitaptı ve arasında birkaç değişik yazım stili olan metinler (Tora(h) ve peraşalar) ilgimi çekmişti. Sonrası kendiliğinden geldi. Tecessüs yoksa öğrenme de yoktur. Kaldı ki, Kuran da Tora’dan bahsediyor ve Bene-Yisra’el’i insanlara üstün kılmakla hatırlamamızı istiyor. Topraksız ve devletsiz bir medeniyet; âhlaki bir payanda üzerine inşaa edilmek gayesi ile yola çıkıldığını ise okudukça öğrendim.
Tora’da neler bulduğunuzu, sizi nasıl etkilediğini ve tüm bunları yaşamınıza nasıl uyarladığınızı bizlerle paylaşır mısınız?
Mikra, Mişna, Talmud üçlüsü Tora’nın sacayağıdır. Tora sadece kanun, öğreti olarak geçiştirilemez. Torat E-lo-im (Hashem’in Kanunu) olduğu hususu özellikle vurgulanması gerekir; bir edeb dairesinde. “Dereh Erets Kodem L’Tora”-Ahlak Tora’dan önce gelir-; bugün Aarets Akedoşa’da yaşamasak da. Galud’da ikamet etsek de. Bu Emunat Ayihut, Ruah Akadeş’in bir gereğidir. Ruah E-lo-im Çiim’dir; yaşayarak öğrendim, Am-Yisra’el Hai gibi...
Kabala’ya da ilgi duyduğunuzu biliyorum. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri’nden gönderilmiş 23 ciltlik Zohar’ı okuyorsunuz. Temel bir soru soracağım. Zohar’ı herkes okumalı mıdır? Ya da kimler, nasıl okumalıdır?
‘Zohar’, İhtişamın kitabıdır; ihtişamın ışığıdır. Tora/Talmud geleneğine sadakat gösterilmeden, belirli bir biyolojik olgunluğa gelmeden okunmamalıdır. Bendeniz 45 yaşından bu yana okumaya çalışıyorum. Kabala ekolünün geleneğinde Sanhedrin öğreti üç kaynaktan beslenir. Bunlar bilinmelidir. Zira Kabala ‘Yizkor,’ hatırlamayı hep önde tutmuştur. Baal Şem Tov’da denildiği gibi, “Kurtuluşun sırrı hatıralarda gizlidir.” Anlamak hatıraları takip eder. Hashem ve Şehina’sı arasındaki farkı ancak Midraşlardan öğrenebiliriz.
Yazılarını ilgiyle okuduğum Nazlı Doenyas bir yazısında Şabat Şuva hakkında şunları yazıyor. “22 Eylül Cumartesi 2012 tarihinde Roş Aşana ile Kipur arasındaki Şabat, Şabat Şuva olarak adlandırılır”. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Roş Aşana ile Kipur arasındaki on günlük Teşuva, “Aseret Yeme Teşuva”sı, olarak bilinir. Kipur’dan önceki Şabat, Şabat Teşuva’dır ki; Pesah ile Şavuot arasındaki yedi hafta süresince ayırım gözetilen Kabala Şabat gibi farklılık arz eder. Şabat Şuva (Teşuva Şabat) demektir. Hashem’e geri dönmemiz (şuva) ile ilgili Aftara’nın giriş bölümü, Amida Duası’nın ilaveten okunması (Ameleh Akadoş gibi). Şabat Teşuva’da geçen bir kelime ile önce belimizi akabinde başımızı kaldırdığımızda gördüklerimiz bizde hayret uyandırdığı için...
Yine Nazlı Doenyas bir yazısında, “Tişa BeAv’dan sonraki ilk Şabat, Şabat Nahamu-Teselli Şabat’ı olarak anılır”, der. Şabat; dualar, ritüeller, dilekler ile kutlanır. Ancak bazı cemaatlerde Şabat’ın biraz farklı kutlanmasının temeli nedir?
Şabat Nahumu Aftarası, Yisra’el’e teselli ve tefila eylemini birlikte ele alır. Şabat, bütün ruhumuz ile Hashem’e îkaf günüdür. Yahudi milletini “inanç eylemi takip eder” düsturu hep ayakta tutmuştur. Şabat Sidur’u, Şema’nın Ayin ve Dalet harflerinden hareketle, ‘Ed’ – Şahit- sözcüğü üzerine inşa edilmiştir. Önemli olan “Ani Maamin Beemuna Şelema” dır. Bu ifade, “Emuna” ve söylediklerimizden emin olmayı, itaat etmeyi emreder. İbranicede tefila on farklı fiille ifade edildiğine göre, galud nedeniyle cemaatlerin gelenekleri de farklılık arz eder.
Kitabınızın 73. sayfasında şöyle yazmışsınız. “Toprak, Ha-Şem için Şabat’ta dinlenecek”. Bu konuda okurlarımızı biraz bilgilendirir misiniz?
Şabat konsepti Yobel ve Shemita(h) kanunlarının esin kaynağıdır. Şabat kanunları “(...) ve toprak Hashem’e kadar bir Şabat korunacaktır” mitsvasına dayanır. Toprağın yedinci sene işlenmeyerek nadasa bırakılmasıdır. Kısacası ‘Sabatik Sene’dir ve Shemita(h)- feragat etmek- adı ile anılır ve tüm borçların iptalini de içerir. Erets-Yisra’el yenilenirken Am-Yisra’el’in de maneviyatını diri tutması fırsatı tanınmıştır. Yedinci seneye ait olmak üzere ‘Heter’ işlemi de bir çözüm yolu olarak benimsenmiştir.
Şabat’ın önemi üzerine bir kitap yazdınız. Sizi bu konuda kitap yazmaya yönelten neydi?
Öncelikle bu benim için bir şereftir, hakkı ile yerine getirebildim ise ne ala! Şabat, yedinci günün kutsal kılınmasının sırrıdır. Bu sır, MAN’ın altıncı gün niçin iki öğün verildiğinin cevabıdır. Bene-Yisra’el’e seslenen Yotser (Yaradan), ahdime vefa edin ki, ahdinize vefa edeyim diyor; bizler riayet etmesek de, sadakat göstermeyi sürdürüyor. Leşem Şamayin, Kiduş Hashem adına; Zahor (Hatırla), Şamor (Gözet/Koru), Ha-Mitsvası ile O, Şabat günü yapılması yasak 39 Melaha’nın tamamına uyulmasını vurguluyor; Tora/ Şemot 20:9 ve 10’daki gibi. Şabat yasağı Kuran’da da ele alınıyor.
Şabat’ta çalışmanın günah boyutu nedir? Şabat’ı yeterince değerlendirmemek, kişiyi Yahudilikten – ne kadar - uzaklaştırır (mı)?
Bir Yahudi için Şabat Yotser’e sığınmak, istek ve arzularımız için yönelmektir. ‘Şehina’nın yeryüzündeki varlığını kavramamız için. Affınıza sığınarak tekrarımı mahzur görünüz: “Ani Maamin Beemuna Şelema” prensibinin sadık bir savunucusu isek, Hashem’e verdiğimiz sözün yerine getirilmesi gerekir. Pacta Sunt Servanda icabı, bağlı bir kuş gibiyiz; kendi başımıza buyruk değiliz. Şabat ile kutsandık. Zecher Lema’aseh Bereishit,Şabat Kiduşu’nda söylenildiği gibi...
Halen üzerinde çalıştığınız bir konu var mı?
Tora/Talmud ve Tora/Kabala’dan hareketle, “Avi Hayil” başlığı altında özellikle yayımlanmış ve yayımlanmamış yazılarımı toplamak için gayret gösteriyorum. İmkânlarım ölçüsünde.
Bu söyleşi fırsatını tanıdığınız için teşekkür ederim.