65 yaş üstü kişilere yönelik etkinlikler düzenleyerek onların sosyal yaşamlarına renk katmak amacı ile kuruluna Golden Age Komisyonu’nun geleneksel ‘Dayanışma Günü’ 16 Nisan Salı günü gerçekleşti. Güne Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın eşi Recina Haleva, dernek ve kurum başkanları ve yöneticileri katıldı
Dayanışma gününün sunuculuğunu Luis Karmona üstlendi. Karmona, geleneksel Golden Age gününe katılımlarından dolayı öncelikle herkese teşekkür etti. Daha sonra Golden Age Komisyonu Başkanı Lida Sarfati’yi konuşmasını yapmak üzere yanına davet etti.
Lida Sarfati “Bizler mutlu bir aileyiz” sözleriyle başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “On birinci yılımızı kutluyoruz. Çalışmalarımıza birkaç gönüllü hanım ve bunun yanında altmış beş yaş üstü elli yaşlı ile başladık. Bugün birçok gönüllü hanımla üç yüzün üstünde bir topluluğa ulaşmaktayız,” dedi. Sarfati, evlerinden hiç çıkmayan bu kişilerle gerçekleştirdikleri kültür, gezi ve el becerileri faaliyetleri ile yaşamlarına renk kattıklarını dile getirdi. Kendileri için en güzel teşekkürün Golden Age dostlarının gülen yüzlerini görmek olduğunu da belirtti. “Bu hafta yani 15-22 Nisan tarihleri arasında Turizm Haftasını kutluyoruz. Bu sebeple dünyanın birçok ülkesini gezen, bir dönem Şalom Gazetesi Yayın Yönetmenliği görevini sürdüren Suzan Nana Tarablus’u konuk konuşmacı olarak davet ettik” sözleriyle konuşmasına son verdi.
Luis Karmona, “Değerli misafirler, şimdi lütfen kemerlerinizi bağlayıp koltuklarınızı dik konuma getirin ve üç kıta, üç şehir arasında bir maceraya hazır olun” sözleri ile sunumunu yapmak üzere Tarablus’u davet etti.
1960’lı yıllarda Oda ve Sadun Boro çiftinin Kısmet adlı teknesi ile dünya turundaki hatıralarını dile getiren Tarablus gezip gördüğü yerleri misafirlerle paylaştı. Gelen kişilerle empati kurarak kendine has ve keyifli üslubu ve görseller eşliğinde yaptığı sunumla davetlileri üç kıtada gezdirdi.
İlk durak Asya kıtasında Hindistan’ın Kerala Eyaleti’ndeki Cochin kenti oldu. Tarablus: “Burada sadece 14 Yahudi yaşamakta. Hepsi ile tanışma imkânım olmadı ama Rivka ve Şalom kardeşlerle tanıştım,” diye açıkladı. Paradesi Sinagogu’nun tıpkı Bursa’daki sinagogdaki gibi’ Sefaradlara özgü iki tane tevası olduğuna değindi. Bu sinagogun yalnız Yahudiler için değil aynı zamanda Müslümanlar, Hintliler ve Hıristiyanlar için de kutsal olduğunu vurguladı. Yöredekilerin burada şifa veren meleklerin bulunduğuna şahit olmuş olmaları oldukça ilginçti.
İkinci durak Afrika kıtasında Kenya Nairobi oldu. Tarablus, Nairobi’nin Doğu Afrika’nın en büyük ve en modern şehri olduğunu söyledi. Kenya’nın alabildiğine uzanan doğasının aslan, gergedan, bufalo, leopar, timsah, flamingolarıyla görsel bir şölen olduğunu ifade eden Tarablus, kenti Nuh’un gemisine benzetti. Afrika’da yaşayan Masai Kabilesi’nin birbirlerini tükürükle selamlamaları misafirleri oldukça güldürdü. Özellikle yeni doğum olduğunda bebeğin lanetten ve kötü şanstan korunması için tükürmeleri ilginç bulundu.
Üçüncü durak Toledo kentiydi. Nana Tarablus, Toledo’yu Avrupa’nın Kudüs’üne benzetti. Taş evler, daracık sokaklar. Ana meydanda ilk gözüne çarpan şeyin masapan ve boyikos levhaları olduğunu belirtti ve Toledo’da tüm simaların tanıdık geldiğine de değindi.
Sunumuna birkaç şiir ile devam etti.
“Tukidides’in ‘mutluluğun sırrı özgürlüktür, özgürlüğün sırrı da cesaret’ sözleri beni bugünlere getirdi” diyen Tarablus’a Golden Age Başkanı Lida Sarfati bir plaket ile teşekkürlerini ifade etti. Ayrıca Sarfati, bu günü düzenlemede Eti Pinto ve arkadaşlarına, hazırladığı leziz yemekler için İhtiyarlara Yardım Derneği La Casa Catering’e de teşekkür etti. Günün anısına Golden Age Komisyonu gelenlere pasaport kılıfı hediye etti.