ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Ortadoğu’ya yaptığı bir haftalık gezisinin ilk ayağında İsrail’i ziyaret etti. Gezinin ana amacı İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne 10 milyar dolarlık silah satışı gerçekleştirmek ve İran’a açık mesaj yollamak
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Pentagon’un Ortadoğu’daki ittifaklarıyla 10 milyar dolarlık silah anlaşmasını sonuçlandırmasının ardından bir haftalık gezisine İsrail ile başladı. Tahran’a nükleer programını durdurmadıkça askeri müdahale seçeneğinin masada olduğunu göstermek açısından net ve açık bir uyarı mesajı niteliğindeki anlaşma ile, başta İsrail olmak üzere Suudi Arabistan ve Birleşmiş Arap Emirliklerinin askeri güçlerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.
ABD, ilk kez yabancı bir ülkeye V-22 Osprey (dikine kalkış-iniş yapabilen savaş uçağı) satışını onaylayarak, İsrail’in askeri kapasitesini diğer müttefiklerine göre en üst seviyede tutacağını gösterdi. İsrail’e ayrıca uçuş menzilinin İran’a yetmesini sağlamak için havada yakıt ikmali yapabilen tanker uçaklar, askeri birliklerin taşınması için hava taşıtları, hava savunması radar imha füzeleri ve ileri radar sistemleri satılacak.
Hagel’ın Savunma Bakanı olmadan önce Senato’dan İsrail’e olan desteği ile ilgili direnişle karşılaştığı göz önüne alındığında, bu ziyaretin diğer bir önemli amacının da ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığını göstermek olduğu düşünülüyor.
Pazartesi günü Hagel, İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon ile satış anlaşmasının detaylarını kesinleştirdiği toplantısının ardından basın kuruluşlarına, “Bugün burada ABD-İsrail savunma ilişkilerinde önemli bir adım atılmıştır. Böylesine çalkantılı bir bölgede ABD, İsrail’e verdiği sözü yerine getirmiş ve İsrail’in askeri gücünü en uç kaliteye taşımıştır,” dedi.
İran’ı gerçek bir tehdit olarak gördüğünü dile getiren Hagel’a İsrail’in İran’ı kendi başına vurması durumunda ABD’nin takınacağı tavrı sorulduğunda cevabı, “Her egemen ülkenin olduğu gibi İsrail’in de kendini savunma ve koruma hakkı vardır,” şeklinde oldu. Ancak Hagel ABD ve diğer ülkelerin İran’ın nükleer planlarını değiştirme yolunda diyalog ve sert yaptırımlar için hâlâ zaman olduğu görüşünde olduklarını vurguladı. Suriye konusunda ise Hagel, ABD’nin hâlâ kimyasal silahlar kullanıldığı iddialarını soruşturduğunu ve doğrulandığı takdirde ABD Başkanı Barack Obama’nın kırmızı çizgisinin aşılacağı ve oyunun kurallarının değişeceğini belirtti. ABD Savunma Bakanı İsrail’den sonra Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerini ziyaret edecek. ABD’nin müttefiki olan bu ülkelerin hepsi Suriye’deki çatışmalardan kaygı duyuyor. Geçen hafta Ürdün, insansız casus uçaklarının kullanması için İsrail’e hava sahasını açtığını resmen açıkladı.
YAALON’DAN SURİYE İTİRAFI
Hagel ve Yaalon’un görüşmelerinde öncelikli konu Suriye idi. Yaalon üç tane kırmızı çizgileri olduğunu söyledi ve ilkinin Suriye’nin elindeki ileri teknoloji silahlarının militanların eline geçmesi olduğunu söyledi. Bu kırmızı çizginin aşıldığını ve bu yüzden harekete geçtiklerini belirten Yaalon 30 Ocak’ta Şam yakınlarında yapılan hava saldırısını doğrulamış oldu. İkinci bir kırmızı çizgi olarak Golan Tepeleri’nde İsrail-Suriye ateşkes çizgisi boyunca sakinliğin bozulmasını gösteren Yaalon zaman zaman buna da karşılık verdiklerini belirtirken; son kırmızı çizgi olan kimyasal silahların Hizbullah’ın eline geçmesi durumunun henüz aşılmadığını söyledi.
ABD’DEN İRAN’A KARŞI İSRAİL’İ DESTEKLEME KARARI ÇIKTI
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin, İsrail’in İran’la olası bir savaş durumunda ABD’nin İsrail’e tam destek vereceğini bildiren kararı oylamayla kabul edildi. Kararın Senato’dan da geçmesi bekleniyor.
Söz konusu kararın amacı İsrail’in, İran’ın nükleer silahlanma programına karşı kendisini askeri olarak savunmaya zorlandığı takdirde ABD hükümetinin İsrail’e her türlü desteği vermesini sağlamak. Kararın bir diğer amacı da ABD yasalarına uygun olarak İsrail hükümetine kendi topraklarını, halkını ve varlığını sürdürmesi için gerekli askeri gücün ve ekonomik desteğin sağlanması yönünde ABD Kongresi’ne yetki vermek.
Alınacak kararda Amerikan hükümetinin İran ile ilgili görüşlerini belirten bir takım maddeler de yer alıyor. Söz konusu maddelerde, ABD hükümeti tarafından İran İslam Cumhuriyeti’nin 1984 yılından beri terörizmi desteklediği belirtilirken, İran tüm dünyada terörü en çok destekleyen devlet olarak nitelendiriliyor.
