Tüm zamanların dünya çapında en popüler ve en tanınmış markalarından biri kabul edilen Coca Cola, Atlanta’daki Jacob’s Pharmacy adlı eczanede satılmaya başlandı.
Atlantalı bir eczacı olan John Pemberton tarafından icat edilen içecek aslında ilk çıktığında patentli bir ilaç olarak piyasaya sürülmüştü ve alkol içermekteydi. Pemberton Avrupa’daki Vin Mariani’den esinlenmiş ve içeceği Coca şarabı olarak çıkarmıştı. Ancak 1886 yılında Atlanta’da alkol yasağının başlamasından dolayı içecekten alkolü çıkardı ve zamanın inanışlarına ve trendlerine uygun olarak Jacob’s Pharmacy’deki sebilde bardağı 5 sent’ten satmaya başladı. O zamanlarda karbonatlı suyun sağlığa iyi geldiğine inanıldığından Pemberton da içeceğini satarken baş ağrısından morfin bağımlılığına kadar birçok hastalığa iyi geldiğini iddia etti.
İçeceğin mucidi John Pemberton olsa da kendisi bu buluşunun nimetinden pek yararlanamadı. İşadamı Asa Candler 1888’de John Pemberton’ın ölümünden hemen sonra başından beri çok ortaklı olan Coca Cola şirketinin biraz olaylı da olsa çoğunluk hisselerini satın aldı ve şirketin kontrolünü ele geçirmeyi başardı. Asa Candler 1892’de ilk şirketten bağımsız olarak The Coca Cola Company adlı ikinci bir şirket kurdu. Bugün herkesin bildiği Coca Cola şirketi aslında bu ikinci kurulan şirkettir. Dahası, 1886 yılında kurulan bu ilk şirketle ilgili bütün belgeler 1910 yılında Asa Candler’ın emriyle yakıldı. Bütün bu gelişmeler insanlarda 1888 yılındaki satınalmayla ilgili kuşkulara sebep oldu.
Coca Cola’nın şişelenmesi fikri Asa Candler tarafından 1890 yılının sonlarında ortaya atılmış olmasına ve şişelenmeye başlanmasına rağmen, Candler zamanın koşulları gözönüne alındığında ürünün şişelenip bütün ülkeye pazarlanması konusuna hiçbir zaman sıcak bakmadı. Nakliye şartlarının zorluğundan dolayı üretimin lokal yapılmasının daha rantabl olacağını düşündü. Ta ki Tennessee’li iki işadamının ısrarlarıyla Candler’ı 1890’ların sonlarında ikna etmelerine kadar. Candler bu projeye o kadar az inanıyordu ki şişeleme işini bu iki işadamına sadece 1 dolar karşılığında verdi. Proje yeni yeni piyasaya çıkan motorlu nakliye kamyonları sayesinde çok başarılı oldu. Bu tarihten sonra Coca Cola şirketi ürününü şurup halinde şişeleme şirketlerine verip ürünün şişelenmesine başlandı. Bu sistem bugün dahi devam ediyor.
Coca Cola’nın daha önce hiçbir ürüne nasip olmayan dünya çapındaki bu büyük başarısı, aslında ürün kalitesinin yanı sıra daha en başından beri markalaşmaya ve reklama verdiği önem sayesinde gerçekleşti. Coca Cola’nın ilk reklamları, ürünün piyasaya çıkmasından daha bir ay bile geçmeden 29 Mayıs’ta Atlanta Journal’da çıkmaya başladı. İlk açıkhava reklamı ise 1894 yılında Cartersville, Georgia’da şehri süsledi. Asıl şaşırtıcı olan ise 1886 senesinde ürün daha piyasaya çıkarken dahi ürünün isminin halkla ilişkiler kapsamında reklama uygun bir şekilde karar verilmiş olmasıdır. Coca Cola ismi Pemberton’ın muhasebecisi ve Pemberton tarafından içeceği oluşturan iki ana maddeden esinlenerek verildi. Bunlar orijinal üründe yer alan kokain maddesini de içeren Coca (koka) yaprakları ve ürüne aromasını kazandıran ve kafein kaynağı olarak da kullanılan Kola yemişidir. Pemberton ve muhasebecisi İngilizcede de “K” harfiyle yazılan Kola yemişinin “C” ile yazılan Coca ile uyumunu beğenmediler ve Kolayı da “C” ile yazmaya karar verdiler. Böylece “Coca Kola” olması gereken marka, yazım güzelliği ve görsellik düşünülerek hepimizin bildiği “Coca Cola” ismine dönüştü. Yani markalaşma kaygısı 1886 yılında başlamıştı bile.
1915 yılına gelindiğinde ise Candler Coca Cola için özel bir şişe tasarlanması fikrini ortaya attı. Candler’a göre öyle bir şişe tasarlanmalıydı ki karanlıkta bile bu şişe diğerlerinden ayırt edilebilmeliydi. Hatta kırık haliyle bile bunun bir Coca Cola şişesi olduğu anlaşılabilmeliydi. Şişeleme firmaları arasında bir tasarım yarışması düzenlendi. Yarışmayı kazanan Earl R. Dean ilk başta isimde de olduğu gibi iki ana hammadde olan koca yaprağı ve kola yemişinin şekillerinden esinlenmek istedi ve kütüphaneye giderek bu ürünlerin şekillerini öğrenmek istedi. Bu isteğine ulaşamayan Dean o sırada kakao kapsülünün şeklini gördü. İşte kakao kapsülünden esinlenen Dean bugün “contour bottle” diye bilinen şişeyi yarattı. Gerçekten de bu şişe Candler’ın hayal ettiği gibi Coca Cola’nın sembollerinden biri oldu ve bugün bile markaya değer katmaya devam ediyor (karanlıkta veya kırılınca bile).
Orijinal formülünde bulunan kokain maddesini 1903 yılında formülden çıkaran Coca Cola 1904 yılı başından beri, taze koka yaprakları yerine işlenmiş ve kokain maddesi alınmış koka yaprakları kullanıyor. Coca yapraklarının işlenme işi ise Stepan şirketi tarafından yapılıyor. Coca Cola’ya çalışan bu şirket ABD’de koka yaprağı işleme lisansı alabilmiş tek şirket olma özelliğini devam ettiriyor. Coca Cola şirketi yaklaşık 110 yıl önce kokain maddesini çıkarmış olsa da günümüzde kullanmış olduğu kafein ve şeker miktarı yüzünden diyetisyenlerin tepkisini çekiyor. Coca Cola 330ml’lik bir kutusunda bulunan yaklaşık 10 çay kaşığı şeker ile Amerika’daki obezitenin başlıca nedenleri arasında gösteriliyor. Ayrıca bazı araştırmalar kadınlardaki yaşlılığa bağlı kemik erimesi ile uzun süreli ve düzenli Coca Cola tüketiminin bağlantılı olduğunu gösterdi.
Bugün 48 milyar dolar cirosu, 9 milyar dolar net karı ve 146.200 çalışanıyla Amerikan rüyasının dev bir simgesi haline gelen Coca Cola şirketinin başında Muhtar Kent bulunuyor. Dünyadaki en saygın insanlardan biri kabul edilen ve bir Türk vatandaşı olan Kent’in adım adım yükselişini izleyen bütün Türkiye kendisiyle gurur duyuyor.